Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzman Diş Hekimi Ali Rende ‘İmplant’ı Anlattı: “Eksik Dişleriniz Varsa En Doğru İşlem İmplant Uygulamasıdır”
Son yıllarda, oldukça rağbet görmeye başlayan ‘implant’ ne olduğu ve avantajları konusunda görüşlerini aldığımız İskenderunlu Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzman Diş Hekimi Ali Rende, implantın tüm özelliklerini anlattı.
İlk olarak implantın ne olduğunu tam olarak açıklayan Diş Hekimi Ali Rende; “Diş implantları çene kemiğine yerleştirilen ve titanyumdan yapılan yapay diş kökleridir. İmplantlar diş kaybının olduğu bölgelerdeki diş eksikliğini gidermek amacıyla yapılmaktadır. Bu sayede köprü uygulaması için komşu dişlerin gereksiz yere kesilmelerine gerek kalmamaktadır. Eksik dişleriniz varsa ve implant yapımı için elverişli bir çene kemiğiniz varsa en doğru işlem implant uygulamasıdır. Destek dişleri olmayan hastalarda ‘hareketli protezler’ dediğimiz, hastaların takıp çıkartabildikleri protezlerin kullanılmasına gerek kalmaz” şeklinde konuştu.
Titanyum implantların vücut tarafından kabul edilmeme durumu olup olmadığına açıklık getiren Rende; “Vücudumuz doğal olarak kendisine yabancı olarak gördüğü maddeleri atma, reddetme eğilimindedir. Titanyum biyouyumlu, yani doku dostu bir maddedir. Titanyumu diğer metallerden ayrılan en önemli özellik, titanyumun vücut dokuları ile kısa, orta ve uzun dönemde karşı reaksiyon vermeyen nadir maddelerden olmasıdır. Bu sebeple, titanyum implantların vücut tarafından kabul edilmeyip atılması gibi bir durum söz konusu değildir. Yanı sıra titanyumun hafif olması ve bir o kadar da dayanıklı bir materyal olması da önemlidir. Bu sebeple diş implantları titanyum alaşımdan oluşmaktadır” dedi.
Hangi durumlarda implant tercih edilmesi gerektiğini aktaran Rende; “İmplantlar tek diş eksikliklerinde, çok sayıda diş eksikliklerinde veya ağzında hiç dişi olmayan dişsiz hastalarda tercih edilir. Yapılacak olan protezin çeşidine göre implant sayıları değişkenlik gösterebilir” dedi.
Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzman Diş Hekimi Ali Rende, pek çok kişinin korkulu rüyası olan diş hastalıkları, implant operasyonlarının sanıldığı kadar zor olmadığını da ifade ederek; “İmplant cerrahi operasyonu sanılanın aksine ağrısız ve kolay icra edilen operasyonlardır. Lokal anestezi altında özellikle de uygun kemik yapısına sahip hastalarda işlem, diş çekiminden bile kolay olabilmektedir” diye konuştu.
İmplant cerrahisinden sonraki süreç hakkında da bilgiler veren Rende; “İşlemden 1 hafta sonra dikişler alınır. İmplant çene kemiğine yerleştirildikten sonra kemik ile özel bir bağ oluşturarak, hücresel olarak tutunur yani ‘osseointegre’ olur. Bu tutunma çene kemiğinin miktarı ve kalitesine göre 1-3 ay sürer. Daha sonra üst yapı dediğimiz, ağızda gözükecek olan porselen yapının hazırlanması işlemine geçilir. Bu aşama normal kesilmiş diş üzerine kaplama veya köprü yapma işlemlerinden farksızdır” şeklinde konuştu.
Çenede gömülü kalan dişlerin çekilmelerinin de daha uygun olacağını kaydeden Diş Hekimi Rende; “Çenelerde dişlerin sürebilmesi için yeterli miktarda yer bulunmadığında dişler gömülü kalabilirler. Dişler yalnızca dişeti ile örtülü olabileceği gibi tamamen çene kemiğinin içerisinde gömülü kalmış olabilir. Çenelerde en sık olarak ‘20 yaş dişleri’ olarak bilinen 3. büyük azı dişler gömülü kalmaktadırlar. 20 yaş dişlerinin yanına köpek, küçük azı, kesici ve supernumere (fazladan) dişler de gömülü kalabilmektedirler.
Gömülü dişler üzerini saran diş etinin enfeksiyonuna, komşu dişlerde çürüme ve erimelere, alt ön dişlerde çapraşıklıklara ve ağrılara sebep olabileceğinden çekilmeleri gerekmektedir. Özellikle enfekte oldukları zaman şişlik, iltihabi akıntı, ateş, ağız açmada kısıtlılık gibi şiddetli belirtilere sebep olabilirler.
Gömülü diş çekimi rutin olarak lokal anestezi altında başarıyla ve sorunsuz şekilde yapılan operasyonlardır. Hasta operasyon sırasında herhangi bir ağrı hissetmez ancak uygulanan kuvvet, baskı ve dokunma hissini hisseder. Arzu edildiği takdirde işlemler sedasyon veya genel anestezi altında yapılabilmektedir. Operasyon sonrası ilk 1-2 gün hafif şişlik ve ağrı söz konusu olabilir. Reçete edilen ilaçlar genellikle rahatlama sağlamaktadır” şeklinde bilgiler aktardı. (Haber: Helga TERBİYELİ)
