Spor, Siyaset ve Anılar (5)

0
46

Değerli okurlarım, sporla ilgilenmek için mutlaka spor yapmış olmak gerekiyor. Örneğin futbol tutkunlarının hepsi futbol mu oynamışlar? Tabi ki hayır! Sporu yönlendirenler, en azından bu işi bilen, spor ahlakını özümsemiş olanlardır. Özellikle futboldan nemalanmak isteyen o kadar çok siyasi var ki. Bu ayak oyununun özerk olduğuna sevinmiştik. Keşke olmasaydı. Yukarıdan birisi bir Beykoz çakıyor, TFF için on adayın dokuzu çekiliyor ve sadece bir kişi kalıyor. Özerklik bumu sizce?

Bu makalemde anılara fazla yer veremedim ama okurlarımın isteği üzerine önemli bir anımı gündeminize getireceğim… Ünlü bir Türk büyüğü var, üstelik kendini peygamber sanıyor. Kendisiyle Kasımpaşa’dan tanışıklığımız vardır. Bu ünlü Kasımpaşalı dostum aynen şunları söylüyor. Daha sonraları kendisine (Yengeç Reco) denilmiştir. “…Bira rakı içmeyin hem ahlaksız olursunuz, bütçeniz de açık verir, kötü şekilde sarhoş da olursunuz. Üzüm yiyin, onda alkol vardır, bol-bol meyve yiyin. Fiyatını bilmiyorum ama pahalı değildir herhalde, kafası kıyak gençlik istemiyoruz, aklınızdan çıkarmayın…”

Eski futbolculardan, şimdilerde akşamcı olan bir dostum var, aynı zamanda da büyüklerine oldukça saygılıdır. Günün birinde bir araya geldik ve bana aynen şunları söyledi: “…Faal sporcuyken bar-pavyon gibi yerlere taraftarlardan ayıp olur diye gidemiyorduk. Futbolu bıraktıktan sonra rahatım. Fakat rakının kokusundan hanım rahatsız oluyor. Bir büyüğümüz meyvelerde da alkol olduğunu söylemişti. Lokantada tüm meyvelerden sipariş verdim ve üstüne bir de salatalık yedim ve hepsi karmakarışık oldu. Küfelik olmuşum. Tekrar bulut renkli o müthiş lezzete döndük mecburen…”

Kimyamız bozuk bile olsa yine de herkesten iyiyiz. Nasıl iyi olmayalım ki? Dünya lideri bizde, rüştünü ispatlamış şeyler, pısırıklar bizde, yan-yan yürüyen Yengeç Recolar bizde, Din-İman istismarcıları bizde, İsviçre bankalarının en ünlü mudileri yine bizde! Bu üstün vasıflarımızı çoğaltabiliriz ya, gerek yok. Zaten biliyorsunuz.

Futbolun on bir oyuncuyla oynadığı herkesçe malum. Bu konuda yine ünlü Türk büyüğü Yengeç Reco’ya sordum: “-Futbol 11 oyuncu ile oynanıyor, bu konuda ne diyorsun?”

“-Velev ki 12 kişi olsa ne yazar, yukarıdan taş mı düşer. Kafamda çok önemli olgular var. İlk kez sana söyleyeceğim. Türk Milli Futbol Takımına TBMM kararıyla gol attırmayı bile düşünüyorum…”

Valla helal olsun, sırtımızı öyle bir yere dayamışız ki, yarınlardan hiç endişemiz yok. Kimsenin de olmasın. Öbür günlere güvenle bakılsın. Futbolun kuralları genel olarak herkes tarafından biliniyor da, birde günlük yaşamımızda ezberlememiz gereken bazı kavramlar bulunmakta. Onları da içimize sindirsek çok iyi olur.

Yüce Meclis, barış ve özgürlük, ulusal egemenlik, eşitlik ve adalet, meclis iradesi, cemaat ve ulemalar. Bunlar ezberlenmelidir. Mahkeme kararları (!) referandum… Bu türden hilesiz yaklaşımlar da çok gereklidir, unutmamak gereklidir. Bunları istismar edinceye kadar yapacaklarını, izleyecek yolu da söyleseler millet ona göre kendine çeki düzen verir. Zaten, bu milletin kendine çeki düzen vermesi o kadar önemli ki, ANLATAMAM!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here