İstikrar Satın Alınmaz (5)

0
29

Değerli okurlarım, bu makalemizde yine okurlarımızın istekleri doğrultusunda (zaten başka türlü de olmaz), soruları yanıtlamak için dokümanlarımı karıştırdığım da bir sürü konu gündem oluşturuyor. Bazı isimler yanıltıcı olmasın tamamı ile doğrudur.

Efendim utanma duygusu en güzel elbisedir. O elbise ne dar, ne de boldur. Usta bir terzinin elinden çıkmış gibidir. O elbiseyi buruşturmadan giyenlere ne mutlu. Utanma duygusunun temelinde çok güzel şeyler yatmaktadır, kalite, azlık, çokluk aranmaz. Ya vardır ya da yoktur. Bizi yönetenler de, sporumuza yön verenler de bu önemli duygu var mıdır? Zor bir soru ama az da olsa var olduğunu düşünenlerdenim.

Ey Avrupa, Avrupa Birliği… Ülkeleri ve kurumlara yüksek sesle konuşanların biraz da ar damarı çatlamıştır. Herkes duymazdan geliyor, çünkü ciddiye almıyorlar. Muhtemelen kahkaha ile gülüyorlardır. O elbise, o kişilerin üstüne çok bol geliyor da ondan.

Öyle ümit ediyorum ki, ülkemizde o türden ar damarı çatlamış insanlar bulunmamaktadır, yani yoktur demeye çalışıyorum. HAFAZANALLAH! Olursa ne olur demeyin sakın! Çevremiz düşmanla dolar, gittiğin yerlerde seni konuşturmazlar. Ülke imajı öylesine bozulur ki uzun yıllar düzeltemezsiniz, insanlarımız bile zan altında kalır.

Okuduklarınız bana sorulan sorunun yanıtıydı. Aslına bakarsanız o kadar çok soru soruluyor ki, inanın şaşırırsınız. Hep eskilerden, yeni nesil son 10 yılı biliyor diyelim ya 30-40 yıl öncesini bilen kaç kişi çıkar?

İzlediğimiz futbol maçlarından öncelikle zevk almalıyız. Sporseverler de, futbolcularda oraya kavga yapmaya, şiddet uygulamaya gitmiyorlar. Birkaç okurum sonraki yıllarda duymuşlar ve “Öcal Hocam gerçekten balta, döner bıçağı, kasatura statta olur mu? Siz gördünüz mü?..” Doğruyu söylemem gerekirse gözlerimle gördüm ve futbol takımlarımıza hiç sempati duymuyorum.

Utanma duygusu, edep, terbiye, nezaket, zarafet hakkında önemli bir örnek vermek istiyorum. Bu tür insanlar günümüzde azınlıktalar maalesef.

“Diş tabibi dostum var ve yılda iki kez zor görüşürüz. Diş sorunu olan bir arkadaşımı gönderdim ve aylar sonra da diş tabibini ve personelini nasıl buldun diye sordum. Aldığım yanıt beni hiç yanıltmadı. Diş tabibi Sermet Emin Güler ve personeli o kadar candan ki anlatamam. Diş tabibi Sermet Emin Güler ve personeli hem güzel, hem zarif ve özellikle saygılılar. Ağrım sızım kalmadı. ‘Paraya kafanızı takmayın, biz size uyarız’ ifadesini kullanıyorlar. Dişimi taktılar ve çok rahatım. İyi dostlarım oldu…”

Gerçekçi olmak gerekirse, Diş Tabibi Sermet Emin Güler’in ve aynı personelinin hastalara yaklaşımı arzu edilen düzeyde olmasaydı, saygıdan, nezaketten yoksun olsalardı, oraya acaba kim giderdi?

Sporda da, siyasette de nazik, zarif insanlar gerekli. Sokak kabadayılarından güzel şeyler beklenemez. Dostlarınız güzelse, inanın öyle ya da böyle sizde güzelleşirsiniz. Saygı, nezaket içten gelir ve her şeyi halleder diye düşünüyorum. Boş kaleye gördüğünde golünü atacaksın ve yıldız futbolcu olursun.

“Kadınlar özgürleşmeden, toplum da ülkemizde özgürleşemez…”

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here