Çocuklarımız Her Şeyimiz

0
107

Günaydın sevgili okuyucularım, nasılsınız bu sabah? Yarın 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü… 1989 yılından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak amacıyla “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanıyor ancak dünya genelinde çocuklar ve hakları korunabiliyor mu? Maalesef hayır… Okuyalım bakalım, neyi kapsıyormuş bugün…

& & & & &

Dünya Çocuk Hakları Günü

20 Kasım, 1989 yılından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak amacıyla “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır. Özellikle savaş ve yoksulluğun hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme”yi imzalamıştır.

Çocukların yetişkinlerden daha farklı ihtiyaçlara ve haklara sahip olması gereğinden yola çıkan BM, bu sözleşme ile çocuk haklarını güvence altına almayı hedeflemiş ve taraf devletleri 54 maddeden oluşan sözleşme maddeleri gereğince kendi iç hukuklarında değişim yapmaya zorlamıştır.

Toplam 193 ülke tarafından imzalanan sözleşme en fazla sayıda ülke tarafından imzalanan ve en kısa zamanda yürürlüğe giren uluslararası belge olma özelliğine sahiptir. Cinsiyet, din, dil, ırk ve sosyal statüye bakılmaksızın çocukların güvenli ve sağlıklı koşullarda barınması ilkeleri üzerine kurulan sözleşme, uluslararası platformda mutabakata varılmış, değiştirilmesi mümkün olmayan standartları ve yükümlülükleri içermektedir. Onaylayan devletlerin kendi iç hukuklarında gerçekleştirecekleri düzenleme ve değişimleri kontrol etmek ve her beş yılda bir bu değişiklikleri yayımlamak için BM tarafından bir Çocuk Hakları Komitesi de oluşturulmuştur.

Dünyanın çocukları

Uluslararası Af Örgütü’nün verdiği bilgilere göre pornografi, şiddet ve yasa dışı faaliyetlerin çokça görüldüğü ülkelerde çocuk istismarı had safhalara ulaşmaktadır. İstatistikler dünya üzerinde 5-14 yaş grubu arasında 250 milyon çocuk işçi olduğunu söylerken 12-17 yaş grubundaki milyonlarca çocuğun okula devam edemediğini ortaya koymaktadır. Toplam 165 milyon yetimin bulunduğu rapor edilen dünyamızda BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF)’na göre her gün beş yaşın altında 22.000 çocuk önlenebilir sebeplerden dolayı hayatını kaybediyor.

BM Çocuk Hakları Komisyonu’na göre imzacı ülkeler arasında BM’ye rapor gönderen 43 ülkeden sadece 14’ü sözleşme ilkelerini iç hukuklarına uyarlamış, diğer ülkeler sözleşmeye uyum sağlamak için yeni ve benzer yasalar çıkarmış veya uyum sağlamak yerine çocukları kendi hakları konusunda bilinçlendirmeyi tercih etmişlerdir.

Çocuk Hakları Sözleşmesi ve akabinde kurulan BM Çocuk Hakları Komisyonu’nun tüm çalışmalarına rağmen, bugün çocuklar hâlâ toplumun istismara en açık ve savunmasız grubunu teşkil etmektedir.

Lütfen çocuklarımızı koruyalım, mutlu bir çocukluk yaşamaları için elimizden geleni yapalım. Onlar bizim geleceğimiz. Onlar her şeyimiz… Onlar birer melek… Onları sevelim, koruyalım… Sağlıkla ve sevgiyle kalın sevgili okuyucularım… Yase

& & & & &

Bunları Biliyor Musun?

Dünyanın En Derin Okyanusu

Tabi ki pasifik. Dünyanın en derin okyanusu Pasifik okyanusudur. 4.637 metredir. Ve en derin noktası ise Marina Çukuru 11.033 metredir. Bir kilogram ağırlığındaki bir cismin okyanusun en derin noktası olan Mariana Çukuru’na ulaşması tam bir saat alıyormuş.

& & & & &

-Tavuğun ne renk yumurtlayacağını kulak memelerinin rengine bakarak anlamak mümkün. Eğer kulak memeleri beyazsa yumurtası beyaz, kırmızıysa yumurtası kahverengi oluyor.

& & & & &

-10’uncu yüzyılda İran’ın veziriazamı olan Abdul Kasım İsmail, kitaplarına çok düşkün bir adammış. Bu sıradan bir düşkünlük değil. 117000 cilt kitaptan oluşan kütüphanesini nereye giderse yanında götürüyormuş. Bu iş için develeri kullanıyormuş. Özel eğitimli 400 deve, alfabetik olarak sıralanarak vezirin kitaplarını taşıyorlarmış.

& & & & &

İkinci Dünya Savaşı’nda ABD’liler, yarasaları bomba ikmali için kullanmayı denemişler.

& & & & &

Pusulayı Kim İcat Etti?

Pusulayı MS 100 yılında Çinliler icat etti. Manyetik bir ortamda serbest bırakılan bir objenin kuzeye yöneleceği prensibinden hareketle pusulanın keşfi gerçekleşti.

& & & & &

Telgraf: William Cooke ve Charles Wheatstone adlı iki İngiliz1837 yılında, teller üzerinden elektrik akımı göndererek mesaj iletmeyi başardılar. Böylece ilk elektrikli telgraf makinesı ortaya çıktı. Elektrik akımı, alıcı cihazın kadranındaki bir dizi iğneyi hareket ettirerek ulaştırılacak mesajın ekranda belirmesine yardımcı oluyordu.

& & & & &

Mors Alfabesi: 1843’ te Samuel Morse, telgraf mesajlarında nokta ve çizgilerden oluşan ünlü Mors Alfabesi’ni geliştirdi. Morse, Baltimore’ den Washington’ a uzanan 60 km’lik bir telgraf hattı kurarak, hattı başkanlık seçimleriyle ilgili haberleri iletmek için kullandı.

Günün Şiiri

Alacakaranlığın Sesleri

Sana sessizliği ben buldum diyorum yeniden

o usul ikindide, adın yakılınca

kömürleşince

büyük altın alevinde on dokuz yılının.

Sevgim alacakaranlığın bağlarını çözdü

yalnız senin fısıltına vermek için kendini,

beyaz odun alevinin o cam fısıltısına.

Anıların bir iğne batışıdır dudaklarıma,

hayatının masallarını kurdum bugün

bir elmanın ince kabuğunda.

Bu ara hep tedirginim,

bir pencerenin açılışını bekliyorum şimdi

arkandan gideyim

ya da parçalanayım diye üzgün kaldırımlarda.

Ama öylesine bir ses gelir ki dağlardan

acıdır uyumak, anmak ölümdür seni.

Ürkerek çekilir sessizlik,

yıldızsız gökyüzünden çekilir,

ağızlarımızın acelesinden,

solgun kamelyalardan, karanfillerden.

Gel, rüzgâra anlatalım öpüşlerimizi;

düşün: alacakaranlık bizi anlıyor,

sarı fısıltısından gözlerinin

biliyor nasıl hoşlandığımı,

kollarının beyaz suyundan.

Açmamış çiçeklere söyleyelim şarkımızı,

ayı gözetlemeyen çocuklara.

Birbirimize bakmadan söyleyelim.

Yalancıdır onlar, şu kuşlar, saçaklar.

Birbirimizi sevmiyoruz artık, sevmemiştik de.

Tutkuyla geldik, tutkuyla gidiyoruz.

Alacakaranlığın sesindeyiz artık,

çılgınlığın yüreğinde.

Gel, rüzgâra anlatalım öpüşlerimizi,

şarkımızın acı yüklerine.

Aşk ne ateştir, ne de mermer.

Aşk bana duyduğun acımadır senin,

benim sana.

Efrain HUERTA

Günün Fıkrası

Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: “Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem” der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir: “Ben çekilirim.”

Günün Sözü

Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selvi’yi hür bir halde yücelten kederi de sevinç haline sokabilir.
Mevlana

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here