Geçtiğimiz ay yapılan olağan kongreyle seçilen İsdemir Çalışan ve Emekliler Dayanışma Derneği yeni yönetimi, ilk basın toplantısını gerçekleştirdi. Dernek lokalinde basın mensuplarıyla bir araya gelen dernek yönetimi, emeklilerin yaşadığı zorluklara değindi.
Emeklilerin çok zor şartlar altında yaşamlarını sürdürdüklerini vurgulayan İSÇEİD Başkanı Nurular Er; “Bu ülkede çalışarak yaşamak zor, emekli olarak yaşamak daha zor… Zorlukları yaşayanların görev ve sorumluluğunu almaksa zorun zorudur. Bizler bu zorlukları bildiğimiz halde görevi devraldık. Çünkü bizler İsdemir emek mücadelesinin içinde yer almış, üyelerimiz ile birlikte 137 günlük grevi destanlaştıranlarız.
Sihirli değneğimiz yok ama azim ve kararlılığımız vardır. Elimizden geldikçe, dilimiz döndükçe, üye arkadaşlardan aldığımız güç ve destek ile yönümüz emeklilerin sorununa dönük olacaktır. O alanda mücadele verilecektir” şeklinde konuştu.
Emekliliğin rahat ve mutlu yaşama olarak görüldüğünü ancak ülkemizde bunun böyle olmadığını ifade eden Nurullah Er; “İşverenlerin köşe, siyasetçilerin paşa, sendikacıların maşa olduğu bir çalışma yaşamı içinde bulunmaktayız. Emeklilik çalışma yaşamı sonunda rahat etme, huzur bulma, mutlu yaşama ortamı olarak bilinse de; vicdanı ve merhameti kör kuyularda olan işverenler, emeklilere sürekli şaşı bakan siyasi iktidar tarafından ne yazık ki emekliye rahat yüzü gösterilmiyor” dedi.
İsdemir emeklilerinin hisse mücadelesine de değinen Er, hak kayıplarına yönelik yeni mahkeme yollarlı arayacaklarını ifade ederek; “Bildiğiniz gibi İsdemir özelleştirilirken biz çalışanlara verilen yüzde 11’lik hisse işverenle sendikacıların kurdukları vakıfla elimizden alınıp hiç edilmeye çalışıldı. Dernek yöneticilerimizin ve üyelerimizin verdikleri mücadele ile hisselerin 14 yıl sonra adlarımıza tescil edilerek, hisselerimiz borsada işlem görmeye başladı.
Bu süre zarfında hisse oranlarımızdaki düşüşle, kar payı dağıtımındaki adaletsizlikle, hisse bölüşümündeki yanlışlıklarla hissedarlarımız hak kayıplarına uğrayarak mağduriyetler yaşadılar. Bu konuda geçmiş dernek yöneticilerimizin mahkemeye açtığı dava aleyhimize sonuçlandı. Bizler davanın devamı için istinaf mahkemesine başvurarak davayı takip etmekteyiz. Ayrıca geriye dönük hak kayıplarımız için hukukçular, ekonomistler ve muhasebeciler ile görüşerek yeni mahkeme yollarını arayacağız” dedi.
Dernek olarak sosyal ve kültürel faaliyetler içerisinde yer alacaklarını ifade eden Er; “Derneğimiz bundan böyle sosyal faaliyetlerini daha da arttıracak, üyelerimizin çocuklarının eğitimine katkı sunacaktır. Kültürel alanda kadınlarımız, gençlerimiz, dernek içinde faaliyetlerine başlayacaklardır. Ayrıca sosyal alanda farklı komisyonlar kurulacaktır” dedi.
Yalnızca İsdemir emeklilerin değil ülkemizdeki tüm emeklilerin yaşam koşullarının ağır olduğunu bildiklerini kaydeden er, bu anlamda İşçi Emeklileri Derneğini de ziyaret ederek birlikte mücadele çağrısı yapacaklarını söyleyerek; “Ülkemizdeki tüm emeklilerin yaşam şekilleri hemen hemen aynıdır. Ancak tüm emekliler bir olur, birlik kurup, aynı amaç doğrultusunda mücadele verirlerse sorunları çözülür. Bugün İsdemir emeklisi yeterli maaş alamıyorsa, sağlık sorunu yaşıyorsa, hastanelerde katkı payı, ilaç parası veriyorsa, iş arıyorsa, bayramlarda bile bir yakınının yanına bile ziyarete gidemiyorsa, tatil yapamıyorsa, enflasyon ve kur artışları ilk önce onun kapısını çalıyorsa, diğer emekliler de bunlardan muzdariptir. Bu konuda en büyük görev Türkiye İşçi Emeklileri Derneğine düşünmektedir. Yönetim kurulu olarak kısa zamanda İskenderun Şubesini ziyaret ederek, sorunların çözümü için, birlikte mücadeleye çağıracağız. Ayrıca emeklilerin sendikalaşmasının önündeki engeli kaldırmak için gerekli çabayı sarf edeceğiz.
Emekli kardeşlerim, yaşamımızın sonbaharındayız. Sonbahar her ne kadar hüzün yüklü olsa da içinde yaşamı bir bahara taşıyacak dinamikler vardır. Yaşınız ne olursa olsun, tüm emeklilerin içinde bir bahar coşkusu ve heyecanı olduğuna inanıyorum. Gelin o coşku ve heyecanı bir araya getirelim, birlik olalım. Birlik mücadelesi ile üzerimizdeki emekli sefilliğini, perişanlığı, yoksulluğunu, ölü toprağını kaldırıp atalım. Atalım ki emekliyi, emek onurumuza, haysiyetimize, insan ve insanlık değerlerimize yakışır bir şekilde huzur ve mutluluk içinde yaşatalım” şeklinde sözlerini tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)
