Futbol Bir İbadettir (3)

0
15

Değerli okurlarım, bazen makalelerimde konu dışına taşabiliyorum. Beni anlamanız ümidiyle, hepinizden özür dilerim. Şimdi konumuza dönelim dilerseniz…

Bu makalemde anlatmaya çalıştığım eski dönemlerde, futbol “sanat” değildi. Futbol bir meslek dalı da değildi. Karizmasının olup olmadığı da şüpheliydi. Futbol, yine futboldu ama bir amatördü. Futbola gerçek şeklini vermeye çalışan, olumsuz yönlerini törpüleyen, futbolun kurallarını koyan, futbolun modern statlarda oynanmasını sağlayan, teçhizatlarla beraber, forma kuralını getiren, ilk oynanan ülke orası olmamakla beraber, onu güzelleştiren, bana göre en güzel futbolu da oynayan; İngilizlere teşekkür etmek de hepimizin görevi olmalı diye düşünüyorum.

Futbol saygın bir spordur ve bir sektör konumundadır. Onun kadar taraftarı olan ve onun kadar büyük kapitale, alt yapıya sahip olan bir kuruluş düşünemiyorum. Futbolu sevenlerin sayısı milyarlarla değerlendirilir de sevmeyenler kaç kişidir gerçekten merak ediyorum. Temaşa zevki limitte seyreden bir spordur.

Bir sanattır, bir meslektir, insanların kafa yapıları ne olursa olsun, kısa sürede“dost yapan” önemli bir sektördür. Gelin de futbolu sevmeyin! Olacak şey mi?

Dünya’da en az futbol kadar popüler kabul edilen bir spor dalı var ve adı BASKETBOL. Futbolla örtüşen hiçbir yanı yok. Sadece, Teçhizat ve Taraftarlar. Üstelik bu spor elle oynanıyor, müsabaka esnasında oyuncuların bir birlerine temasları bile faul. Beşer kişilik takımlar, küçücük bir alan ve belli sayıda taraftar kitlesi…

Final bile oynansa, futbol maçı dururken, basketbol müsabakasına ilgililerin dışında sporseverlerin gideceğini hiç sanmıyorum.

Bir makalemde, futbol için, onun yüzünde “Şeytan Tüyü” var demiştim. Doğa yaşamını insansız da sürdürebilirse, futbol da reklâma ihtiyaç duymadan yükselebilir ve değer kazanır. Ülkemiz futboluna omuz vermiş üç büyükler namıyla maruf takımlarımız var. Bunların taraftarlarını satın almak, vazgeçirmek mümkün mü?

Basketbolun ne zaman sevildiğini anlatmak istiyorum. Uzun yıllar önce TV’lerde “Beyaz Gölge” diye bir dizi izledik. Konusu basketbol idi. O diziden sonra, her köşe başına bir basketbol potası monte edildi. Basketbol halk tarafından bu şekilde sevilir hale geldi.

Futbola dönersek, kesinlikle bir halk oyunudur. Diğer sporlar gibi, malzeme ve para pul gerektirmez. Çocukluğumdan hatırlıyorum, gazete kâğıtlarını tomar yapıp iple bağlayarak, çıplak ayakla futbol oynardık. Basketbol için öncelikle bir pota lazım. Her topla da oynanmaz. Kayak, atıcılık, tenis sporları, resmen zengin çocuklarının eğlence alanları ama futbol tipik bir halk sporu… Sonunda bu sporu yapanlar sonuna kadar mutlu olur. Zaten aranan mutluluk değil mi?

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here