Değerli dostlarım, insanlar olarak, parası mukabilinde birçok şeylere sahip olabiliyoruz da, dostluğa ve sevgiye sahip olamıyoruz. Ünlü yazarlar, romancılar bu konuya çok kafa yormuşlar, yazmışlar, çizmişler ve sonunda bir yargıya varmışlar.“DOSTLUKLAR GÖNÜLDEN GEÇER, PARAYLA SATIN ALINAMAZ” sonucuna varmışlar. Tabi ki bu sonuç hiç de sürpriz değil, olması gereken bu olmalı.
Bildiğiniz gibi, Avrupa’dan naklen maçlar izliyoruz, skor bizim için fazla önemli değil. Maç sonunda iki taraf oyuncuları öpüşüyorlar, birbirlerini kutluyorlar, formalarını değiştiriyorlar. Batı’da bu tablo sık-sık izleniyor. Biz de olmuyor mu? Olmasına oluyor da, her zaman olmuyor. Muhtemelen stadın ortasında sarılmaya utanıyorlardır. Ne de olsa mutaassıp bir ülkeyiz.
Futbolun güzelleşmesinde, dostlukların oluşup pekişmesinde, sporseverlerin, taraftarların çok büyük katkısı olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. Politik kulislerin çıkarlar doğrultusundaki iğrenç yaklaşımlarıyla futbol da, dostluklar da filizlenemez.
Futbol öylesine sevgi ve dostluk dolu olmalıdır ki; her yerde futbol var, içimiz dışımız futbol dolu diye haykırırken, renkler, diller, dinler zıt kutuplarda bile olsa, düşünce tarzları ayrı tellerden da çalsa, yeri geldiğinde (özellikle statlarda) kol kola, omuz omuza, gönül gönle olmak demektir sevgi ve dostluk.
İnsanlarda, ortak yön, futbolun sevgisi ve futbol olursa, öyle açılımlar (!) ve öyle değişimler oluyor ki, şaşırmamak elde değil. Futbolsuz saatlerde, tanımadığınız bir kişiye sarılın, üstüne üstlük bir de öpün bakalım, nasıl bir tepkiyle karşılaşırsınız, bilemiyorum. Gol dakikasında, yan yana oturmanıza rağmen, tanımadığınız o kişiyi kucaklıyorsunuz, buna kendinizi mecbur hissediyorsunuz. Ortak yönünüz futbol ve renkler olduktan sonra sorun yaşanmıyor ve de akan sular da duruyor.
Futbol, çirkinleştirilmeden izlenir ve ona sahip çıkılırsa, böylesine ulvi güzellikler ortaya çıkar. Hiç yoktan dostluklar doğar ve bu dostluklar giderek pekişir. Futbol hafife alınmamalıdır. Futbol sadece meşin yuvarlağa tekme atmak değildir. Futbol sadece ağların dalgalanmasıyla sabit değildir. Futbol oynanan zeminlerde, sarmaş dolaş olunan sevgi ve dostluklarda ortak payda, birleştirici nokta, o anda hissedilen acı ve aynı anda yürekleri dolduran coşku, mutluluk ve de dostluktur. İşte futbolun büyüklüğü de buradan gelmektedir.
Aynı anda, aynı sızıyı ve mutluluğu duyanlar, düşünce ve mantık ayrılıklarını hiçe sayarlar. Bazen düşünüyorum da, bu yazdıklarım gerçek midir diye. Tamamen gerçek olduğuna kalıbımı basarım. Bu söylediklerimi yaşayanlar benim gibi inanır, yaşamamış olanlara sözüm yok. İnşallah onlar da yaşarlar.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
