Sevgililer Günü

0
55

Sanat Yazısı

Değerli Okurlarım, belli günlerin bir anlamı, bir esbab-ı harbiyyesi olmalı. Analar-babalar ve biraz da öğretmenler gününde, nasıl içimiz sızlıyor, genzimiz sızlıyorsa, dün bilmem kaçıncısını idrak ettiğimiz Sevgililer Gününün genel olarak bir iz bırakması gerekmez mi?

Sevgililer Günü’nü ciddiye almayanlar bulunsa bile, yine de kerhen insanlar içlerine sindirmiş durumda. Belli günlerin bir anlamı olmalı diyoruz ya; bugünün anlamı nedir? Gerçek sevgilileri, gerçekten sevmiş olanları tenzih ederek söylüyorum. Bugünün anlamı yoktur… Aslında, birazcık vardır da, kimse doğruyu söylemeye yanaşmaz…

Bir sakıncası yoksa ve izninizle ben söylemek istiyorum… Bu günün anlamı; He… Di… Ye… Dir… Bununla kalsa neyse, çoğunlukla hediyeleri tek taraflı erkekler alır. Zavallı hangi koşullarda hediyeyi alır, üstelik ucuz hediye de itibar görmez. Bu günün bir anlamı da, üç bilinmeyenli denklem gibi…

Hangi koşullarda bilinmez, hediyeler aslında, paketler açıldı, tebessümler, buseler, güzel belki de işler yolunda. İstisnaların dışında sevgililer günü o gün için alınacak hediyeyi çağrıştırır. Kırmızı bir gül götürsünler bakalım, kim bakıyor yüzüne…

Daha sonra hediyelerin değerlendirilmesi yapılır. Senin ki daha pahalı, benim ki sıradan bir şey diyerek hemen mantosunu alan gider. Sevgiye, sevgiliye verilen değerle, alınan hediyenin düşündürücü yanı olabilir mi?

Ebeveynleri hayatta olanlara, sağlıklı uzun ömürler dileriz ama genel olarak kimin anası-babası hayatta ki? Onların günü geldiğinde hep öz eleştiride bulunuruz. “Keşke şunları yapsaydım, onlara daha iyi bir evlat olsaydım” deriz ve göz çanaklarımız nemlenir ve belki de sessizce gözyaşı dökeriz.

Mezarlıklar sevgililerle doludur. Hem de kendi ellerimizle toprağa verdiğimiz, bizi yetiştiren babalarımız, bizleri doğuran analarımız hepsi de orada yatıyorlar. Bir gün hepimiz oraya temelli olarak gideceğiz. Kimse Azrail’in akrabası değildir ve de o melek hiç şike yapmaz.

Bu nedenlerle, sevgiler bir güne sıkıştırılmamalı, sevdiklerimiz hep gönlümüzde olmalı ve de gönlümüzde kalmalı. Dün kutlanan sevgililer gününde, diğer günlerin adı nedir? Sevgisizlik mi? Hoyratlık mı? Sevgi, bir tebessüm, bir bakış, bir dokunuştur. Şimdikiler için bir şey söyleyemem ama yarım asır önceki sevgiler de, sevgililer de samimi, kusursuz ve yanardağın volkanı gibiydi.

Sevgililer gününüz, kalıcı, samimi, gönül dolusu olsun. Unutmayın ki, insanlar her zaman sevemez. Bulutlar arasından bana tebessüm eden renkli gözlü meleğe ilk günkü sevgimle ve gözyaşlarımla sesleniyorum. Sevgililer Günün Kutlu Olsun!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Gerçek Sevgiye Saygılıyım

Değerli okurlarım, yaşamımızın belli karelerinde bizleri duyguların doruğuna çıkaran, mutlu eden, bazen de mutsuzluğumuza neden olan “belli günler” bulunmaktadır. Bunlardan biri de, Şubat ayının ikinci haftası kutlanan, piyasaya epeyce ciro yaptıran‘SEVGİLİLER GÜNÜ’dür.

Hemen şunu belirtmek isterim ki, gerçek sevgililere hem saygılıyım ve de kullanacağım ifadelerden dolayı da onları tenzih ederim.

Genel olarak söylemem gerekirse, bugün en belirgin yanı, HEDİYEDİR… Nedense hediyeleri de hep erkekler alır. Bu hediyeler öyle ucuz şeyler olmayacaktır. En ucuzu tek taşlı pırlantadır. Alınan ucuz hediye, sözde olan o sevgiyi yerle bir eder. “Bana bir kaşkol almış, ben o kadar ucuzuyum…”

Bu üzücü ifadeleri sık-sık duymuşluğum vardır ve bu nedenle de tarafların ciddiyetinden uzak olduğunu düşünerek bugüne, yani Sevgililer Gününe fazla değer verdiğimi söyleyemem. Sürç-i lisan ettiysem af ola…

Sevgiler bir güne sıkıştırılmamalı, sevdiklerimiz hep gönlümüzde olmalı. Tabiî ki hayat devam ediyor ama gönlümüze yerleşmiş ve oraya mekân edinmiş o sevgiyi tahliye ettirmek o kadar zor ki. Bana göre mümkün değil. Sevmenin ya da aşık olmanın ihanete toleransı sıfırdır. Bunun orta yolu olmaz. Ya seveceksin, ya da sen bilirsin!

Eğer adam gibi seversen, sana güzel yaşlanmakta nasip olur. Korkmadan, çekinmeden, sakınmadan sevenler, delikanlıca yaklaşımda bulunanlar, hilesiz hurdasız kendi gibi duranlar dimdik dururlar, kimselere verilecek hesapları yoktur. Gerçekten sevenler Allah’a yakındır!

Sevgililer gününde sizlere söyleyecek çok özel ifadelerim olacak aslında küçük bir paragrafla anlatmayı düşünüyorum…

“…Bu yürek kavgasında pes etmeyeceksin. Tüm kaslarınla, tutkunla, gövdenle, yüreğinle, maneviyatınla gireceksin ve arkana da bakmayacaksın.Anlıyor musunuz beni? Sevgililer gününüz kalıcı, samimi, gönül dolusu olsun. Unutmayın ki, insanlar her zaman sevemezler. Bulutlar arasında bana tebessüm eden renkli gözlü meleğe ilk günkü sevgimle ve gözyaşlarımla sesleniyorum. Sevgililer Günün Kutlu Olsun!

Mutlu olun, mutlu aklın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Şairlerin Şiirlerini Okuması

Şairlerin kendi sesinden şiirlerini dinlemek beni çok duygulandırır, çok değişik duygular yaşarım. Kendime “Şair” demiyorum ama karaladığım bazı dörtlükleri bir başkasından duyduğumda, çok eksikler görebiliyorum.

Bir şiiri şairin kendi sesinden dinledikten sonra, o şiiri sessizce okuduğumda acaba yorumum değişir mi? Sesli okuduğum da arada ki fark şiire yansır mı? İşte bu soruların yanıtlarını kafamda şekillendirirken, o şair arkadaşımızın kendi sesinden şiirini okumasına kaptırıyorum kendimi.

Bir şiiri, bir başkasının sesinden dinlemeyi hiç sevmem. Bana göre o şiire ihanet edilmiş anlamı taşır. Duygular oluşmamıştır, nerede sesli, nerede sakin olacağı bilinemez. Çünkü şiir, düşündüren ve etkileyen, insanlara bir şeyler veren duygusal sanat ürünüdür. Bununla beraber, herkesin şiir yazması da beklenemez.

Günün Sözü
Sevginin Bedeli Hediye Değildir!

Öcal’dan İnciler
Sevginin Yolu Sol Şerittir!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here