Coşkun Selçuk; “Barış Hakkı Mücadelemizi Sürdüreceğiz”

0
67

İHD İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk; “Barış Hakkı Mücadelemizi Sürdüreceğiz”

İnsan Hakları Derneği İskenderun Şubesi üyeleri, eski bit pazarı önünde bir araya gelerek, ‘1 Eylül Dünya Barış Günü’nü dolayısıyla basın açıklamasında bulundu.

‘Özgür toplum onurlu barış’, ‘Savaşa hayır barış hemen şimdi’, ‘Susma haykır ırkçılığa hayır’, ‘Yaşasın 1 Eylül Dünya Barış Günü’ şeklinde sloganların atıldığı etkinlikte, üyeler adına basın açıklamasını İHD İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk gerçekleştirdi. Barış hakkının, bir insan hakkı olduğunu vurgulayan Selçuk; “Barış talebinin, medeni ve siyasi haklarla olduğu kadar; ekonomik, sosyal ve kültürel haklar ile de ilişkisi bulunmaktadır. İnsanlar arasındaki her türden eşitsizlikler, hakların ve özgürlüklerin tanınmayışı, savaşların ve çatışmaların temel sebebidir. O nedenle, İHD olarak her şart altında ve dünyanın neresinde olursa olsun, barışın haklara ve özgürlüklere dayalı olarak sağlanabileceği düşüncesindeyiz. Dünyanın pek çok yerinde savaşlar, silahlı çatışmalarla adeta bir kaos süreci yaşanmaktadır. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre 2020 yılı sonu itibarıyla dünyada yaşadıkları yerlerden zorla çıkarılan insan sayısı 82.4 milyon kişidir. Bu sayı 2010 yılındaki sayının iki katıdır ve dünyada ilk defa bu kadar yüksek bir sayıya ulaşmıştır.

Türkiye etnik, dilsel, dinsel ve kültürel özellikleri bakımından çoğulcu bir dokuya sahiptir. Çoğulculuk, İHD’nin pek çok kez vurguladığı ve yansıttığı, “herkes farklı, herkes eşit” sloganında ifadesini bulur. Çoğulculuk aynı zamanda demokrasinin de temelidir. İHD demokrasi ile insan hakları arasında koparılamaz bir bağ bulunduğu düşüncesindedir. O nedenledir ki, İHD Türkiye’nin temel sorununun insan hakları ve demokrasi sorunu olduğunun altını çizmiş ve bu temel sorununun en önemli halkasının da Kürt sorunu olduğu tespitinde bulunmuştur. Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi sorununu çözebilmesi için yeni barış sürecine ve böylelikle çatışma çözümüne ihtiyacı vardır. Türkiye, Kürt sorunu gibi temel sorunlarını diyalog ve müzakereye dayalı çatışma çözüm yöntemleri kullanarak çözememiş bir ülkedir. Bu nedenle silahlı çatışmalar ülke içi ve ülke dışında devam etmektedir.

Çatışma ve savaş ortamı ile birlikte genel baskı ortamında şiddetin öne çıkması ve beraberinde nefret dilinin zehrini akıtması kaçınılmaz olmuştur. Nefret saiki ile artan ırkçı saldırılarda ise yükseliş eğilimi vardır. Bu sürecin ekonomiye verdiği telafi edilemez ağır kayıplar mevcuttur. Denilebilir ki sürekli bir ekonomik kriz hali oluşmuştur. Bu sürecin Türkiye’yi getirdiği rejim değişikliği ve otoriter bir yönetim anlayışının yarattığı sürekli bir baskı ortamı oluşmuştur. Türkiye’nin siyasi partileri ve toplumsal muhalefeti barışa odaklandığı taktirde kesinlikle yeni bir barış sürecinin önünün açılacağı düşüncesindeyiz.

İnsan hakları savunucuları olarak Türkiye’de barışa giden yolun barış hakkı mücadelesi ile olacağını biliyoruz. Savaş, ölüm, yoksulluk, yurdundan edilme, adaletsizlik, hukuksuzluk, insan haklarının hiçe sayılması demektir. İHD olarak, ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada barışın egemen olduğu bir yaşam için barış hakkı mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Turan; “Kürt Meselesi Terör Meselesi Değil, Hak Hukuk Meselesidir”

Basın açıklamasına HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan da katılarak destek verdi. 1 Eylül Dünya Barış Gününün tarihçesinden söz eden Milletvekili Turan; “Savaşların, sömürülerin olmadığı, sınırların ve sınıfların ortadan kalktığı bir mutlu gün elbette yaşanacak. Bütün mücadelemiz bunun için” dedi.

Milletvekili Turan hükümeti savaş çığırtkanlığı yapmakla suçladı, savaş siyaseti yaptıklarını öne sürerek; “Türkiye’de bütün anlaşmazlıkların, bütün problemlerin temel noktasında yer alan Kürt sorununun barışçıl ve demokratik bir biçimde çözülmemekte ısrar edilmesi, iktidar eliyle bu siyasetin sürdürülmesi işte yaşadığımız toplumsal huzursuzluğun da temelini oluşturuyor. Yıllardan beri söylediğimiz şudur; Kürt meselesi bu ülkenin en kadim sorunudur. Kürt meselesi terör meselesi değil, hak hukuk meselesidir” şeklinde konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here