Futbolu Alkışlayalım Beyler (1)

0
43

Değerli okurlarım, bakmakla görmek arasındaki mesafe oldukça uzundur. Bu mesafeyi kısaltmak yine kişinin kendi elindedir, dostlukla samimiyetle doğru orantılıdır. Göz ucuyla bakmakla, konsantrasyonu yüksek bakış farklı olduğu gibi, doğru yönde, dostça ve samimi olarak bakılmışsa, hem kusursuz iletişim sağlanır ve hem de insanlar arasında yıkılması mümkün olmayan köprüler kurulur. Bu köprüler dostluk ve samimiyet içerdiğinden herkes yararlanır ve o köprüye herkes saygı duyar. Daha fazlasını beklemek abesle iştigaldir.

Öncelikle kendimiz bakıp göreceğiz. Dostluklar ve samimiyet içimizde olmalı, bizden kaynaklanmalı. İşte o zaman adam gibi adam olduğumuzu anladığımız gibi gıyabımızda da söylenir ve biz de bunu günün birinde duyarız.

Adam gibi adam olmak zordur ama öyle kalabilmek daha da zordur. Günümüz insanları hep kestirme yolları tercih ediyor. Unutulmasın ki kestirme yollar tekin değildir ve sağlıklı biçimde hedefimize ulaşamayız. Erişebilmek başka, sahip olmak daha başkadır. Gol pozisyonuna girmekle, gol yapmanın farkı gibi…

Değişeni ve kolaylaştıranı fark edebilmek, kullandıklarımızı durup dururken yenisiyle değiştirebilmek, bunlar fuzuli olarak addedilse bile, yine de etkin iletişim, düşünme, değerlendirme, ince mühendislik! Yani aktif katılım şarttır. Çaba göstermeden bir şey kazanılamaz.

Teknolojinin tavan yaptığı günümüzde, kendimizi ifade edebilmek, bu tür yaklaşımlarda zamanlamayı iyi yaparak kendi başımıza yapmaktan başka da şansımız yoktur. Fiziksel varlığımızın ulaşamadığı bir yaşama sanal gerçeklikte ruhen ulaşma yetkisi yani durgun bir suya baktığımızda kendimizi görüp beğenmemiz gibi. O su buharlaştığında kendimizi görmemiz mümkün olabilir mi? Bununla beraber bakmak, görmek, dostluklar bakımında bizden sonrakilere bir miras bırakmak zorundayız.

Günümüz gençlerinin teknolojiyle araları oldukça samimi. En azından bizlerden daha öndeler. Yıllar sonra günümüz teknolojisini gölgede bırakacak gelişmeler, yenilikler olacaktır. Muhtemelen her şey dünlerden daha kolay olacağını düşünenlerdenim. Ancak, bakmakla görmenin farklı olduğunu, sanala yönelmenin anlamsızlığını ve dostlukların, samimiyetin erdem olduğunu, değişmeyeceğini akıllarında tutarlarsa, kendileri kazançlı çıkacağı gibi, bizler de makberimizde rahat uyuruz.

Yazdıklarımın hepside futbolla iç içe. Bildiğiniz gibi futbol hep kazandırıyor futbolun girdiği yerler ihya oluyor. Futbola hak ettiği değeri veren ülkelerin durumu ortada!

Makalemin başlığına gelince… İsim vermeyeceğim, çünkü hepsi rahmetli oldular. Sadece lakaplarıyla sunmak istiyorum. Ankara’da genç bir gazeteciydim. Bir maçtan sonra Berlin Panter’i, Taçsız Kral’ın omzuna elini koyarak takım arkadaşlarına şöyle seslenmişti; “Arkadaşlar, bu maçı taraftarlarımızın coşkusuyla kazandık. Onları samimi olarak selamlayalım ve alkışlayalım beyler…”

İfade aynen böyleydi, dünkü gibi aklımda. Sporseverlerin gönlünde taht kurmuş olan, efsane olmuş o değerli sporcuları rahmetle anıyorum.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here