İnsanların en temel özelliğinden birisi, geçmişi bir anda unutup zaman akışına ayak uydurmasıdır. Siz bu işe ister nankörlük isterseniz de vurdumduymazlık deyin, ne derseniz deyin ama gerçeklerin tamamı hep böyle.
“TOKİ” toplu konutları ile ilgili İskenderun için herhangi bir atılımın gündeme gelmemesini ne çok yadırgamıştık. Hatta geçmiş belediye başkanları bu TOKİ konusunda bayağı ileri derecede yorumlar yapmış ve sonraları kendimizi yalınız sanmıştık.
Seçim zamanı ne çok söylemler vardı. O söylemleri şimdi düşünüyor ve ayıplıyorum. AK Parti’ye oy vermeyen kitleler TOKİ yüzünden mağdur duruma geliyordu. Şimdi bazı kalemşorlar, bu ve buna benzer siyasi yoğunluğu kendilerince değerlendirecekler. Varsın değerlendirsinler. Siyasi manevra atakları için son günlerde yoğun çaba sarf eden bu kişiler, kişisel düşüncelerini zamanla yazacak ve çizecek. Yazdıklarıyla da kamuoyunun bazı kesimlerini etkilemeye çalışacaklar.
Türkiye genelinde Ak Parti değil de başka bir siyasi parti birinci parti olsaydı yine aynı düşünceler olur muydu? Gerçi onlar için hiç bir şey fark etmiyor! Ne fark eder ki İskenderun bir çorba, at kaşığı salla dur, karıştır dur!
İskenderun Belediye Başkanı Sn. Seyfi Dingil üzerine yazıldıkça yazılıyor. Adam eve gitse suç, biriyle görüşse suç, onla görüşse suç, bunla görüşse suç! Yani anlayacağınız tam manasıyla suç makinesiymiş. Başkan üzerine yapılan dedikoduların ardı arkası kesilmiyor. İnanın bende bu konuyu anlamış değilim.
Bu iddiaları ortaya atan kişi ve ya kişiler (!) başkan ile neyin konularını ortaya attıklarını vatandaş olarak anlayamıyorum. Ben ya yaşlandım ya da bunadım. Mevzu kritiğinin ana özüne geldiğimde hep “yemiş, çırpmış” gibi dedikodular var ama o dedikoduların ne olduğunun içeriğini ortaya çıkartacak konuların özü yok. Özellikle sosyal medyada bir şehrin şehrül’emini hayvan figürleriyle bağdaştırıldığında İskenderun’da yaşayan kişi olarak üzülmemek elde mi?
Son yapılan seçimde partisini birinci duruma getiren bir başkan hakkında ortaya atılan bu söylemler, gerçekten düşündürücü ve bir o kadar da kendisine oy verenlere karşı sanki alay niteliğinde!
Yıllar boyu İskenderun sınırlarında bulunan binlerce hektarlık araziler, siyasi emeller uğruna Belen ve yakın beldelerin kullanımına sunulmadı mı? Hele ki son seçim öncesi İskenderun tamamıyla ufaltıldı. Kalemşor kardeşlerim parmağını dahi oynatmadı. Memleketin kötü gidişatına öylece bakıp durdular.
İskenderun Belediye Başkanı olan Mete Aslan için de Ak Partiye geçmesi için bu kalemşorlar; Başkan Mete’nin görev yaptığı o yıllarda ona çok baskı yapılmıştı. O yıllar başkan Mete tarafından gündeme getirilmeyen bu konu derhal gündemden düştü.
Bazen kendi kendime mukayese yapıyorum. Geçmiş belediye başkanları için böyle nahoş yazılar yazılsaydı karşılığı ne olurdu? Bu memlekette yaşıyor ve nefes alıyorum. Doğduğum günden bu yana kimler geldi kimler geçti. İskenderun kocamandı, ne yaptılar? Geldiklerini de biliyor, gittiklerini de biliyorum.. Gelirken nasıllardı giderken nasıl oldular? Kimileri için çok değişik söz ve kelamlar söylenirken bazılarına da helal olsun dediler.
Kendi yağında kavrulan ve bin bir zorluklar içerisinde görev yapmaya çalışan şimdiki başkan hakkında bir kerede sağduyulu olun! Temsil ettiği makama ihanet ediyorsa bu başkan, onunla ilgili müfettişler gereğini fazlasıyla yapar. Allah aşkına. İskenderun karşısına konmak istediğiniz ne? Ne yapmak istiyorsunuz? Seçim bitti, hangi parti birinci çıktı? Ak Parti çıktı diye neden birden bire rahatsız oldunuz? İki yıl sonra mahalli idarelerin seçimi var. Ak Parti bölgede güçlensin istemiyorsanız onu düşürürsünüz olur biter.
Gördüğüm kadarıyla ufaltılmış bölgem adına güzel şeyler yapılıyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından eli kolu bağlanan İskenderun için söylenecek çok sözler var. İskenderun için şu günlerde olumlu işler yapılıyorsa burada durup düşünmek gerek. İktidarın gölgesinde olan İskenderun için çabalar var.
Geçtiğimiz gün İskenderun Başkan yardımcısı Sn. Ahmet Çetinkaya yapılan işleri maddeler halinde sıraladı. O maddeler içeriğinde yer alan işler öyle yenilir yutulur cinsten değil. TOKİ, Ziraat Bahçesi, Karayolları, Feyezan Kanalı… Elektrik tellerinin yeraltına alınması başlı başına bir iş! Her yıl korkunç esen Yarıkkaya rüzgarı neticesi elektrik telleri yerlerde gezerdi. Günlerce elektrik olmaz ve sık kesilen elektrik yüzünden yaşamımızdan nefret ederdik.
Çetinkaya açıkladı birileri paşam diye adamı alaya aldı. Humusçudan girdi, bilmem nereden çıktı. O Gaziantep’ten gelmiş ya öğrenmesi gerek… Ya öteki başkan ve yardımcılar göreve geldiklerinde İskenderun’u nasıl öğrendi.?
Yapmayın kardeşim bu ve benzer dedikodulara memleketimiz alışık değil. Oturun oturduğunuz yerde siyaseti siyasetçilere bırakın. Ayak oyunlarıyla varacağınız hedeflere ulaşamazsınız. Seçilmiş ve göreve gelmiş bir belediye başkanı için yapılan bu hoş olmayan dedikodulara artık bir son verin.
