Değerli okurlarım, prensip olarak yazacağım makaleye başlamadan önce arşivime bir göz atarım. Burada amacım, başlığın aynı olmaması ve konularında benzeyiş arz etmemesi. Başka bir nedeni yoktur. Ancak, sporla (özellikle futbolla) ilgili öyle konular gündem oluşturuyor ki belli zaman içinde birden fazla yazmamız gerekiyor.
İşte “Sporcu Sakatlıkları” da, bunlardan birisi! İzin verirseniz, bu hususun altını kalınca çizmek istiyorum. Efendim, bizim futbol oynadığımız dönemde de sakatlıklar oluyordu. Futbol oynadığımız zeminin rezaletini artık söylemeyeceğim. Sadece kalecilerin giydiği kazakların üç ya da dört kg. geldiğini söylersem, o acımasız zemine bu şekilde önlem alındığı gerçeği de ortaya çıkmış olur.
Statların ebatları da aynı gibiydi ya, teçhizatlar için fazla iyimser olmam mümkün değil. Kramponlar kesinlikle kösele ve tekmelikler ise, onları kullanmak resmen hamallık. Anlatmak istediğim, o dönemlerde bir futbolcu 90 dakika boyunca üstünde ya da sırtında, inanın 102,5 kg. yük taşırdı. Çoğu zaman kramponların (futbol ayakkabılarının) ön tarafları aşınıp yırtıldığından, köşklere yamam yaptırırdık. Bunları söylemeden geçersem anlatımlarım çok eksik olur.
Gelişen teknolojiyle, futbolcu teçhizatlarının en iyi duruma geldiğini de söylemeyi gereksiz buluyorum. O zaman öyleydi, içinde bulunduğumuz zamanda da böyle. Her dönemin kendine özgü avantajı, dezavantajı bulunmaktadır. İlkel teçhizatların nasıl avantajı oluyor, yazımın akışı içinde sizlere anlatmaya çalışacağım.
Bütün bunları neden anlattığıma gelince… Bildiğiniz gibi, yıllardan beri, spor ve muhtelif konularda sizlere bir şeyler verebilmek için kalem tüketiyorum. Son nefesime kadar da bu böyle devam edecek. Ancak, bir konu var ki yıllardan beri, gerektiği kadar anlamış değilim. Yarım asır önceki futbol yapımızı ve yatkınlığımızı, çağdışı yaşam ve modern yaşam arasındaki ilişkileri, hatta sporcu teçhizatlarını özellikle gündeminize getirmiştim.
Yarım asrın bizlere neler bıraktığını, neler götürdüğünü, yaşadığımız modern çağdaki kazanımları, bütün bunları alt alta koyup topladığımızda, her şeyin güzele yakın olacağını düşünüyorum ama bu sadece düşüncede kalıyor nedense. “Bir Konuyu Anlamakta Güçlük Çekiyorum” demiştim. Yarın sunacağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
