Değerli okurlarım, şu anda söyleyeceklerim olur ya da olmaz. Fakat olursa çok seviniriz. Yani bir Anadolu takımının şampiyon olmasından söz ediyorum. Anadolu takımlarımızdan birinin şampiyon olması kimi rahatsız eder ki? Evet, rahatsız olan olacaktır mutlaka. Büyük kulüpleri koruyup kollayan düşen, oligarşik bir yapı, başka bir ifade ile İstanbul dukalığı…
Bir konuda başarılı olmanın koşulları vardır. Kulüp olarak maddi, manevi güçlü olacaksın. Avrupa kulüpleriyle maçlar yapıp, boy ölçüşecek duruma geleceksin. Taraftarına güven vereceksin, onlar da sana inanacak.
Şehir takımlarımızın yönetimini varlıklı kişiler işgal etmektedir. Bunda bir sakınca yok. Fakat ellerini ceplerine sokmazlar, akrep var: Cız! Belediye başkanlığına, milletvekilliğine hemen adaylar, hiç sektirmezler. Oralar gelir kaynağı da ondan.
Şehrimizde de plaketli, vergi rekortmeni olan zengin iş adamlarımız çok. Nedense belediye başkanlığı cazip geliyor. Bunu bir türlü anlayamadım.
Yıllardan beri Avrupa futbolunu domine eden beş lig emin adımlarla yoluna devam ediyor. Bilinen bir şey olduğundan saymaya gerek duymuyorum. Altını çizerek söylemem gerekiyor ki bizim acilen Avrupa’nın altıncı ligi olmamız şart. Ülkemiz futbolcunun hacmi 700-800 milyon olduğunu daha önce de söylemiştim. Bu çok büyük bir rakam ve bu nedenle de bunun hakkını vermemiz gerekir mi, gerekmez mi?
Yabancı cenneti olarak bilinen ülkemizde, bazı gerçekleri değiştirebilmek mümkün değil. Bir kasetle yabancı transferin yapıldığı başka bir ülke var mıdır bilmiyorum. Atılan bir golün hatırına bavul dolusu dolar yâd ellere geri gelmemek üzere gider.
Ülkemizde futbol kültürü ve eğitim tam anlamıyla oturmuş değil. Transfer edilen futbolculardan yüzde yüz başarı bekliyoruz. Çok para verip, fazla futbolcu almakla şampiyon olunmaz.
Sözü buraya getirmişken, Anadolu takımlarımızdan bir yönetici belki de o kulübün başkanıydı. Ligler başlamadan ve transferler devam ediyor ve basına şu ifadeleri kullandı; “Gençlerle yaşlıları kaynaştırmak…” Efendim, daha ligler başlamamış ve takımlar kondisyon ve ter atma idmanı yapıyorlar. Neye istinaden “Gençlerle, yaşlıları kaynaştırdık” diyorsun.
Spor kültürü fakiri bu tür yöneticiler, ligler başladıktan sonra da ilginç ifadeler kullanırlar. Muhtemelen transferi kendisi yaptığı için ve de bazı şeyleri kamufle etmek adına öyle konuşmaları gerekiyordur.
Bu muhteremler ne diyorlar? “Ligi en iyi yerde bitirerek şehrimize layık olmaya çalışacağız.” Böyle konuşmaların bir sakıncası olamaz. Takımın motivasyonunu yükseltmesi adına kullanılan bu beyanatlar suç da sayılmaz.
Ligler başlar ve ikinci devrenin ortalarına doğru kullanılan sözler oldukça dramatiktir. Aynen şunları söylerler… “küme düşmemek için elimizden geleni yapacağız…” Futbol kültüründen nasibini almamış insanların bulunduğu ortamda ülkemiz futbolu sizce ne kadar ileri gidebilir? Tanık sizin!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
