İskenderun’da Tsunami Gerçeği

0
979

Geçtiğimiz yıllarda, Güney Asya ülkelerini derinden vuran “Tsunami Felaketi”, ülkemizin güney sahillerine de etki yapabilir mi? Geçtiğimiz ayın içerisinde Bodrum’da meydana gelen deprem sonrası ufak çapta gibi gözüken deniz kabarması ilçe koyları içinde bulunan tekneleri alabora etti. Denizin ortalarında dokuz büyüklüğünde oluşan bir depremin ardından, yaklaşık beş ve on metrelik devasa dalgaların sahillere ulaşarak, yerleşim alanlarını yerle bir etmesini korku dolu gözlerle izledik.

Korkunç Tsunami dalgaları inanılmaz bir süratle sahil şeritlerini süpürürken, binaları, otomobilleri, tekneleri kâğıt gibi savurdu. Denizin gücü bir başka, yeraltında büyük fay yatakları harekete geçerek, yaklaşık bin km’lik kırılmalar ve kıtaların yer değiştirmesinin yarattığı korkunç enerjiyle oluşan dev Tsunami sonucu felaketler kaçınılmaz oldu.

Tsunami’lerin yarattığı dalgaların etkisi, depremin etkisinden daha çok zarar verici olması nedeniyle, özellikle bölgemiz açısından da önem arz etmektedir. Güney Asya’da yaşanan felaketleri bugün düşündükçe, korkumun yersiz olmadığını anlıyorum. Bölgemiz birinci derece deprem bölgesi. Okyanuslardaki gibi yaşanan felaketler olmasa bile, yinede yerel bazdaki depremlerin Tsunami yaratmayacağı şeklinde düşünmemek gerekir.

Volkanik patlamalar, yeraltında katmanların yer değiştirmesi, bir körfez ya da doğal limanda kıyısal toprak kaymalarını beraberinde getireceği ile yola çıktığımızda, İskenderun şehrinin denizle sıfır denecek tarzda, hatta bazı yerleşim bölümlerinin deniz seviyesinin altında olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Ancak denizde ya da deniz kıyısında oluşan her depremin ardından, durumun her daim Tsunami ile sonuçlanacağını söylemek doğru olmaz.

Tsunami’nin ilk belirtisi, deniz üzerinde oluşan dalgaların hızı yavaşlar, dalgaların aralıkları kısalır buna karşın dalga yükseklikleri çok fazla yükselir. Yaklaşmakta olan Tsunami’nin ilk gözle görülmesi, suların kısa zaman dilimi içinde çekilmesidir. Aynı görüntüyü son Marmara depreminde yaşadık ve Gölcük bir anda kayboldu sonra yeniden ortaya çıktı.

Tsunami tek bir dalga değil bir dizi dalgalardan oluşur. İlk şiddetli dalgalar, olası depremden sonra on ila kırk beş dakika arasında oluşur. Bazen tahrip edici dalgalar saatler boyu sürebilir. Denizin eski halini alması birkaç gün alabilir.

İskenderun böyle bir felakete hazır mı diye çok defalar düşündüm ve halkımızın bu konuda bilinçlendirilmesi de oldukça önemli! İnsanlar ne olduğunu bilmedikleri için denizin ilk öncü şoklarda çekilmesi sırasında sahile akabiliyorlar. Olası Tsunami tehlikesi ile karşılaşılabilecek durumlarda, halkın hiç alarm sinyali almadan, denizde bu tür anormal çekilme ve yükselmeler görüldüğünde neler yapması gerektiği konularında eğitilmesi lazım.

Depremle devamlı karşılaşan ülkelerin çoğunda halk bilinçlendirilme çalışmalarıyla aydınlatılmaktadır. Ülkemizde afet koordinasyonundaki ilerlemeler son günlerde olumlu gelişmelerle dikkat çekmektedir. Bilim adamlarımızın özellikle TV’lerde sık-sık Tsunami ile ilgili yapmış oldukları bilimsel açıklamalar, bizleri bu doğa felaketi konusunda uyarıyor.

Türkiye’de hem afet öncesi hem de sonrası yapılacak olan çalışmalar irdelenmekte, acil yardım kurtarma, müdahale ve iyileştirme çalışmaları ivedi olarak gündemde tutulmaktadır. Yeni imar planlarının son şekilleri, doğanın etkilerini aza indirgemek üzerine tasarlanmış ve uygulamaya geçilmiştir. Genelde alınan önlemler, depremlerin etki ve tepkileri üzerinedir. Özellikle şehrimizin en büyük korkusu, Tsunami ile oluşabilecek bir afetin şehrimizi bir anda göle çevirip, canlıları yok edeceği ve çaresizliğimizin önden alınacak tedbirlerle en aza çekilmesi ile ilgili çalışmaların yapılmasıdır.

Şimdiye kadar şehrimizde yapılan konut ve iş yerleri, deniz seviyesi ile eş değer olarak yapılmıştır. İskenderun sivil savunma teşkilatının yapacağı bilgilendirme ve acil sinyal otomasyonlarının devreye alınması çalışmaları için şimdiden önlem alması gerekir. İskenderun Balıkçı Barınağına yolu düşenler bir gerçeği görmüşlerdir tahminim. Sabah deniz hızla yükseliyor ve barınak girişi deniz suyunun şiddetiyle geçilmez oluyor. Bu gibi durumlar bir kaç sene evvel gözlemlenmiyordu ama şu son yıllarda denizde hızlı bir yükselme var.

Halkımızın Tsunami konularında eğitilmesi ve önlemlerin öğretilmesi konularına ihtiyacımız var. Allah bizlere böyle vahim olayları yaşatmasın ve göstermesin.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here