İçimiz Kan Ağlıyor

0
69

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Daha 15’inin baharını yaşayamadan nefret ve kin kusan bir şiddete kurban verdik karagözlü, karakaşlı, Berkin’ciğimizin mekânı ağabeyleri ile birlikte cennet olsun dilerim. İçimiz kan ağlıyor ve bu acı yüreğimizde eskimeyecek. Eksilmeyecek derinden bir çentik attı. Neden olanlar aynı acıyı çeksin diyemeyecek kadar acılı yüreğimiz ve bizler bu acıya neden olanlarla aynı kefede olamadığımız için onlara dilemiyoruz çünkü vicdan sahibiyiz değil neden olanlara ki hepimiz suçluyuz kimseye sitem etmiyorum ve bütün vicdan sahipleri bugün acı ile uyandı güne. Ve bugün unutulamayacak. Tarih unutmayacak, insanlık unutmayacak, yeri göğü delen ailelerin feryatları figanları bedduaları eksilmeyecek dünya döndükçe.

Şimdi sevmeyi öğrenme zamanı artık zaten çok geç kaldık. Ama onlar hep seviyorlar bilgisayarım hasta dedim. Berke’ye çok üzgünüm, onu çok seviyorum çünkü. Evet, gül dedi bende üzgünüm ama o çok yaşlandı lütfen onu artık hırpalama  doktorlara götürüp canını yakmalarına izin verme dedi. Ve  Berke 17 yaşında  sevgisi  binlerce yaşında biz onlar gibi sevmeyi bilmedik. Çocukları sevmedik. Sevmeyi bilmedik. Sanki hiç çocuk olmadık. Ve aynı acı seçim gezilerine eşlik eden gencecik 3 polis kardeşimizin kazaya kurban gitmesi ile katmerlendi. Seçimlere günler kala anneler çocuklar, eşler, nişanlılar içleri paralanarak göz yaşı döküyorlar, döküyoruz.

Ancak hayat her şeye rağmen durmuyor. Liderler seçim gezilerinde devam ediyorlar, sözlerini sakınmadan yapacaklarından anlatmaktan çok birbirlerine yükleniyorlar. İskenderun’da da durum aynı… Birisi bir iki tesis yapılmakla bir şey yapılmış mı oluyor diye yapılanları küçümsüyor ki insan olarak ona saygım baki ama politikası? O bir diğeri  Suriyelileri geldiği yere gönderceğiz diyor. Hırsızlık ve fuhşun artmasını  neden göstererek ve sanki bu insanlar kendi istekleri ile gelmiş gibi bize sığınmak zorunda değillermiş gibi ve bütün bize sığınanları aynı kefeye  koyarak? Nasıl ama gerçekten sevmekten bihaberiz değil mi? Hızsızlığın arttığı doğru bisikletimiz ve yeni aldığım ki hiçte kolay olmadı almak. Spor ayakkabılarımı daha parasını ödemeden çaldılar. Bu tür olaylar arttı ancak hepsi hırsız mı? Fuhuşta artmış olabilir. Ancak yapan değil yaptırana bakmak gerekir diye düşünüyorum. Hiç bir kadın çok zorda kalmamış olsa bu yolla para kazanmak istemezdi.

Herkes başını ellerinin arasına alarak düşünmek zorunda bendenizce… Ve bir diğer büyükşehir adayı olan zat geçen hafta CNN’de Enver Aysever’in Aykırı Sorular adlı programına konuk olmuştu. Doğrusu içim ürpererek  yazıklanarak ve kendime hakim olmaya çalışarak izledim  o programı ve zaman geçmesi için bekledim yazmak için çünkü şimdi ne olursa olsun barış zamanı birlik ve beraberlik zamanı. Ancak sözler unutulmaz belki defedilir ancak unutulmaz ve tarih muhakkak onlarla bir gün yüzleşmemizi sağlar.

En güzel program olarak Saadet Partisinin programını seçtim. Doğrusu onlar topraktan ziraattan ve hayvancılıktan, besicilikten, tarım kooperatiflerinden söz ediyorlar çünkü. Daha hiç bir aday bunlar telaffuz bile etmemişken.

Sonunda geliyoruz Yusuf Civelek beye oda seçim turlarını hızla tamamlamaya çalışıyor aynı zamanda konferanslara, panellere de katılıyor toplantılara gidiyor herkesle bir şeyler paylaşıyor. Çok iyi bir hatip olduğunu söyleyemem ama kimseye çatmıyor, kimse hakkında konuşmuyor, yapacaklarını ve yaptıklarının bazılarını anlatıp vatandaşın ne istediğini soruyor. Bu yazdıklarım yanlış imiş gibi görünebilir ama herkes bilir ki gözümün hatası olsa onu söylerim. Ve başkanın konuşmasını çok beğenmiyorum özellikle yöresel konuşmaya çalışınca çok yapmacık geliyor bendenize  çünkü herkesin doğal halini severim ve ciddi halini.

Ve sevgili okuyucularım yine bakıyorum  şimdiye kadar bir kez bile dava edilmemiş adı hiçbir yolsuzluğa karışmamış biri olarak bütün eksiklerine rağmen Yusuf bey yabana atılacak aday değildir. Benim vatandaşım, benim yolum, benin sosyal tesisim dememiştir şimdiye dek bir kez olsun bile dilerim ilerde demez. Dün  Süpürge ve Ayna Derneğinin konuğuydu birlikte yemek yenildi sohbet edildi.

Ve İskenderun Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) tarafından, Küresel İklim Değişikliği ve Afet Yönetimi konulu konferansına katıldı, bizi orada ekip başka toplantılara gitti, konferans çok yararlıydı doğrusu ve biz afetlere karşı küresel ısınmaya karşı hiç bir düşüncesi projesi olmayan, bize olan diyen insanlar olduğumuz bir kez daha orada tescilledik. Mikdat hocanın anlattıkları ile Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, atmosfer bilimleri konusunda master ve doktorasını yapmış olarak bizleri de öğrencilerin yerine koydu zahar ki bir güzel sorguya çekildik ve sınıfta kaldık. Saat 14’te başlayan konferans, karşılıklı konuşmalarla saat 17’ye kadar sürdü demeyeceğim ben o saate ayrılmak zorunda kaldım. Ne zaman bittiği hakkında bilgim yok doğrusu. Koştur koştur yürüyüşte misafir içinde mutfaktaydık ve tabi  bilgisayarcı da. Hala hasta bilgisayarım ve arkadaşımın bilgisayarının klavyesi değişik valla rüyada yaşar gibiyim neyse artık idare edeceğiz. Şimdilik sağlık ve sevgiyle kalalım demek zamanı da geldi geçiyor bile sevgili okuyucularım sağlık ve sevgiyle her zaman hep birlikte kalalım diyorum sözle değil eylemle. Yase

Günün Sözü

İnsanların En İyisi, İnsanlara İyilik Edendir.

Hz. Muhammed

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here