Değerli okurlarım, ahlakın ne olduğunu anlayabilirsek ve de bunu anlatabilecek konuma gelebilirsek, işte o zaman kendimizi ahlakın yörüngesine oturtmuş oluruz. Aksi halde bir yere varmamız mümkün değildir. Ayrıca, neden “Laik”iz diyoruz ki? Ulu Önder Atatürk bunu bize neden miras bırakmış ki? Neden yukarıdakiler bu ifadeyi söylemekten imtina ediyor ki?
Onu da kısaca anlatayım. Din işleri, devlet işleri ayrı konumdadır. Tek elden yönetilemez. Buna bir de sporu da ilave etmemiz gerekmektedir. Bakınız, yıllardan beri hemen her sezon “Spor Ahlakı”nı işliyorum. Usanmadan ve bıkmadan da devam edeceğim. Belki bir gün ahlaklı olmaya faydamız dokunur. Amacımız kişileri rencide etmek, onlarla uğraşmak değildir.
Bizce önemli olan şudur: Sistemin yarattığı eksiklikleri düzeltmek, sistemin erozyona uğramasına neden olanları uyarmaktır. Çabamız sadece budur. Üzerinde yaşadığımız coğrafyadan kaynaklanan gerilim stratejileri nedeniyle yaklaşık elli yıldır toplumumuz tedirginliğe ve umutsuzluğa itilmiştir. Bu korkunç mesele son on yıldır alabildiğine boyut kazanmıştır.
Fakir bir ülke olmamıza rağmen, gereksiz göç dalgaları, çarpık kentleşme, üç çocukla ısrar edilmesi ve artan nüfus, iç huzursuzluk, geleceğe güvensizlik, toplumsal paronoya’ya neden olmuştur. Bizleri yönetenlerin “Allah’ın İzniyle” bu olumsuzlukları kısa sürede üstesinden gelmesi gerekirken, artmasına neden oldular. Düzensiz yaşam koşulları, din istismarcılığı, maalesef uyuşturucu alışkanlığının yayılması, cebren ve hile ile bastırılmış duyguların psikolojik olarak açığa çıkması, genç nesillerin (tahrik sonucu) hızla şiddete kaymasına neden olmuştur.
Yükselen bu gerilim toplumsal travmalara dönüşmüş ve insanlarımızı maalesef cinnet ve vahşete itmiştir. Bu gelişmeler sporumuzu ve özellikle futbolumuzu da ters yönde etkilemiş, toplumsal olaylar spor sahalarında, tribünlerde de boyut kazanmıştır. Özellikle, spor müsabakalarında güç ve menfaat birlikteliği kulüp sevgisi adı altında yeni bir örgütlenme modelinin yaratılmasına fırsat vermiştir. Bu olumsuzluğun cezası günümüzde hala çekilmektedir.
Spora siyaset karışırsa, şikeye göz yumulursa, yönetmelikler değiştirilirse… Elli bin kişi karşısında bir kulüp başkanı rencide edilirse, gereksiz yere UEFA’ya kafa tutulursa… Hak edilmeyen bir kupa gasp edilirse, Atatürk ilke ve inkılapları unutulur, milli bayramlar kaldırılırsa… Millet ötekileştirilir, %50 gündem oluşturursa, dini ve manevi değerlerle alay edilirse…
Allah’ın izniyle ne gemicikler kalır, sevgi, saygı, kardeşlik topyekûn uçup gider. Yani güzellikler arazi olur, toz olur demek istiyorum.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA