Dünden Devam…
*Sosyal Medyanın Coşkusu Hoş Ancak Gerisi Boş Olur
Aday adayımız, yürüttüğü seçim çalışmasının cinsine göre kolları sıvar. Her şeye tek başına yetişemediği gibi ekrandan ekrana yani sosyal medya üzerindeki iletişimle umutlanır. ‘Bugün beğeni sayım 6 bini geçmiş. Yakında 11 bini bulacağım. Her kesimden bana yönelik sevgi seli var’ yanılgısına kapılır. Kesinlikle sosyal medya gereklidir. Sosyal medyanın her türlüsü kullanılmalıdır. Ancak tek başına sosyal medya bir şey ifade etmez. Sponsorlu hesapların coşkusu hoş ancak sonrası boş olur… Ekrandan ekrana iletişim yanında, yüz yüze iletişim ve diyalog gibi çeşitli harman yöntemler uygulanmalıdır. Sosyal medyanın sihrine kapılıp yazılı, görsel, sözel ve internet medyası dışlanmamalı aksine eskisinden çok daha fazla kucaklanmalıdır…
*Aday Adayının Farkını, Fark Ettirirler
Çoğunluğun hatası Basın Danışmanını hafife almaktır. Onlara göre Basın Danışmanı, gidilen her ziyarette beş altı kare fotoğraf çeken, video kaydı oluşturan, onların değimiyle de ‘iki satır haber yazan’ ve bunu servis edendir. Basın Danışmanına bu anlayışla bakan zihniyetlerin sonu genellikle hüsran olmuştur. Bu kafadan gittikleri müddetçe yine sonuç ağırlıklı olarak değişmeyecektir.
İşinin ehli bir Basın Danışmanlarının her zaman B ve C planları vardır. Anlık aksilikleri, aksaklıkları gidermede aday adayını yormadan çözüm bulur, fikir üretir, fikir verir. Son dakika gelişmelerle ziyaret programına yön verir, son ziyareti en başa, en sondaki ziyareti ortaya alabilir. Gün boyu fotoğraf çekmek ve iki satır haber yazmaktan gayri diğer seçim çalışmalarına da vakit ayırır. Genel Merkeze hitap eden tanıtım yazıları yazar. Aday adaylarına MYK ve PM üyelerine sunacakları dosyalar yazar. Aday adayının farkını fark ettirecek hamleler yapar. Genel Başkana, kurmaylara ulaşma yolundaki menfaat gruplarının koruma engellerini aşmasını bilir…
*Yerelde İşler Aksar…
Seçim sonrası olası krizlerde yol gösterici olur. Sandıklarda olması muhtemel seçim oyunlarının ilçe, il ve Yüksek Seçim Kurullarına duyurulmasında ve kamuoyu oluşturulmasında medyanın tüm unsurlarını harekete geçirmesini bilir. İş bilen Basın Danışmanlarının buraya yazmakla bitmeyecek başka mesleki meziyetleri vardır…
Kimi milletvekili adayları, seçildiklerinde, TBMM’de kendilerine verilen maaşı devlet tarafından ödenen danışmanlara kavuşunca, seçim süresince birlikte çalıştıkları yerel mahalli danışmanla çalışmalarına son verirler. Ankara’daki danışmanlar, uzaktan kumanda ile İskenderun ve Hatay medyasıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, diyalog içine girmeye çalışırlar. Milletvekili için Ankara’da danışman yardımı tıkır tıkır işlerken aynı şeyler Hatay ve İskenderun için söylenemez. Seçim bölgesindeki işler, bu manada genellikle aksar ve bir ayağı eksik kalır…
*Çay ve Şekere Daha Fazla Bütçe Ayrılır!
Seçim çalışmalarında akaryakıta, bez ve naylon fotoğraflı afişlere, çöpe atılan broşürlere, dürüm ve lahmacuna, çay ve şekere ayrılan bütçeler, çoğu zaman Basın Danışmanına ayrılmaz. Basın Danışmanına bu bütçelerin neredeyse onda biri teklif edilir!… Araç giydirmeye, ses ve ışık düzenine, sahnelere, platformlara ciddi rakamlar verilir. Basın Danışmanına ise Yeşilçam’ın ya da dizi figüranlarına teklif edilen rakamlar teklif edilir.
*Siyaset Mühendisleri!…
Medyanın yazılı, görsel ve sözel olmak üzere dalında çalışmış olan deneyimli gazeteci Kasım Üşür kardeşimin tanımıyla, kimi yerel ‘Siyaset Mühendisleri’ aday adaylarının yanında boy gösterip, her gelişmeye müdahil olurlar. Onların aklı her konuda her şeye yettiği için bu mühendislerimiz bizim medya branşımızda da fikir sahibidirler. Çekilecek fotoğrafa, yapılacak habere kadar dizayn peşinde koşarlar. Basının B’sini, medyanın M’sini bilmeyenler, üç beş sosyal medya paylaşımıyla mutlu olurlar, kendilerini deneyime ulaşmış gazeteci kabul ederler. Aday adayını yeterince tanıttıklarını ve onlara fayda verdiklerini sanırlar…
*’Filancayı Sevenler’ Sosyal Medya Hesapları
Siyaset sanatının bu muhteşem mühendisleri birde ‘Falancayı sevenler’ sosyal medya hesapları oluştururlar. Elbette işaret ettiğim bu hesapların doğal ve yürekten olanlara saygım var. Ancak zorlama, dikkat çekmek ve laf olsun diye beğeni toplamak adına açılan bu hesaplar hesap sahibine kesinlikle zarar verir. Örneğin ben Doğan Süslü, siyasetin yerel ya da genel kulvarında boy göstersem, yüz sene kalsa ‘Doğan Süslü’yü sevenler’ adı altında bir sosyal medya hesabı açmam. Böylesi sosyal medya hesaplarının yüz eskimesine, sempati yerine kimi insanlarda iticilik oluşturabileceğini düşünürüm…
*Organize Gaz Verme Ekibi!…
Bir de ‘Gaz verme ekibi’ vardır. Gaz verme ekibi genel merkezden başlar ve yerele kadar iner. Yereldeki gaz verme ekipleri kişinin siyasete soyunmaya niyeti yoksa bile onu iyice havaya sokarlar ve kişiyi aday adayı kıvamına getirirler. Ekip, nöbetleşe, kimi zaman da tam kadro aday adayını yakın markaja alırlar. Onu hiç boş bırakmazlar. Organize çalışırlar, ekip dışından gelenler olursa onları bir şekilde ekarte ederler. Sonra çok çeşitli bahanelerle, muhtelif giderler için parça parça aday adayından para talep edilir ve paralar başarıyla tahsil edilir! Seçim takvimi boyunca her kaleme bir gider uydururlar ve harcamayı dikkatle yaptıklarını ifade ederler! Kandırılan ve kulağına sadece hoşuna gidecek sözler söylenen aday adayı artık iyice havaya girer. Kendisine acı gerçekleri söyleyen, bu işin olmayacağını anlatan arkadaş, dost ve yakınlarına cephe almaya başlar. Sadece kulağına hoş gelen yani kesin olarak seçileceğini ifade eden sözleri duymak ister…
*Kaliteli Harman Başarı Getirir
Bu konuda yazacak daha çok şey var. Şimdilik iki bölümle noktalayalım. Kalecisi olmayan bir takım genellikle çok gol yer. Dört tekerli aracın bir tekeri yoksa o araç ya hiç yol alamaz ya da sağlıklı bir trafik seyri sürdüremez. Siyaset, yukarıdaki kötü örneklerden apayrı sağlam bir ekip ve takım işidir. Unsurlardan biri eksik olursa başarı gelmez. İyi çaylardan harmanlanan çaydan kaliteli dem ve ağız tadıyla içilen çay çıkar. Kalitesiz harmandan ise istediğiniz kadar uğraşın kaliteli bir çay çıkmaz… Dikiz ve yan aynaları olmayan bir otomobille yol almak çok güçtür. Farı olmayan otomobil önünü aydınlatamaz. Kalitesiz akünün şarjının ne zaman biteceği ve ne vakit yolda kalacağınız bilinmez. Son model otomobile bavul dolusu para verip, kasko sigortasından kaçmak zarar ve ziyan getirir.
Siyaset sanatıyla uğraşanların pek çoğu çok akıllıdır. Onların dışardan fikirlere ihtiyacı yoktur. Buna rağmen ben de kendi fikrimi yazmak istedim. Dursun bir kenarda…
-Bitti-
