Futbolun Mantığı (3)

0
22

Değerli okurlarım, Hukukun çok önemli bir kavram olduğunu söylemiştik. Şimdi devam ediyoruz. Tüm insanların cehennem ateşini (herkesin suçlu olduğu ve o ateşte günahı kadar yanacağı bilinen bir gerçek) düşündüğünü, günahlar sıfırlandıktan sonra cennete girebileceği ve orada her şeyin çok farklı olduğu ve hukukun en iyi çalıştığı yer olarak bilinen cennete, kişi başına 30-40 melek verileceği çocukluğumuzdan beri duyduğumuz bir gerçek.

Bana sorarsanız, sporun konuşulmadığı, şiirlerin okunmadığı, futbolun oynanmadığı, grant tuvalet gezilmeyen bir yeri düşünmüyorum. Eminim cennette böyle bir yerdir. Umarım öyledir, bu âcizane düşüncelerim.

Futbolu bir yaşam biçimi olarak kabul edenler, düşünce olarak daha rahatlar diye düşünmek mümkün. Tüm insanların da bizim gibi düşünmesini bekleyemeyiz. İnsanların ya da kurum ve kuruluşların ilgi odağı, başarılı olacağı işlerin peşinde koşup, bir kulpundan tutmaya çalışırlar.

Bildiğiniz gibi, insanların, okumak, ilim, deney, aynı zamanda gelişim birimlerini kendisine prensip edinip, ilgi ve bilgi alanına girmeyen konularla ilgilenmesi onların başarısız olduğu anlamına gelmez, biz de onları başarısız olarak değerlendiremeyiz. Futbol oynayamıyor diye kişilerle alay edildiği pek görülmemiştir. Ancak temaşası üst düzeyde olan futbolu, izlemeyi de sevmiyorsa o dostumuza; “Futbolu Neden Sevmiyorsun Kardeşim” diyebilme lüksümüz vardır.

“Futbolun mantığı, sevgisi, hukuku” daima geçerli ve önemli konularda, enteresan bir millet oluşumuz, durup dururken bizlere puan kaybettiriyor. Neden mi? Sevginin de, nefretin de tadında bırakmıyor, ölçüsünü kaçırıyor, sonunda yine bizler zararını görüyoruz. Her şey tadında kıvamında olsa ve de öyle kalsa daha iyi değil mi? Bir örnek vermek istiyorum.

Ülkemizde birinci, ifadeye göre dünyanın üçüncüsü olarak kayıtlara geçen, o iki takımımızın müsabakasında ilginç olaylar yaşanıyor. O enteresan derbiyi bizzat izlemiştim. Maç başlamadan, taraftarlar birbirine iltifatta kusur etmiyorlar, zaten bunlara alıştık ve de böyle kalsın razıyız. Müsabaka başladı, iltifatlar kesildi kesilmesine de, bu kez sahaya binlerce içi su dolu pet şişeleri atılmaya başladı. Hedef yok, hangi futbolcu olursa olsun atılanlardan nasibini alıyordu. Sizi temin ederim, yeşil zemin üzerine futbol oynayan futbolculara atılan içi su dolu plastik şişeler, bir site halkına bir hafta yeter de artar bile.

Kaldı ki, sahaya fırlatılan o sulara para veriliyor, birileri tarafından hediye edilmiyordu. Öyle bile olsa, sahaya neden atıyorsunuz. Böyle mantıksızlık olur mu? Böyle sevgi gösterisi yapılır mı? Böyle hukuktan yoksunluk olur mu? Polisin copunu, askerin dipçiğini görünce ya da yiyince açıkçası adam gibi olup çıkıyorlar. Böyle şeylere muhatap olmak değil, düşünmek bile bizi üzmeli.

Bir makalemde, “Futbolu sevmek bir fazilettir” demiştim. Sözlerimin yanında ve arkasındayım. Futbolu sevmenin kimseye bir zararı olamaz. Futbolun mantığına ters düşerek, sevimsizleşmeye hiç de gerek yoktur. Teknik, taktik, kondisyon, motivasyonunuzuz ne kadar iyi olursa olsun, rakibiniz daha iyi hazırlanmışsa ve de yenilmişseniz, bu dünyanın sonu değildir.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here