Değerli okurlarım, doğruyu söylemek gerekirse, takım kaptanları biraz da yürekli oyunculardır. Kötü futbol oynama lüksü yoktur kaptanların. Bazen de gereksiz hareketlerinden dolayı hocası dışarı alıyor. Karizması var mı yok mu bilemem ama eğer varsa boydan boya çiziliyor.
Sözü uzatmadan, iki sezon önce Atletico Madrid takımına transfer olan Galatasaray’ın ve milli takımın yıldız futbolcusu Arda Turan’dan söz etmek istiyorum. Bunu yazmasam da kimse beni zorlamazdı ama içimde ukde olarak kalmasına da izin veremezdim doğrusu…
Şu anda Fenerbahçe’de oynayan Caner’in Galatasaray’da oynadığı sezonda ve bir antrenmanda, Takım Kaptanı Arda Turan’a sert girdiği için kaptanı tarafından dudağı patlatılıyor. Birçok futbolcu da bulunmayan karakter, Caner’de de yok, sağlam ayakkabı sayılmaz.
Konumuz, bir kaptanın özellikleri ve yapmaması gereken yanlışlar. Bunları yazmam gerektiğinde çağrışım yaptı ve Arda Turan aklıma geldi. Zaten unutmamıştım ve hiç aklımdan da çıkarmamıştı. Yeni Atletico’lu Arda Turan bir bürokrat çocuğu değil. Sokaktan gelen ve gözü kara bir sporcu. 10-12 yaşlarında maçlarda top toplayan bir çocuktu. Bu çocuklar futbolcular arasında ki diyalogu, taraftarların temayülünü ve iyi futbolcuların yaptığı klas hareketleri hep kafalarına yazarlar. Bu yazdıklarım genel olarak bilinen şeyler.
Kavga olayını bilmiyorum ama tanık olduğum birkaç olay var ve anlatmak istiyorum. İnsanların duyduklarıyla değil de, gördükleriyle yola çıkmalarında büyük faydalar vardır diye düşünenlerdenim. Diyarbakırspor küme düşmemişti daha ve Ali Sami Yen’de 4-0 yenildi. Taraftar Kaptan Arda’yı tribüne çağırıyor hem de ısrarla. Arda gönül koymuş ve tribünlere gitmedi. Aynı gönül koyma işini Manisa’da da yapmıştı.
Kaptanlar çabucak tesir altında kalmaz, çok çabuk boyun eğmez. Yenilgiyi kabul etmez. Çok önemli kaptanlar gördüm Galatasaray Futbol Takımında. Bazıları toprak oldu, bazıları yaşıyor ama hepsi de tam anlamıyla birer kaptandı. Bir kaptan, Loser (çabuk yenilen) olarak doğmuşsa, bir winner, bir fighter (savaşçı ve kazanıcı) olarak doğmamışsa, ruh hadisesi biraz zayıfsa, ondan kaptan olmaz, uzatmaya gerek yok. Bu iş hiç de kolay değildir.
Bazı küsmelerde vefasızlık duygusu da ağır basıyor. Sezon başından beri takımın ayakta kalan iki oyuncusunun da biri olmak, bir önemli derbyde sakat-sakat oynamak kolay bir şey değil. Koşulların n’olursa olsun, kaptan olarak sahaya çıkan bir oyuncu güven vermeli, arkadaşlarını coşturabilmeli, atağa kalktığında rakip defansı sindirebilmeli.
Bu yıldız futbolcumuz, şu anda Atletico Madrid takımının yıldız futbolcularından birisi. Üstelik takımında mutlu olduğunu da söylemeden geçemiyor. Milli takımda oynamasında bir sakınca yok ama Galatasaray’da oynaması çok sakıncalı!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
