İskenderun şehir içi trafiği allak bullak, hangi yolun ters, hangi yolun düz olduğunu anlamadan, karışık olan trafikte yol alıyor ve bu keşmekeşliğe mecburen boyun eğmek zorunda kalıyorsunuz. Motosiklet kullansan aynı, bisiklet kullansan aynı… Her hangi araç da sürsen yine aynı… Değişen bir şey yok! Yani anlayacağınız sıkışıp kaldığımız İskenderun’da vatandaşlar ne yapacağını bilemez durumda.
Şu günlerde en hızlı şekilde çalışan tek birim PTT kuryeleri. Geçtiğimiz günlerin birinde bir arkadaşımın yazıhanesindeydim. PTT görevlisi elinde bir kucak evraklarla geldi. Evrakların hemen-hemen hepsi vatandaşa kesilen trafik cezalarının resmi şekilde elden teslim şeklindeydi. Görevliye sordum ‘bu evrakların hepsini sizler mi dağıtıyorsunuz’ dedim ‘evet’ dedi. ‘Daha bu evraklar bayağı çok’ dedi. Göz ucuyla evrakların bir kaçını arkadaşla inceledik en ucuz ceza iki yüz TL. Öbürlerine baktım bin küsur TL. Açıklamaları genelde ters yön! Şehirde dolaşıyor eş dostla görüşüyorum, çoğu kendilerine gelen bu trafik cezalarından dolayı sinir içerisindeler. Ne yapacaklarını bilemez haldeler. Bunca yazılan cezalar milleti artık bıktırıyor, usandırıyor.
Güven duyulan bir hükümetin şehir trafiğini cezalarla çözmeye çalışmaya uğraşması, bence yanlış bir uygulama. Evine götüreceği ekmeği, nerede daha ucuz alabilirim uğraşında olanların önlerine çıkan bu uçmuş faturalarla bir olması, hiç de iyi bir uygulama olmadığı kesin. Sizler ilk önce şehir trafiğini düzeltmeye çalışın. Hangi yolun ters hangi yolun düz olduğunu vatandaşlar hala çözememişken, kendilerine yazılan yüklü trafik cezalarının altında ezilmeleri anlaşılır gibi değil.
Avuç içi kadar kalmış İskenderun’un şehir içi trafiğinde; çözülemeyen trafik akışı yüzünden, cezalarla tersi-düzü öğretmek insanlarımıza uygulanan acı bir çile, acı bir reçetedir. Çözüm için devamlı basınımız yazılar, haberler, makaleler yazıyor. Bunca yazılanlara rağmen ilgililer hala kendi doğrularını devam ettiriyorsa bu ters bir durumdur. İskenderun için yapılması gerekenler basında ufak puntolarla haber niteliği taşısa da onlar yalnızca haberlerde kalıyor.
Çok kişiler şöyle olacak, böyle olacak diyor ama icraat yine aynı. Şehir içi trafiğimizde değişen hiç bir şey yok. İnsanlarımız artık teknoloji çağında! Bir evde olması gereken bir aracı kendini banka faizlerine boğarak aldığı bir aracı canı istediği şekilde kullanamıyor. Bir tarafta artan petrol zamları bir tarafta en ufacık bir trafik kusurunda yazılan onlarca cezayı ödemek zorunda kalan vatandaşlarımızın nefesleri kesiliyor. Aracını satsa satamaz halde! Bir yerde bıraksa, hemen camın önünde trafik ceza broşürü veya silecek açık vaziyette… Zaten o anda ceza yazılmış, iş bitmiş.
Emniyet güçlerimize bir sözüm yok ama şu sıkıntılı günlerimizde bazı şeyleri hoşgörü ile karşılamak gerekir. Çünkü o cezaları yazan kişilerde vatandaşımız. Onlarında araçları, bir evleri, çoluk çocukları var olduğu unutulmamalı.
Halkımız devamlı şekilde devletimizin gücüne sığınmışken, vatandaşlarımızın üzülmemesi için devletimiz de onları kollaması gerekir. Trafik konusunda bir şeyi oldubitti olmadan evvel, şehir içi trafiğinin düzeni konusunda halkımıza eğitici panellerle, yolların son durumları onlara anlatılmalı. Okullarda özel trafik dersleri verilmeli. Reklâm panolarında trafikle ilgili sunumlar yapılmalı.
Vatandaş sağa yanaştı ceza, sola yanaştı ceza!.. Bilmeden ters yola girdi ceza!.. CEZA, CEZA, CEZA… Yeter artık bu cezaların artık bir sonu olmalı!
