Yüce Kurtarıcımız Atatürk Heykeline Yapılan Saldırıyı Kınıyorum!

0
57

Düşünüyorum bazen çok derin yerlere doğru. Hakikaten “O” olmasaydı ne olurdu şimdiki halimiz. Kurtulamıyorum, bir türlü beni saran bu korkunç düşüncelerden. Dünya, liderimizi takdir ediyor biz ne yapıyoruz?

İki üç kendini bilmez tarafından özellikle de Samsun’da bulunan heykelini yıkmaya çalışanlar bu işi neden ve niçin yapmaya çalışıyor ben çözemiyorum. Bazen siyaseti din ile bağdaştırmak çok acı.! Din ayrı, politika ayrı olmalı. Geçmiş tarihi erken unutanlara tavsiyem var. Tarihimizi okuyun ama anlayarak okuyun!..

Koskoca yenilmez denilen Osmanlı imparatorluğu darmadağın olduğunda, padişah kendi canını kurtarma telaşıyla öz yurdundan kaçma derdindeydi. Büyük savaş kapımıza gelip dayandığında. Cihan imparatorluğu esmiyor, kükremiyordu.

Anlaşma devletlerinin asırlar boyu bekledikleri an gelmiş çatmıştı. Vatan topraklarımız kapanın elinde kalıyordu. Kimsenin ne sesi ne de gıkı çıkıyordu. Halk telaş içerisinde çıldırmış haldeydi. Ekmek yok. Giyim kuşam yok. Namus ayaklar altındaydı.

Silahsız bir millet, kendini idare edecek liderini hasretle bekliyordu. Esaret altında bırakılan ulusumuzun nefesi tükendiği anda, Türk milleti kendi içenden çıkardığı yeni bir liderle yeniden tarih sahnesinde yer aldı. Güney illerimizi İtalya, İngiltere ve Fransa, Ege’yi Yunanlılar, Boğazları ise anlaşma devletleri kolaçan etmişti. Koskoca Anadolu insanı ezim-ezim eziliyordu. Aydınlar kararmış kazan gibi simsiyahtı. Korkunç şekilde işkencelere maruz kalan fakirleşmiş halkımız, gelişmeler karşısında bağıramıyor, çağıramıyordu! Karalar bürünen analarımız bacılarımız, yok edilmek istenen erlerine ağıtlar yakıyordu. Vatanımı işgal eden düşmanlar, kadın-çocuk demeden ırzına geçiyordu.

Düşünün bir kere şayet o güneş Samsun’da doğmasaydı, bizler hangi ülkenin hükmünde olurduk. Anlayan anlıyor, anlamayan anlamıyor. Çünkü işgal devletleri tarafından ordumuz tamamen saf dışı bırakılmış ve cephane yok, silah yoktu. Kurtuluşumuzun meşalesini yakacak “o lider” sonunda ufukta belirdi.

Samsun'da Kurtuluşun Simgesi Atatürk Heykeli | Samsun Onur Anıtı

19 Mayıs 1919. SAMSUN. Tıpkı bir güneş gibi bağrımıza doğan Mustafa Kemal ATATÜRK, Türk ulusunun imdadına yetişti. Halk, kazma, kürek ve süngülerle, elinde ne bulduysa liderin etrafında kenetlendi. Yıkılmak istenen “Türk Milletinin” yeniden doğuş efsanesi başlıyordu. Onları gelmemek üzere inlerine geri püskürtü! Özgürlüğümüzü bize tattıran bu büyük önderimiz için, Türk tarihi boyunca hatırasına ne yapsak azdır.

Bizlere ilerde oluşacak her tehlikelere karşı, öğüt ve öneriler içeren ve kıymeti asla ölçülemeyecek derecede, tarihten dersler çıkartacağımız sözlü ve yazılı miraslar bıraktı. Onun önünde saygı ile eğilmek varken, Atatürk’ü unutturmaya çalışanları bugün nefret ve üzüntüyle izliyorum. Onun hatırasını unutturmaya çalışanları ve onun büst ve resimlerine tacizde bulunanları bir Türk evladı olarak esefle karşılıyorum. Dinimizi ve yüce kurtarıcımızı bu günlerde dillerine dolayarak, politika yapanlara hepten yazıklar olsun!

Büyük önderimiz ve beraberindekiler dün olmasaydı, bugün ne olurdu halleriniz hiç düşündünüz mü? Hangi Başbakan ve Bakanlar bugün görevde olurdu? Siyasi partiler diye bir şey olur muydu? Özgür olur muyduk? Ancak ve ancak ne olurduk biliyor musunuz?! Toplumsal şekilde işgal devletlerin birer köpeği olurduk! Özgürlüğü elinden alınmış bir milletin boynu bükük insanları olurduk! Ar ve namusumuz ayaklar altında çiğnenir ve kahrolurduk. Bilmem hangi milletin kültürleriyle yaşam savaşı verirdik.!

Yüce kurtarıcımızın aziz hatıralarını yaşatmak istemeyenler, şunu hiç ama hiç unutmayın ve aklınızdan da sakın çıkarmayın. Bu millet özgürlüğü uğruna bu kutsal topraklar için canını feda etti. Gelmiş geçmiş Türk imparatorluklarında efsanevi çok liderler geldi geçti. Fakat parçalanan bir Türk milletini yeniden şaha kaldıran bir lider ortaya çıkmadı.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK!!!… Bu lideri sakın unutmayın unutturmayın. Onun her sözü her işareti, namussuz işgalcilere ve iç düşmanlarımıza dur demektir. Her işareti özgürlüğümüzü anlatır. Tarihler yıkılsa da onun altın sözleri, bizlere “SONSUZA DEK” yol göstermeye devam edecektir. Ona kırıcı şekilde uzanan eller ve diller susmadıkça, vatanımızda telaş içerisinde yaşamaya ve her daim uyanık olmaya devam edeceğiz. Ne mutlu TÜRKÜM diyene!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here