Futbolda Demokrasi (2)

0
37

Değerli Okurlarım, dünkü sayımızda demokrasiden girdik, sporcu, spor, çağdaşlık, cumhuriyet derken düz koşu ve hatta yürüyüşe kadar geldik. Ancak, bunların her birisiyle ilgili söylenecek o kadar çok şeylerimiz var ki aheste-aheste anlatmaya çalışacağız.

Spor sözcüğünün İngiliz kökenli olduğunu ve “Sport” kelimesinden türediğini, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek vb. şeyler olduğunu ikinci kez söylemiş oluyorum. Bu söylenenler ya da duyduklarınız düne kadar tam anlamıyla böyleydi ama günümüzde az da olsa farklı.

Bedenen, zihnen ve düşüncede de güçlü olmak için yapılan düzenli hareketlere spor deniliyor ve bu işleri yapanlara da sporcu adı veriliyor. Bu saydıklarım amatör spor ve amatör sporculara aittir ve hep de öyle kalacaktır. Bildiğiniz gibi amatörlük sınırlıdır.

Profesyonellik denildiğinde, ne hikmetse, birdenbire her şey tersine dönüyor, tamamıyla değişiyor. Profesyonelliği cazip kılan bazı nedenler var da ondan!

Türklerin savaşçı bir ulus olduğunu bütün dünya biliyor. Eski çağlarda yapılan idmanlar, özetle kılıç kalkan oyunları, at yarışları, cirit, güreşler, bir savaş idmanlarıydı. Ateşli silahların icadından önce, güçlü bedenler daima ön plandaydı.

Futbolda da böyle, özel yaşamımızda da belirgin şekilde kendini göstermekte! Tam anlamıyla demokrat olamıyoruz. Amatör demokrat oluyoruz, bunun hakkını veremiyoruz. Çünkü “Ucuz etin yahnisi olmaz” buyurmuş atalarımız. Bir bedel ödemeden kazanılan bir eşyanın, hatta bir unvanın önemi olabilir mi? Fazladan ona kimse sahip çıkar mı?

O nedenle, engellilerin spordaki başarısına saygı duyuyorum ama onlar için de fazla bir şeyler yapıldığını da söyleyemem. Her ne kadar futbolumuz profesyonel olsa da ama düşünce olarak amatörlükten kurtulamıyoruz. Yani demokrat olamıyoruz.

Spor da dâhil olmak üzere demokrasimiz, düğünler için kiralanan kiralık elbiseler gibidir. Her tarafında pot var ve üstümüze sırıtır ya ben ona yani kiralık elbiseye benzetiyorum. Ya cumhuriyetimiz! Onun kılına bile dokunmaya cesaret eden babayiğit var mı? Şimdiye kadar öyle bir delikanlı çıktı mı? Onun bedeli ödenmiştir, aziz vatan toprağı şehit kanlarıyla sulanmıştır. Tarih yazılmıştır, dünya buna tanık olmuştur.

Anlatmak istediğim, faturasını ödedik, bunu hak ettik. Birileri haddini aştığında, ufak tefek kıvırdığında Türkiye ayağa kalkmıyor mu? Bu kadar basit! Can verilmiştir, Kan dökülmüştür.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here