Çocuklarımız Spor Yapıyor mu? (5)

0
58

Değerli okurlarım, hangi koşullarda yaşarsak yaşayalım, kafamızda demirleyen “Acabalar” günün birinde gerçekleşirse hiç şaşırmayalım. Genel olarak şaşırmamız bile eşyanın tabiatına aykırı oluyor. Nasıl ki; “Yaşam, bazen kaybettiğimiz yerden başlıyorsa…” Şimdi, “Çocuklarımız spor yapıyor mu?” sorusuna yanıt ararken bir önemli gerçeği de gözler önüne sermek istiyorum.

Günümüzde herkesin evinde birden fazla televizyon bulunmakta! Sporla ilgili hangi kanalı açarsanız açın her yanı çikolata gibi. Yani popüler sporla uğraşan sporcuların % 90’ı zenci… Onları hakir gördüğümü sanmayın, özellikle saygı duyuyorum. Önemli bir yerde bulunmak, başarılı olmak kolay bir hadise değildir. Çok çalışmayı gerektirir, hem de çok.

Bu başarılı sporcuların büyük bölümü Afrikalı ve üstüne üstlük hiç birisinin de kötü itiyadı yoktur. Kara ırkın kıtasından kurtulmak kolay mı? Başarılı olmaları şart! Şu aşamada, bizden, bizimkilerden söz etmeyeceğim. Nasıl söz edebilirim ki, hepimizin de bildiği gibi, koşullar ne olursa olsun, neye mal olursa olsun, her şey “Oy” için. Bu ifadeyi sık-sık kullanıyorum ya, doğrusu bu.

Büyüklerimizden sık-sık duyardım, gerçeğin ta kendisi; “Kefenin cebi yoktur” ve “öbür tarafa kimse bir şey götüremez…” Bu güzel sözlere hem inanıyoruz ve hem de elimizden gelen şeylikleri yapıyoruz. İşte bunu anlamak mümkün değil. Efendim, zamanın fireni yoktur yada kimseler onu frenleyemez. Şu kısacık ömrümüzde öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki, yine de günün birinde zamanla dost olacağımız tutar. İşte o zaman en uzun mevsimin geldiğini anlarız. Toprak ana memelidir, çiçekler açmıştır ve herkes mutluluğa yakındır. Cepheden esen sam yelini teneffüs etsek bile, elimizde ki sürahideki buz gibi suya güveniriz.

Havuzdan çıkan bir delikanlının bütün samimiyetiyle “Merhaba Öcal Amca” demesi kadar doğal n’olabilir ki. Fakat amca diye hitabetti ve bir yerden bir şeyler koptu ya da toplu taşımalarda birisi nezaketen size yer verse ki buda doğal bir hadise değil midir? Size hiç de normal gelmez ve derin b,ir düşünceye dalarsınız.

Çocuklarımız tatil günlerinde birinin bahçesinde ya da meskun bir mahallede oyun oynamayı yada top oynamayı düşünsünler n’olur biliyor musunuz? Duymadıkları hakaret, işitmedikleri küfür kalmaz. Şimdi bu çocuklar spora karşı yakınlık duyarlar mı? Onlar için bazı şeyler ilginç hale gelir ve o tarafa iyice yönelirler. Şehrimizin zenginlerine sözüm yok. Sporu sevmeyene zorla sevdiremezsiniz. Fakat bir muhterem güzel bir vaatte bulundu. Hem de ısrarla “Her tarafta kıraathane açacağım…” Aynen böyle söylemişti.

Oralarda gazete kitap okunur ve sohbet edilir. Gençlerimiz de okumayı sevdiklerinden ortaları terk etmezler. Öyle mi dersiniz? Gençlerimize sahip çıkalım, yarınlarımızı kurtaralım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here