Futbolun Varlığıyla Yaşamak (5)

0
28

Değerli okurlarım, futbolla yaşamak, onunla iç içe olmak muhteşem bir hadise. Renk aşkına gelince; onun da futbola göbekten bağlı olduğunu söylersem kimse yadırgamaz. Buraya kadar güzel de bundan sonrası, yaşadığımız olaylar doğrultusunda, elem verici, yürek sızlatan hadiseler. Anlatacağım olay ilk değil son da olmayacaktır. Geçen haftalarda oynanan derbide kalp krizinden yaşamını yitiren Koray Şener’i rahmetle anıyorum. Bu son olsun diyorum ama ne mümkün. Bu yaşıma kadar duyduğum sekizinci olay. Birisi yakın akrabamdı ve ben de yıllar önce direkten dönmüştüm.

Rahmetli Koray Şener, iyi ki maç sonu olaylara tanık olmadı ya da darp edilmek suretiyle yaşamını yitirmedi. O zaman “Böyle futbola lanet olsun” derdik her halde. Unutkan bir milletiz, bir süre sonra unuturuz. O genç evladımızı da unutacağız. Bizler unuttuk diyelim; ya ailesi! Evlat acısı unutulur mu? O genç evladımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Nur içinde yatsın…

Futbolun varlığıyla yaşamak gerçekten güzel bir hadise. Zaten millet olarak aşırı tutkunluğumuz vardır. Bu tutkunluğu bir türlü ayarında bırakamadık. Bu sevginin aşırısından söz ediyorum, tadında bırakmayı bilmeliyiz. Nefrette de böyledir, onunla tanışmayın bile. Duygular sıfırlanır, gözler zifiri karanlık olur. Sevdanız gülün dikenleri gibi olur. Değdiği yerden kan çıkar fışkırır.

Sevgide de bir orta yol bulunsa ne kadar iyi olur değil mi? Fakat bu mümkün değildir. Çünkü sevgi ya vardır, ya da yoktur. Ortalaması olmaz. Bu böyle devam eder gider. Doğruyu söylemek gerekirse, sevmek en güzel duygudur.

Sevgi, top garın mı doyurur, diyenler içki sigara kullanmaz iki kişilik yalnızlığı yaşarlar. Hepsi de badem bıyıklıdır. Konumuza dönelim dilerseniz. Futbol müsabakalarını izleyenler, temaşa zevkini tatmin ederler. Bunun düşmanlıkla, kinle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bildiğiniz gibi sporseverler amatördür, renkleri galip gelince her taraf tozpembedir ama yenilgiye tahammülleri yoktur.

Futbolun varlığıyla yaşamak! Bunu öncelikle içimize sindirmeliyiz. Evlerimizde bile bir maç izlerken evin kadını terör estirmiyor mu? Bir bakıyorsun evin hanımı kayıp, ara ki bulasın.

Bu konu çok erkekleri ilgilendirdiğinden devam ediyorum. Devamında neler var diyeceksiniz biliyorum. Maç izlerken bir yudumcuk bir şey içmeye kalksan evde yedi şiddetinde deprem olur.

Oysa dışarının durumunu bilmiyorlar. Şimdilik ekonomiden söz etmiyorum. Dışarıda maç izlerken bir yudum almaya kalksan, görenler ayyaş der. Bulut renkli lezzeti bırakın, bira içmeye kalksan “Ahlaksız” olursun. Resmi kabullerde bir bardak şarap içen milletlerin başkanları da ayyaş. Sadece Hitler ayyaş değildi. İçki sigara kullanmazdı ama oralar soğuk olduğundan millete kömür dağıtırdı. Tarih böyle yazıyor ve Hitler de badem bıyıklıydı. Hayret!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here