Zaman gerçekten çok hızlı şekilde akıyor. Daha dün gibi gördüklerimiz bugün bambaşka şekilde karşımızda… Annesi Pervin Hanım çocukları için demiş ki “Benim çocuklarım güneşin doğuşunu görmeden işe gidiyorlardı…” Evet, çok doğru söylemiş. Çünkü o günlerin canlı şahitlerinden biri de benim. Benim dükkânım onların evinin yanındaydı. Sabah ışımadan ben dükkânımı açar çok geçmeden kardeşi Fatih ile birlikte dükkânımın önünden jawa motosiklet ile hızla geçer giderlerdi.
Arada bir motor arızalandığında onların nefes alışlarını duyardım. Fuat Bey Fatih Beye yakarır “çok geç kaldık, hadi biraz daha çabuk” diye seslenirdi. Hâlbuki çayım demlenmiş, simidimi almışım, üçgen peynirim hazır. Tamda ben kahvaltı yapacakken, kendilerine bunca ısrarlarıma rağmen çayımı dahi içmeden giderlerdi. Şerif usta yani babaları takriben yarım saat sonra karşı kaldırımdan aheste şekilde geçer dükkânlarına giderdi. Bazen de yanıma uğrar üç beş dakika ayaküstü dualarla karışık sohbet ederdik. Babalarının iş yerinin önünden geçtiğimde ise onlar yaptıkları imalatlarının bitmez tükenmez seyriyle meşgul olurlardı. Tezgâhlarına kilitlenmiş ne geçeni ne de gideni görürlerdi.
Aradan çok kısa süre geçti bir gün İskenderun Organize Sanayi Bölgesi önünden geçerken TOSYALI adı altında bir metal imalathanesi gözüme çarptı. O gün Allah var hiç aklıma gelmedi Fuat Tosyalı’nın o imalathanenin sahibi olacağı… Kardeşi Fatih Tosyalı, İskenderun sanayi sitesinde metal ürünleri pazarlaması, derken çorap söküğü gibi İskenderun Organize Bölgesinde metal üretimleriyle ilgili fabrikalar sırayla gündeme gelmeye başladı. Fuat Tosyalı’nın hızla büyümesini İskenderun’u olarak gururla takip etmeye başladım. Onlar büyüdükçe İskenderun’da büyüyordu. Ama gel gelelim İskenderun, onların ülke ekonomisine nasıl katkı yapabiliriz telaşıyla yanıp tutuşmalarını göremedi. Osmaniye onların en son karar vereceği yerdi. Onlara Osmaniye kucak açtı ve Osmaniye şimdi onların adı ile ünlenmeye devam ediyor.
Osmaniye ahde vefayı unutmadığını geçtiğimiz günlerde Türk ve dünya kamuoyuna açıkladı. Osmaniye Korkut Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Türk, Fuat Tosyalı’nın gerek Türkiye’ye, gerek yurt dışına, gerekse Osmaniye’ye yaptığı yatırım ve çalışmalardan dolayı takdir ve teşekkür etme adına senato üyelerince kendisine fahri doktora unvanı verilmesine karar verdiklerini açıkladı.
Geçtiğimiz gün düzenlenen muhteşem bir törenle Fuat Tosyalı’ya Osmaniye Korkut Üniversitesinde fahri doktora unvanı verildi. İskenderun’da ufak bir teneke imalatçılığından meydanlara çıkıp, üç kıtada olağan üstü işler yapar hale gelmek öyle her baba yiğidin karı değil.
Üniversitenin amfi salonuna girerken Fuat Tosyalı’yı izledim. Heyecanı yüzüne yansımış kıpkırmızı olmuştu. Konuşma yaparken ve fahri doktora cüppesini giyerken de aynı heyecan yüzünden okunuyordu. Konuşmaya başladığı anda yüzü güldü ve çevresine nasıl yükseldiğinin ana temalarını söylerken, halen babasının yanında çalıştığı günlerde ve disiplindeydi… Annesi Pervin Hanım ve aile bireyleri, düzenlenen onursal törenin akışı içinde kaybolmuşlardı. Yalınız onlar kaybolmadı, bizler de o an o akışın içerisinde gözlerimizden sevinç gözyaşları akıtarak kaybolduk.
Fuat Tosyalı’nın aldığı bu ödül aslında ilk değil. Geçen zaman içerisinde yurt içinde ve yurt dışında değişik zamanlarda konuşmacı ve işaretçi olarak yaşayarak elde ettiği bilgisinin gelecek kuşaklara aktarılması konularında faaliyetlerini yakinen izliyoruz.
TBMM tarafından verilen onur belgesi ise Türkiye’de az insanlara verilen ödüller arasında yerini tutuyor. Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan; “Milli araç yapımı konusunda bir babayiğit arıyorum” demişti. Ben de bu konuyla ilgili bir makale yazmıştım. Makalemden sonra çok değişik yerlerden olumlu mesajlar aldım almasına da Fuat Bey beni telefonla aradı ve bana unutamayacağım şu sözleri söyledi…
“Nuri kardeşim, biz TOSYALI GURUBU olarak Sn. Cumhurbaşkanımızın sözlerini saygı ile karşılıyoruz ve bu aranan babayiğit olmaya her an hazırız!” dedi. Halen bu babayiğidin Fuat Tosyalı olmasını heyecanla bekliyorum. Çünkü onun kadar bu işe sadık kalanları daha ortalıkta göremedim. Bir kaç kişi veya kuruluş ortaya çıksa dahi belli belirsiz reklâmlardan öteye geçmedi. Cumhurbaşkanı “Milli Araç” derken bu hava, deniz ve kara araçlarının hepsini kapsıyordu.
Sn. Fuat Tosyalı; Tosyalı Grubunun, ailenin ve senin yaşadığın bu onursal gururu İskenderun olarak da aynen yaşıyoruz. Allah sizleri bu yükselişten alı koymasın. Başarılarınızın devamını canı gönülden diliyorum.
