Her Pazuband Takana Lider Denemez (2)

0
29

Değerli okurlarım, alışıldığına ve beğenildiğine inandığım edebi girişi elimde olmayan nedenle bugüne aldım. Yani unuttum demeye çalışıyorum. Okurlarımdan özür dilerim.

“…Hiç gökyüzüne baktınız mı? Eğer baktıysanız neler gördünüz ya da görüyorsunuz? Hepimizin gördüğü aynıdır. Hareket halinde veya durağan bulut kümleri değil mi? Hepsi o mu? İlk bakışta öyle, yani hepsi o. Bulut kümeleri durağan ya da hareket halinde. Bu kadarla yetinmemiz mümkün değildir. Yobazlar için sadece bulut kümeleri vardır yukarıda.

Mevsimler nasıl oluşuyor? Güneşin önünü kim kapatıyor? Yobazlar Allah’tan diyeceklerdir. Tabi ki Allah’tan! Bunun hesabını kim yapmış, ne zaman yapmış, nasıl yapmış? Sus günaha girme diyeceklerdir o mideciler. Zaten kıyamet onlardan kopacak, buna inanın. Başka türlü olmaz…”

Buraya kadar bazı şeyler söylemeye çalıştım. Bazı çevrelerce antipatik de olmuş olabilirim. Fakat düşünün ki, bu millet cahil bırakılmaya çalışılıyor. Nedenini söylememe gerek var mı? Gerçekleri görmesinler diye!. Öyle sanmıştık, öyle zannetmiştik dedirterek gerçekleri kamufle etmektir amaç.

Hemen şunu söylemeliyim ki; herhangi bir konuda hiç anlamamak, sanmaktan, zannetmekten, farz etmekten iyidir. Hem de çok iyidir. Nasıl bir illüzyondur dünyayı boydan boya sarmış. Hiçbir şeyin gerçek kökünü, özünü merak etmiyoruz.

Sanma, farz etme işi o kadar kolay ki. Dikkatli bakma, anlayarak dinleme, idrak tembeliyiz. Şimdi yeni bir moda çıktı. Benim haberim yok… Ya öyle mi?

Şimdi yeniden gökyüzüne dönelim. Gökyüzünün hakimi kimlerdir? Uçaklar, füzeler diyeceğiz belki. Fakat onlar kurşun yemiş gibi gidiyorlar. Ya kuşlar! Kuşların ulaşamadığı bir gökyüzü düşünebilir miyiz? Hangi cins olursa olsun kendi kategorisinde göklerin hâkimidir. Ayak değmemiş Arş-ı Ala’ya, milyonlarca yıldan beri kuşlar kanat çırpmıyor mu?

Fay hattının şehirleri yıkması, binlerce insanı yok etmesi ya da denizlerdeki tsunamiden martılar, diğer kuşlar korkarlar mı? Toplu halde gökyüzünde kanat çırpan kuşlara bakmak bile sözde medeni insanlara keyif veriyor. Gökyüzünde binlerce kuş süzülürken neden olay çıkarmıyorlar? Oysa insanların üçü beşi bir araya gelse, mutlaka sesler yükselir, silahlar konuşur, dünyasını değiştirenler de olur. Demek ki insanlar hayvan bile olamıyorlar. İyileri sözlerimden dolayı tenzih ederim. Sürç-i lisan ettiysem af ola…

Dünkü sayımızda yollarımızın Avrupavari olduğundan ama bir yağmur yağdığında neler olduğunu anlatmaya çalıştım. Nohuttan, kömürden söz ederken, hem doydum ve hem de ısındık. Bu nohudu, kömürü gündeme getiren iyi adammış. Haşlanmış nohudun üzerine kırmızı isot ilave edildiğinde iyi meze oluyor.

Evet, konumuzdan uzaklaşmış değiliz. Kaptanlık, liderlik, pazuband takmak sanıldığı kadar kolay bir hadise değildir. Alt yapıdan gelse bile, takımın en kıdemlisi de olsa, bunlar kaptan olmak için yeterli değildir. Bazı takımlarda görüyoruz; sezonun büyük bölümünü kulübede oturarak geçiriyor.

Kaptanlık hatır için, torpille olmaz. İdealist her futbolcunun gönlünde, oynadığı takımın kaptanlığı yatar. Bu çok doğaldır. Takım kaptanlığında, lider olmakta, öncelikle o oyuncunun donanımlı olması gerekir. Bakınız yaşayan efsane Pele bile takım kaptanı değildi. Başka örneğe gerek var mı?

Sonuç olarak, kaptanlık talep edilmez, hak edilir ondan sonra. Ismarlama kaptan olanların performansları süratle düşer. Bu da yetmez arkadaşlarıyla daima ters düşer. O futbolcu çok şeyler yitirmiş olur. Değer mi?

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here