Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS)’na 3 milyon 243 bin 425 aday girdi. ÖSYM tarafından düzenlenen Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın ilk oturumu olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testi (AYT) geçtiğimiz hafta sonu tüm ülke genelinde gerçekleştirildi.
Sınava giren her aday farklı yorumlarda bulunurken, genel kanı bu seneki sınavlarda matematik sorularının daha kolay Türkçe sorularının ise daha zor olduğu yönde oldu.
Gerçekleştirilen sınavlarla ilgili genel bir değerlendirmede bulunan Rehber Öğretmen Bircan Kömürcü; “Her şeyden önce bu sene ortalama baktığımız zaman 3 milyon 250 bin adayın başvurduğunu görebiliyoruz. Bu seneki TYT sınavını baz alacak olursak, ilk göze çarpan Türkçe soruları oldu. Burada paragrafın uzunluğu, dil bilgisinin az sayıda olması ister istemez çocukları çelişkiye düşürdü. Çelişkiye düşürmesi ile birlikte onlara yeteri anlamda süreyi yönetememe durumu yaşattırdı. İlerleyen alanlara baktığımızda, sosyal alanında tarih, coğrafya, felsefe ve din alanına bakacak olursak soruların biraz daha bilgi ağırlıklı olduğunu gördük.
Matematik soruları ise geçen seneye göre biraz daha kolay oldu ama Türkçe de kaybettikleri yaklaşık 1-1,5 saatlik zaman sıkıntısından dolayı yetiştiremedikleri durumu ile karşı karşıya kaldığımızı söyleyebiliriz. Fen alanında TYT’nin biraz daha kolay olduğu, AYT’nin biraz daha bilgi ağırlıklı olduğunu söyleyebiliriz.
Geçen sene ile kıyasladığımızda, zorlayıcılık noktasında biraz daha orta düzeyde bir sınavla karşı karşıya kaldık. Çocuklarla da konuştuğumda şöyle söylediler; matematikte süreyi yetiştirebilseydik daha iyi şekilde çözülebilirdi. Geometri geçen seneye göre daha kolaydı, her çocuğun çözebileceği soru tipleri vardı. AYT’de ise çocukların dediği şuydu; geçen senekilere göre daha kolaydı!
Bu sene biraz daha bilgi ağırlıklı oldu geçen seneye göre ama daha kolay, daha orta düzeyde bir sınav oldu. 2020’de yaşanan bir TYT sınav sonucuyla karşı karşıya kaldık mı delirtti bana. Öğrencilere sorduğumda, ‘biraz daha çalışmalıydık’ dedi tüm öğrenciler sınavdan sonra. Onun dışında Türkçe’de kaybettikleri zaman biraz daha onları telaşa düşürdü ve diğer konulara tam anlamıyla bakamadık, yetiştiremedik gibi şikâyetler ile karşılaştık” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
