Değerli okurlarım, atalarımızın hiçbir sözü boşuna değil. Yani laf olsun diye söylememiştir. Uzun yıllar denendikten, tecrübe edildikten sonra söylenmiştir, diye düşünüyorum. “İnsanların yere bakanından, suyun sessiz akanından korkulur” diyerek önemli bir gerçeğin de altını kazımışlardır.
İnsanların yere bakanlarının “içten pazarlıklı, mazisi kirli, suçlu ve de istismarcı” olduklarına delalet ediyor. Suyun sessiz akanının ise çok tehlikeli, aldatıcı olduğu bildiriliyor. Bunları ben söylemiyorum, nur içinde yatsınlar atalarımız söylemiş ve bizlere miras bırakmışlardır. Bizler de o deyişlerden elimizden geldiğince ve kimseye zarar vermeden yararlanıyoruz.
Bunun gibi daha çok deyişler var da yeri ve zamanı geldiğinde sizlere ulaştırmak boynumuzun borcudur. “Namertten korkan namerttir!”
Dünkü sayımızı okuyanlar ki hepinizin okuduğundan eminim hatırlayacaklardır bugün anlatmak üzere bir tüyo vermiştim. Merak ettiğinizden eminim. Sizleri fazla merakta bırakmayacağım. Geçtiğimiz yıllarda Temmuz ayında ortaya çıkan ya da özellikle o döneme denk düşürülen şike ve teşvik primi kapsamındaki soruşturmalar tutuklamalar var ya!… Türk futbolunu kaosa sokan bu olumsuz gelişmeler, düşünebiliyor musunuz ya seçimden önce (hangi seçim olduğunu siz daha iyi biliyorsunuz) gündem oluştursaydı sizce ne olurdu? Aklınızdan geçenleri, neler düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum. Tamamen doğru ve sonuna kadar iştirak ediyorum. Düşüncelerimi ben de aktarmak istiyorum, izninizle…
Amerika’yı baştan keşfetmiyorum, bazı gerçekleri söyleme zarureti hâsıl oldu da ondan! ‘Şike ve Teşvik Primi’ konusu eğer seçimden önce gündem oluştursaydı, muhtemelen başka bir hükümet yönetiyor olacaktı, kabine başka isimlerden oluşmuş olacaktı ve de Hakan Şükür de milletvekili olamayacaktı. Bu konuyu seçimden sonra gündeme getirenlere teşekkür ediyoruz, onlara ülke olarak şükran borçluyuz. Çünkü şu anda Futbolumuz kaos içinde! O zaman ülkemiz de kaos yaşayacak ve komşularımıza ters düşüp düşman kazanacaktık. Başımızdakiler bu olumsuzlukları yaşatmadılar sağ olsunlar.
Bu söylediklerime ilaveten de ‘Necip Türk seçmeni elinden gelenin en iyisini yaptı’ diyebiliriz. Neler yaptıklarını şu aşamada söylemeye gerek dahi duymuyorum. Haklıya hakkını verdiler sağ olsunlar.
İlk kar yağdığında istemeden de olsa Ankara’daydım. Mezarlıkta birisi şu ifadeyi kullandı “Allah fakire fukaraya yardım etsin, odun, kömür şimdi lazım. Valiler hanımlarını yanlarına alıp evleri dolaşmalılar ki felaketi görsünler. Aç olan vatandaş var mı? Kimin bacası tütüyor, kimin tütmüyor…”
Bu ifadeyi başbakan da TV ekranlarında göğsünü gere-gere söylemişti. O kişinin günahı yok, söyletenler günahkâr! Muhtemelen buz pistine futbol oynamanın da çok sakıncalı olacağını söyleyecekti. Bunu da yarın anlatacağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
