Devletler Kendi Yolunu Kendi Çizer

0
109

Özellikle Dünya genelinde yer yapmış köklü devletler, kendi güvenliği açısından kendi içerisinde “güvenlik ağı” oluşturmuştur. Yaklaşık bir ay boyunca, İstanbul Suudi Başkonsolosluğunda vuku bulan, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle sarsılıyor ve ulusal gündemimiz de bu konuyla çok meşgul.

Kaşıkçı’nın ne şekilde ortadan kaldırılması her ne kadar ülkemizi ilgilendirse de konu Suudi tarafında gerçekleşen bir olay. Ülkelerde bulunan derin devlet denilen güvenlik ağına takılan zanlı ve suçluları çok yakın takibe alır. Konuyla görevli kişiler; uluslararası takip neticesinde esas amaçlarını gerçekleştirir.

Özel güvenlikler kendi konularında tam bir milliyetçilik esasına göre yetişirler. Kafalarına taktıkları her olayın üstüne giderek, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde görevlerini hiçbir iz bırakmadan yerine getirirler. Aynı şey ülkem için de geçerli. Ülkeme karşı suç işleyen suçluları yakinen takip eder ve fırsatını bulduğu an tepelerine binerler. Çoğu şeyi bizler asla bilmeyiz ve bilmek zorunda da değiliz. Onlar görevlerini yapar bizler vatanımızda huzurlu şekilde yaşarız. Allah hepsinin gücüne güç katsın!

Amerika, Rusya, Fransa, Almanya, İngiltere gibi çoğu ülkeler kendi güvenliği açısından devamlı şekilde soğuk savaşın içerisinde. Cemal Kaşıkçı ile ilgili bizler bir şey bilmiyoruz. Onunla ilgili tüm bilgileri, yaşadığı ve bağlı bulunduğu devlet tarafından daha gerçekçi olarak biliniyor.

Kim olursa olsun ölen ya da kaybolan bir insan! Hiçbir insanın hunharca öldürülmesini asla doğru bulmuyorum. Suçlunun o an tutuklanıp ve bulunduğu yerin hükümetinden alınacak izin ile kendi ülkesine gönderilip yargılanması en ala bir yaklaşım olmalıydı. Dedim ya bizlerin asla bilmediğimiz konular var ki… O insanın ortadan kaldırılması onlar için gerek olduğu düşüncesinde hareket etmişler. Yanlış yapmışlar.

Konuları bazen bilip bilmeden özellikle sosyal medya üzerinden kendi ülkem idarecilerine kadar suçlayıcı hakaretlerde bulunmak sakıncalı ve sakıncalı olduğu kadarda bizleri küçük düşürücü yanlışlardır. Amerika vatandaşı olduğu halde koskoca Amerika konuyu ufak tefek demeçlerle geçirmeye çalışıyor. Konuyla ilgili açıklamaları var-yok şeklinde… Dünya ülkeleri de bu konuda açıklama yapmamaya gayret gösterirken, bizim insanlarımız olayları her şeyiyle öylesine böylesine anlayıp anlamadan konuşup duruyorlar.

Öyle insanların açıklamalarını okuduğumda, “bu ne diyor acaba?” cinsten türlerle karşılaşıyorum. Onlara söyleyecek söz bulamıyorum. Bu olayların akışı gündemimizden düşmeli. Beni can evimden vuran şer güçler devamlı şekilde vatanımı tehdit etme cüretinde! Gücümüz kendi ruh bedenimizde… Asırlar boyu kendi varlığını ayakta tutan ve şanlı bayrağımızı yerlere düşürmeyen asil bir milletin emanetçileri olarak varlığımıza karşı dil uzatanların bizde amansız takipçileriyiz. Elbet bana kurşun sıkanlar da inlerinde bir-bir yakalanarak hak ettikleri cezaya kavuşacak. Çoğu geberip giderken, sağ yakalananlar da çok sıkı sorgulamanın neticesinde nerede ve nasıl örgütlenmenin odak noktasında olduklarının itiraflarıyla bülbül gibi ötüyorlar.

Kendi ülkemizin geleceği, güvenlik güçlerimizin güçlü çalışmalarıyla belirleniyor. Bizler sahilde tatil yaparken, onlar tatili vatan sınırlarımızın içinde ve dışında yapıyorlar. Onların tatili Allah’ın en üst katlarında nurların yanında! Şehitlik mertebelerine yakın! Gazi olmak onlar için şereflerin en yükseği…

Bırakın o bunu yapmış bu bunu yapmış… Biz önümüze bakalım. Kendi içimizde bilerek ve bilmeden yetiştirdiğimiz şer güçlerinin bana kazan kaldırmasının ne olduğunun anlaşılması lazım. Her ülkenin iç işleri kendilerini ilgilendirir. Bana ne, bize ne!..

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here