Oldubitti, farklı siyasi görüşlere sahip insanların dostluklarına hayran kalmışımdır. Çok bilinen bir laftır. “Dostlarınızla, siyaset ve futbol tartışmaları yapmayın” derler. Bence bu doğru bir tavsiyedir. Dostluklar bir günde oluşmaz. Belli bir zaman alır ve bir süre sonra köklü dostluklar hâsıl olur. İşte böylesi derin dostluklar bazen ortaya çıkan bir siyaset, seçim, futbol ve bir spor kulübü yüzünden bazen derin yara alır bazen de dostluklar sırf bir siyasi lider, yerel ve genel seçimler veya bir derbi maç sonrası biter… Özetle 40 yıllık dostluklar bazen 40 dakikada bazen de 4 dakikada biter…
*Başkent Ankara’da Siyasi Dostluklar Sürer
Bence işi bu boyutlara getirmemek gerek. Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) değişik partilere mensup milletvekilleri, genel kurul öncesi ve sonrası birbirleriyle, istisnalar hariç çoğunla iyi diyaloglar içindedirler. Siyasi parti liderleri de protokol gereği zaman-zaman el sıkışmak ve yan yana oturmak durumunda kalırlar. Kısaca yerel de, İstanbul’da, Anadolu’da ve ülkenin genelinde siyaset yüzünden bazı dostluklar biterken, Başkent Ankara’da siyasi dostluklar sürer, ittifaklar, koalisyonlar ve seçim iş birlikleri kurulur. Aynı şeyler spor ve futbol kulüpleri içinde geçerlidir. Çok keskin istisnayı isimler haricinde genelinde Futbol Kulüpleri ve başkanları olabildiğince iyi diyalog içindedir. Kulüpler, kendi aralarında Kulüpler Birliği bile kurmuşlardır…
*Bazı Şeyleri Öğretmek Bazı Şeyleri Öğrenmek
Herkesin aynı ideolojiyi, aynı fikri benimsemesi ve aynı partiyi desteklemesi beklenmemelidir. Farklılıklar mutlaka olacaktır ve bizler bu farklılıkları kabullenmek durumundayız. Yerel de, her mahalli idare yönetim sürecinin sonunda, değişik siyasi partilere mensup meclis üyelerine ya da bağımsız üyelere, o dönem görev yapan belediye başkanınca birer anı ve teşekkür plaketi verilir, birlik ve beraberlik içerisinde objektiflere poz verilir. Beş yıl boyunca görev yapmış, belediye başkanı, değişik siyasi partilere mensup belediye meclis üyeleri, varsa bağımsız üyeler, ortak hizmetin hazzını hep birlikte yaşarlar…
Benzer şeyler genelde TBMM’de de dönemler bittikçe gerçekleşir. TBMM Başkanı ile milletvekilleri veda turlarında bir araya gelirler ve vedalaşmayı en iyi şekilde gerçekleştirirler. İşte bizlere bu güzellikler lazım. Siyasi, spor fanatizmi ve diğer alanlardaki fanatizm, biz toplumun fertlerine, ülke yaşayanlarına ciddi zararlar veriyor. Elbette siyaset dâhil her tür tartışmayı yerinde yani kırmadan dökmeden bazı şeyleri öğreterek bazılarını da öğrenerek yapan fertlerimizi, ülke yaşayanlarımızı ayrı bir kefede tutmamız gerekir. İnanın bana bu tür insanlarımızın sayısı, siyasi ve spor fanatizmi içindeki bireylerimizin sayısından çok-çok azdır…
*Bu Güzellikle, Günlere, Aylara ve Yıllara Yayılmalıdır…
Yukarıda yazdığım üzere bizlere, belediye meclislerinin son günleri, son oturumu yine TBMM’nin dönem kapanışları gibi birlik, beraberlik, anlayış, dostluk, sevgi ve saygı dönemleri lazımıdır. Anlatmaya çalıştığım güzellikleri yerel ve genel meclisin kapanışlarından ziyade görev sürecine, siyaset takvimine gün-gün, ay-ay ve yıl-yıl yayılmalıdır… Genel de 4, yerelde 5 yıl parti tabanı için kavga et ya da eder gibi gözük, sonra da son bir ay genelde ve yerelde sevgi ve anlayış rüzgârları estir. Bu biz millete yeter mi? Kesinlikle yetmez…
Türkiye genelinde bir yerel seçimi daha geride bıraktık. Artık seçim atmosferinden çıkmak, kırıcı siyaset tartışmalarından uzaklaşmamız gerekiyor. Bu genelde devletin zirvesi, siyasi parti liderleri ve siyasi partilerin üst yöneticilerince sağlanırken, yerelde de siyasi parti il ve ilçe başkanları tarafından sağlanmalıdır. Elbette mülki amirler siyasetin dışındadırlar. Ya da öyle kabul edilir. Mülki amirler de siyasete girmeden ilçe ve il içindeki siyaset harici bazı etkinlik ve buluşmalarla, siyasi tansiyonun düşürülmesine yardımcı olmalıdırlar…
*Frensizler Var
Sosyal medyada ve ya da kimi etkinliklerde gerek siyaseti gerekse sporu ya da futbolu tartışmasını gerektiği gibi bilmeyenlerimiz var. Bu fertlerimizin ne sosyal medyada ne de sözlü ortamlarda frenleri yok gibidir. Meseleyi adeta kan davası konumuna getirebilirler. Oysa bizlere önce sevgi ve saygı sonra da anlayış, muhakeme ve sorgulama yeteneği gerekiyor. Bu güzellikleri yapanlarımız var. Yapamayanlarımızın sayısı ise bir hayli fazla… Onları azaltırsak, gün gelir diyalog ve tartışma kültürümüzü daha iyi bir yere getirebiliriz.
*Kaymakam İskender Yönden ve Mesai Arkadaşları
İki konuya daha değinim yazımı noktalamak istiyorum. Birincisi ilçemiz İskenderun’da seçim güvenliği açısından kayda değer bir hadisenin gerçekleşmemesi sevindiricidir. Gerek seçim öncesi gerekse seçim sırasında ve sonrasında hemen her noktada güvenlik güçlerini görmemiz olası nahoş hadiselerin önünü almıştır. Bu süreci başarıyla yöneten İskenderun Kaymakamı İskender Yönden’i, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Mithat Tolunay’ı, İlçe Jandarma Komutanı Yzb. Ferit Gül ve konuyla ilgili tüm yöneticileri bu önemli mesaileri için kutlar, bir İskenderun yaşayanı olarak kendilerine teşekkür ederim. Asker, polis, üniformalı ve sivil yüzlerce güvenlik görevlisi, vatandaşın huzur içinde bir seçim dönemi ve seçim geçirmelerine önemli bir katkı sunmuştur. Hepsinin ellerine sağlık!
*Lütfü Savaş ve Fatih Tosyalı
Diğer konu Hatay Büyükşehir’de Lütfü Savaş, İskenderun’da İskenderun Belediyesi’nde Fatih Tosyalı, ipi göğüslemiş görünüyorlar. Her iki başkanımızı kutluyor, yeni dönemde başarılar diliyorum. Sanırım mazbataların alınmasından sonra seçilen belediye başkanlarımız parti rozetlerini çıkarıp, hizmet rozetlerini takacaklar ve oy veren, vermeyen herkesin belediye başkanı olacaklardır. Beklenti bu yöndedir. Partizanlıktan uzak, herkesi kucaklayan bir anlayış ortak bir beklentidir.
*Bir Birimizi Anlama Kültürünü Geliştirmeliyiz
Ülkemiz ciddi bir ekonomik kıskaç içindedir. Seçim gerginliği ve atışmaları geride bırakılmalı, olabildiğince sağlam bir ekonomiye ve güzel günlere yol almak için ortak çaba gösterilmelidir. Bu Aziz milletin partiler üstü bir anlayışla, bir birine sıkıca kenetlenmesi en akılcı tercih olmalıdır. Çekişme, atışma, ayrışma, kin ve nefret dili gönülleri yorduğu gibi ekonomimizi de daha fazla hırpalayacak ve belki de işin içinden çıkılmaz bir hal almasına sebep olabilecektir.
Elbette tüm olumsuzluklara ve karamsar tablolara gerek yok. Sevgide, anlayışta, uzlaşıda, tartışma ve bir birimizi anlama kültürümüzü geliştirdiğimiz de her şey kendiliğinden güzelleşecektir. Lütfen, el birliğiyle seçim atmosferini geride bırakıp, seçim gerginliklerinden uzaklaşıp, önümüze bakalım…
