Spor, Siyaset ve Anılar (2)

0
56

Değerli okurlarım, çocukluğumdan beri bu güzel şehri bilirim ve beğenirim son kırık yılım da hep İskenderun’da geçmiştir ve şehir sakinleriyle iç içeyim. Ancak, derbileri izleme şansım azaldı ve teknolojik avantajlarla tamamen ortadan kalktı. İskenderun niree, İstanbul niree? Zaman önemli olduğu gibi, bir derby izlemenin mali portresi de bütçemi ters yönde etkiler duruma geldi. Zaman bize uymayabilir ama bizler zamana uymak zorundayız. İstersen uyma!

Renkli televizyonların gündeme gelmesiyle naklen futbol müsabakaları bazı dezavantajları avantaja çevirdi. Futbol maçlarına fiilen gitmek ve çıplak gözle seyretmek tabi ki güzel bir hadise ama pozisyonların tekrarı yok. İşte televizyonlar bu açıdan çok önemli avantaj sağladı. Pozisyonların tekrarını gördüğümüzde şüpheler ortadan kalkıyor. Bilgisayar, internet olaylarından sonra, nasıl ki bir şey saklanmıyorsa, pozisyonların tekrarıyla gerçekler ortaya çıkıyor.

Bunlar güzel de bir gazeteci olarak en büyük şansızlığımda, Türk Telekom Arena’da bir futbol maçı izleyemedim. Belki bir gün nasip olur diye düşünüyorum. Ancak, futbol maçının olmadığı bir gün, yani boş tribünleri ve zemini oranın yetkilileriyle dolaştım, hasret giderdim. Doğal olarak locaları da dolaştım. Localar müthiş, harika bir olay. Üç tarafında büyük ekranlı TV’ler, sıcak soğuk içecekler ve hatta yemekler de mevcutmuş. Büyük ekranları çıplak gözle görebildim. Diğerlerini yetkililerden öğrendim. Localardan maç izleminin çok şeylere bedel olduğunu bu vesile ile öğrenmiş oldum. Çok loca görmüştüm yaşamımda fakat o localar müthişti, ihtişamlıydı.

Görüntü olarak, her şey güzel, hiçbir eksik yok. Rahatça koltuğa oturuyorsunuz, maçınızı izliyorsunuz ve gidiyorsunuz. Bundan daha güzel ne olabilir ki? Localardaki güzelliklerin, ihtişamın, rahat futbol maçı izlemenin herkese nasip olmayacağını da söylemeliyim.

Fakat o localarda oturanlar takımların katkıda bulunamıyorlar, yani “Ruh” dediğimiz hadise maalesef yok. Ufak tefek taşkınlık yapamayacaksın, “Gol” diye bağıramayacaksın. Çünkü localardaki herkes kelli felli, aslında bu dediklerim bütün localar için geçerli. O aşamada, kale arkasına imreniyorsunuz. Herkes ayakta ve renkleri için tezahüratta. Localarda oturup maç izlemek için sanırım “Robot” gibi olacaksın…

Önemli bulvarların, caddelerin belli yerlerinde bir vecize yazılır. Hele maça gidiyorsanız, o vecize sizi çok etkiler, motive eder adeta. Unutmayın, Zafer İnananlarındır! Bunu rahmetli bir siyasimiz çok söylerdi. Sporla bir ilgisi yoktu ya, parayı çok severdi. Güvene dayalı bağışlar onun hesabına yatardı. Kimse de bir şey söyleyemezdi. Dövizlerin, çuvallarla altınların hesabını veremedi. Öbür tarafa da götüremedi. Ölümünden sonra, aile efradı birbirine düştü. Şimdi de bir başkası, onun çırağı hocasının yaptıklarını yapıyor. O da öbür tarafa götüremeyecek. Bir de “Rabbime ne söyleyeceğim?” diyor. Gülmek mi, ağlamak mı gerekiyor siz karar verin.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here