Değerli okurlarım, olmuş bir olay hakkında karar vermek için yeni bir olay beklenmez. Yoğurtçuya gittiğinizde süt, yoğurt varsa var, yoksa yok. Şayet varsa adamı kızdırmadan kalitesini sorma lüksünüz geçici olarak olabilir. Ekşi yoğurdu, yağlı ballı diye yuttururlar o da başka. Ben biber almaya gittiğimde, şimdiye kadar acısını tatlısını hiç sormadım. Bir tanesini “hart” diye ısırıyorum ve kararı kendim veriyorum. Bu işte alan da memnun, satan da…
Ancak, şu andaki konumuz süt, yoğurt ve isot değil. Geride kalmış olmasına rağmen hiç de etik bir davranış olmayan ve okurlarımın da isteği üzerine o konuyu tekrar gündemimize getirmek istiyorum. Zaten geride bile kalan bu olay emsal gösteriliyor.
Önemli bir derby müsabakasında; deplasman takımının Portekizli futbolcusu iki sarıdan kızarıyor. Böyle bir hadiseyi ilk kez de görmüyoruz ve sonuncusu da olmayacak. Olayı bildiğinizden o oyuncunun ve takımının ismini vermiyorum. Kızaran futbolcu efendice dışarı çıkmasa bile, arkadaşlarının uyarısıyla soyunma odasına gider bizim bildiğimiz. Zaten bu konuda hakem ve gözlemci raporu oldukça heybetli!
Yabancı kızardıktan sonra neler yapmış dersiniz?… Hakemin yüzüne tükürmüş. Örf ve adetlerimize ters düşen el-kol hareketleri yapmış. Dakikalarca oyalanmış ve sahayı terk etmemiş. Bu olumsuz davranışları sonunda o delikanlı Portekizliye 11 resmi müsabakalardan men cezası veriliyor. Olayın emsali olduğu için kimsenin söyleyecek sözü yok. Bu olaydan sonra kulübü neden o futbolcuyu göndermedi hala anlamış değilim.
Tahkim kuruluna intikal eden bu dava dönüyor. Nasıl mı dönüyor? Tahkim Kurulu 11 maçlık cezayı allem kalem edip 4 maça indirerek ulaşılması güç bir rakama imza atıyor. Bu yıldırım gibi ışık saçarak oluşan domping nasıl oluyorsa anladığınızdan eminim. Yapılan bu haksız uygulamayla acaba kimler cezalandırıldı? O futbolcumu? Müsabakanın hakemi mi? Gözlemciler mi? Spor kamuoyu mu?
Burada yandaş medya yine devreye giriyor ve damardan girmelerle, yarı tehditlerle başarıyla ulaşıyorlar. Tahkim Kurulu, TFF’nin delikanlı yöneticileri! Profesyonel Disiplin Kurulu’nun yürekli insanları; yaptığınız bu yanlış Münir zamana uğramaz, yönetmeliklerle böyle tenzilatların olup olmadığını bilmiyorum. Öyle hile olsa vicdan denilen bir hadise vardır. Verdiğiniz kararlarda buram-buram adalet kokmalıdır. Bu adaletsizlik için yürüyüş yapılmaz.
Hakem hatalarıyla dolu bir sezonu geride bıraktık, yeni sezonda, hani şu dokunmadan kendini yere atan futbolcular var ya, isimleriyle beraber ekranlarda kamuoyuna tanıtın. Belki biraz kızarırlar. Bu cesareti gösterebilirseniz sporseverler sizi baş tacı ederler. Sizleri hiç unutmaz bu vefakâr, cefakâr sporseverler. Yaptığınız yanlışları biraz olsun telafi etmiş olursunuz. Bu öneriler fahridir ve kimsenin de sizden beklentisi yoktur.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
