Yaşam Nedir?

0
84

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Yine belimizi kırdı patlamalar, yiten canlar, yine feryat figanız, yine umutsuz, yine acılıyız. Ve “Dünya sen ne biçim şeysin” diyoruz. Nasıl bir adaletin var? Bir tarafta savaş, bütün evler yangın evi, her tarafta feryat figan yeri göğü inletiyor. Ama bir taraf var ki, bütün bunlardan habersiz yaşıyor? En iyisi hiç yorum yapmadan kendi acımızla baş başa daha neler göreceğiz diye düşünmeden yaşamaya çalışalım. Başsağlığı, sabır dilekleri artık kimseye faydalı olmuyor ne yazık ki? Dilerim hiçbir şeyden habersiz yaşayanlar hiç bu acılardan nasibini almasın. Hep böyle umarsız, hep böyle kalsın. Şimdi sağlık ve sevgiyle kalalım diyorum sevgili okuyucularım, hep birlikte ayrımsız gayrımsız. Yase

& & & & &

Yaşam Nedir?

Gökyüzünde dünyayı yaşarken sonsuz özgürlüğümle birlikte, yaşamı arıyordum ne olduğunu bilemeden… Bir su damlasıydım, güneşin ışıklarında renklerle oynayan, karanlıklarda yıldızlarla konuşan… Mutluydum rüzgarla birlikte maviliğe savrulurken, mutluydum kuşlarla kanat çırparken, mutluydum gökkuşağı olup renkleri saçarken…

Takılmışken bir bulutun peşine, görürdüm yaşayanları yeryüzünde… Hepsi zamanla koşar gibi, hep bir şeylerin peşinde… Bazen bir kuşun kanadına karışır, uçardım onunla, rüzgâra karşı çığlıklarla birlikte.

Yaşamı sorardım kuşlara, nedir diye? Özgürlük derlerdi bana… Göklerde özgürce kanat çırpabilmek, rüzgâra baş kaldırmak. Ama yağmur yağdığında özgürlükleri elinden alınır, ağırlaşan kanatları daha fazla çırpınamazdı damlalar karşısında… Sığınırken bir kaya kovuğuna, özgürlüklerini teslim ederlerdi yağmura, sessizce…

Karıştım bir gün yağmur damlalarının arasına, gücü hissedebilmek için… Toprağa karışmak istedim, çoğalmak istedim, azgın bir nehir olup akmak istedim, deniz olmak istedim, yaşamı bulmak istedim, yaşam olmak istedim… Terk ettim gökyüzünü güneşe veda edemeden… Altımda gittikçe büyüyen yeryüzü beni kendine doğru hızla çekerken daha da büyüdüm, çoğaldım. Koşmaya başladım bir an önce toprağa kavuşabilmek için. Yaşamı hissedebilmek için… Yaşam olabilmek için…

Toprağa ilk dokunuş, ilk sarılış… Sıcaktı toprak, gökyüzünün olamadığı kadar… Beni sarmaladı şefkatle, beni içine aldı sevgiyle… Sevdim onu… Seviyorum dedim yaşamayı seninle birlikte… Toprağın derinliklerinde, karanlık sıcaklıklarda güveni hissettim… Zaman geçtikçe büyüdüm, çoğaldım… Yerimde duramaz hale geldim…

Güneşi özledim… Yıldızlara merhaba demek istedim…. Terk ettim toprağı. Sıcaklığını, şefkatini. Bir sabah çiçekler açarken gökyüzünü gördüm yeniden… Öylesine mavi, öylesine sınırsız, öylesine özgür… Aktım, gittikçe büyüyerek… Beni sarmalayan toprağa dokunarak aktım… Nereye gittiğimi bilemeden… Sadece yaşamı öğrenebilmek için aktım… Benimle çiçekler açtı ağaçlarda, topraktan otlar fışkırdı delicesine… Ben onlara yaşamı sunarken, cevap veremediler bana yaşam nedir diye sorduğumda… Büyümek istedim… Daha hızlı akmak, denize kavuşmak istedim… Aktım gökyüzünün görünmediği ıssız ormanların arasından, yıllardır kımıldamaktan korkan taşları peşimde sürükleyerek, başkaldırırcasına… Başakların rüzgârla dans ettiği ovalara geldiğimde duruldum… Onları seyredebilmek için yavaşladım… Sordum uçuşan kelebeklere yaşamı… Rüzgarla dans mı diye?.. Cevap vermediler bana… Denizi aradım uzaklarda, görebilmek için köpürdüm, taştım ona bir önce dokunabilmek için.

Sonra bir sabah, daha güneş ışıklarını serpmeye başlamamışken dünyaya, uzaklarda maviliği gördüm… Gördüm orada canlılığı, başkaldırmışlığı, hasreti… Kavuşmak istedim bir an önce, sarılmak istedim… Koynuna girmek istedim bir sevgili gibi… Sevişmek istedim onunla… Yaşamı istedim ondan… Dokunduğumda denize, balıklar kaçtı benden, suyum karıştı denize… Bir oldum onunla…

Ufacık bir damlaydım, bulut oldum, toprak oldum, deniz oldum, okyanus oldum. Kapladım dünyayı canlılığımla. Dalgalarla oynarken derinliklere karıştım… Derinliğin sessizliğinde güzellikleri buldum… Yaşam gizlenmiş güzellikler midir diye sordum denize?

Cevap alamadım… İnsan olmak istedim… Yaşamın ne olduğunu öğrenirim diye…Döl oldum genç bir erkeğin ateşli vücudunda… Yıldızlı bir gecede can oldum bir dişiyle… Büyümeye başladım içinde olduğum insana fark ettirmeden… Büyüdüm, büyüdüm…

Aynı toprak gibi sıcak ve karanlık bu yer bana güven verdi, huzur verdi… Zaman geçtikçe, yerime sığamaz hale geldim… Güneşe sarılmak istedim… Yıldızları görmek, denizle konuşmak istedim… Yaşamı insanlara sormak istedim… Işıkla tekrar kavuştuğumda özgürlüğümü hissettim yeniden… Küçük bir su damlasıyken gezdiğim gökyüzünü yeniden görebilmek mutluluk verdi…

Büyüdüm zamanla… Diğer insanlarla birlikte, zamanla birlikte… Sordum insanlara yaşam nedir diye?.. Cevap veremediler… Bir gün aşık oldum birisine, neden diye sormadan kendime… Bir kuş gibi özgürce, bir nehir gibi delicesine akarak, bir deniz gibi sınırsızca sevdim birisini…

O zaman anladım ki; YAŞAM SEVGİDİR… SADECE SEVGİ!

& & & & &

GERÇEK

Günün birinde üç adam yürürken karşılarına büyük ve vahşi bir nehir çıkmış. Nehrin karşı kıyısına mutlaka geçmeleri gerekiyordu. Peki bunu nasıl başaracaklardı?

Birinci adam, dizlerinin üzerine çöktü ve Tanrı’ya dua etti: “Tanrım, lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ver!”  Tanrı ona uzun kollar ve güçlü bacaklar verdi. Böylece nehrin karşı kıyısına geçebildi. Ancak bunun için 2 saat boyunca dalgalarla boğuştu ve neredeyse 34 kez boğulma tehlikesi geçirdi. Ama başarmıştı.

Bunu gören ikinci adam da Tanrı’ya dua etti: “Tanrım lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ve gerekli aracı ver!”  Tanrı ona bir tekne verdi ve o da nehrin karşı yakasına geçmeyi başardı, ancak birkaç kez alabora olma tehlikesiyle karşılaştı.

Tüm bu olan biteni izleyen üçüncü adam, dizlerinin üzerine çöktü ve Tanrı’ya yalvardı: “Tanrım, lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç, araç ve zekâ ver!” Bunun üzerine Tanrı, adamı bir kadına dönüştürdü. Kadın haritaya baktı.. Nehrin biraz yukarısına doğru yürüdü ve köprüden karşıya geçti.

Günün Şiiri

Geçtiğimiz günlerde coşkuyla kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle 5 Temmuz İlkokulu Öğrencileri 23 Nisan’a dair şiirler yazmışlar. Bize de onları yayınlamak düşer.

YAREN TUTUŞMUŞ  (3-C SINIFI BEŞ TEMMUZ İLKOKULU )

23 NİSAN

Bugün 23 Nisan, toplandı bütün çocuklar

Sevinçliyiz hepimiz;

Çünkü Atatürk oldu meclise başkan

Atam kaldırdı hasta yurdu

Yüce meclisi kurdu

Sevinçliyiz hepimiz.

Yaşasın 23 Nisan

ILGIN MERCAN (3-C SINIFI BEŞ TEMMUZ İLKOKULU)

23 NİSAN

Geldi 23 Nisan

Mutlu oldu bütün çocuklar

Atamız armağan etti

Sevinçle doldu bütün çocuklar

Ne güzel bir gün bugün

Atamız armağan etti

Yurdumuz şenlendi

Yaşasın 23 Nisan

DEFNE AKDAĞ (3-C SINIFI BEŞ TEMMUZ İLKOKULU)

23 NİSAN

Bu sabah anneciğim

Öperek;  dedi, uyan

Bugün senin bayramın

23 Nisan

 

Uyan bak süslendi her yan

Baktım her taraf süslenmiş

Sokaklar dolu insan

Bugün 23 Nisan

 

Bayraklarla süslenmiş, okullar, caddeler

Dedim; anne bu neden?

Dedi ki, Atamdan çocuklara armağan

Bugün 23 Nisan

 

En güzel bayramımız bu inan

Dünyada başka eşi yok; inan

Kutlu olsun kardeşim

Bugün 23 Nisan

Günün Sözü

Öğrenmek, akıntıya karşı yüzmek gibidir ilerleyemediğiniz takdirde gerilersiniz.

Çin Sözü

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here