Bir Günah İşledik ki… (1)

0
36

Değerli okurlarım, günah işlemek insanlara has bir olgudur. Hangi günahtan söz ediyoruz ki? Sayısını biliyor muyuz? İşlenen günahın tahrip gücü nedir, farkında mıyız? Bunlardan bihaberiz maalesef… Her şeyi bilmemiz zaten mümkün değil. Dünyaya neden geldiğimiz sorulduğunda “Yemek, içmek ve yaşamak için” diyenler çoğunluktadır. Bazı gerçekleri günahsız bir biçimde bilmek zorundayız.

Sözlerim bütün canlılar içindir. Doğarız, yaşarız ve ölürüz. Buna itirazı olanlar parmaklarını kaldırsın. Demek ki herkes bu gerçeği biliyor ve kaderine razı. Bu üç aşamanın hepsini de bilebilmemiz de mümkün değil.

Doğumumuzu nerden bileceğiz, ailemizden duyarız ya, fazla değer verdiğimiz söylenemez. Çok ilginçtir ki, öldüğümüzü bilmemizde, duymamız da mümkün değildir. Sadece yaşadığımızı ve günahlarla iç içe olduğumuzu kesin olarak biliriz.

Yaşadığımız süre içinde iyi ya da kötü çok şeyler yapıyoruz. Günahlarla dolu da olsak yine de dikkatimizin çekileceği, yaşamın olmazsa olmazlarını bilmemizde faydalar var, herkesin az ya da çok bildiğini düşünüyorum.

Yaşamı mümkün olduğunda kolaylaştırmak, uzaktan fark edilmenin en sağlıklı yolu, dik durmak ve en önemlisi dürüst olmaktan geçiyor. Hayatımız bize aittir ve onu iyi bir şekilde yönlendirmekte yine bize düşmektedir. Koşullar ne olursa olsun ölüme direnmemiz olanaksız. Emaneti teslim edinceye kadar sağlıklı kalabilmek az da olsa elimizde. O nedenle de doğru bir yaşamımız olmalı ve de onu doğru yaşamalıyız. Geride bıraktıklarımız mezar taşımızla övünmeli.

Yediklerimizle değil, yaptıklarımızla anılırız. Geride kalanlara özellikle torunlara vecizeler hani darbı mesel diyorlar ya işte o. Okunacağına inandığınız yazılarınız falan, böyle düşündüğünüzde yaşam karşısında güçlü olduğunuzu hissedersiniz. Ben şimdiden o güzellikleri yudumluyorum. Bunlar sanatı edebiyatı iyi tanıyanların düşünceleridir. Fazla yaklaşmadan, taviz vermeden kadınları sevdiğimizi belirtmeliyiz. Bu şekilde iyimserliğimiz, doygunluğumuz, paylaşımcılığımız, zarafet ve nezaketimiz hissedilir.

Durup dururken günaha girmemek için, başkalarını da günaha sokmamak için, insanlara hak ettikleri kadar değer verirseniz meseleyi kökünden çözümlemiş olursunuz. Bu arada fazla suskunluk, sessizlik de hayra alamet değildir, gereksiz yere korkak da olmayacağız. Korkaklar çok şeylerini yitirirler.

Futbolumuz adına işlenen günahları gündeme getirirken kimsenin nasırına basmak gibi bir niyetimiz de yok. Sadece, adam gibi adam olun diyoruz, o kadar! Futbol bile olsa, onu da icra edenler sonuçta insan. Nasıl olursa olsun, Allah günahlarımızdan dolayı kullarını dünyada cezalandıracak olsaydı, şu köhne dünyada insan kalmazdı.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA