Coşkun Selçuk; “19 Aralık Katliamının Sorumluları Yargılanmalıdır”

0
186

İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube Eşbaşkanı Coşkun Selçuk; “19 Aralık Katliamının Sorumluları Yargılanmalıdır”

İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube Eşbaşkanı Coşkun Selçuk, 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleştirilen “Hayata Dönüş Operasyonu”nun yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı.

“Bugün 19 Aralık… Toplu katliamlar ve insanlık dışı uygulamalarla dolu Türkiye Hapishaneler tarihine bir toplu katliamın daha işlendiği günün 17. yıl dönümü” diyerek sözlerine başlayan Selçuk; “Bilindiği üzere, 19 Aralık 2000 tarihinde devlet yetkililerince adına “Hayata Dönüş Operasyonu” denilen ancak ikisi asker olmak üzere toplamda 32 insanın hayattan koparıldığı yüzlerce insanın yaralanıp sakat kaldığı bir operasyon yaşandı” dedi.

Operasyon sonrası cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin F Tipi Cezaevlerine yönelik eylemlerine devam ederek ölüm orucuna başladıklarını ve 2 yılı aşkın bir süre devam eden ölüm orucu eylemlerinde yüzlerce insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Selçuk; “Günümüz koşullarında, Türkiye hapishane rejiminde değişen bir şey olmamış; hapishaneler başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere her türlü insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin yapıldığı birer işkence mekânı olmaya devam etmiş, hapishane şartları OHAL’de daha da ağırlaşmıştır. Derneğimizin, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin önlenmesi ve yaşanan ihlallerin sorumlularının cezalandırılması çağrıları da sonuçsuz kalmış,  aksine hükümet yetkililerince, hapishane görevlileri mahpuslara kötü muamelede bulunma noktasında cesaretlendirilmiştir. Türkiye Hapishanelerinde, halen yoğun olarak ölümler, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolâsyon, ailelerle görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır. Özellikle hasta mahpuslara dönük gerek yasal düzenlemelerde gerekse uygulamadaki keyfiyet, etik olmayan yaklaşımlar ve bürokratik engeller, hasta mahpuslar için insani olmayan bir tablonun ortaya çıkmasına neden olmaktadır” şeklinde konuştu.

İnsan hakları savunucuları olarak, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini kamuoyunda paylaşmaya devam edeceklerini, ihlallerde sorumluluğu bulunanların cezalandırılması için mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden Selçuk; “Bu bağlamda; hükümet yetkililerine ve kamuoyuna sesleniyoruz; Türkiye’deki infaz rejimi mevzuatının ve politikasının uluslararası insan hakları hukukuna ve özel olarak da mahpus haklarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir, Mahpuslara yaşatılan işkence ortamından derhal vazgeçilmeli, mahpuslara uluslararası hukukun emrettiği şekilde insana yaraşır bir şekilde bir muamele gösterilmelidir.

Hapishaneler sivil denetime açık hale getirilmelidir. Mahpuslarla ilgili olarak “ayrımcılık yasağına” aykırı düzenlemeler ve OHAL uygulamalarından vazgeçilmelidir. “Hapis içinde hapis” anlamı taşıyan tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilmeli, tek kişilik İmralı Kapalı Cezaevi kapatılmalıdır. 19 Aralık Katliamının sorumluları yargılanmalıdır. Zamanaşımı usulü ile uygulanan cezasızlık politikasına son verilmelidir. Adalet Bakanlığı kendisinin hazırlayıp yayınladığı 45/1 nolu Genelge’yi, hiçbir mazeret ileri sürmeden derhal uygulamalı, mahpusların sosyal ve kültürel aktivitelerindeki kısıtlamalar kaldırılmalıdır. Başta yaşam hakkı ihlali, işkence ve kötü muamele iddiaları olmak üzere hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri etkin bir şekilde soruşturulmalı ve sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır. Mahpusların savunma, şiddete maruz kalmama, sağlık, eğitim, beslenme, aileleriyle, avukatlarıyla ve genel olarak dış dünya ile iletişim haklarına saygı gösterilmelidir. Mahpusların sağlığa erişim haklarının sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmesi, hastalığı olanların tedavi olanaklarından yararlanmaları için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Tüm ağır hasta mahpuslar derhal serbest bırakılmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here