Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Devleti Tekrar En Yüce Sınıra Yükselteceğiz”
Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, yeni yılın ilk basın açıklamasını gerçekleştirdi. Ayda iki kez gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yüksel, parti binasında yaptığı açıklamasını, sosyal medya hesabı üzerinden de canlı olarak paylaştı.
Tüm dünyanın pandemi koşullarıyla başa çıkmak için uğraştığı sürecin ülkemizde iyi yönetilmediğini ifade eden Yüksel; “Bir ülke, bir devlet her şeye hazırlıklı olacak. Cumhuriyet tarihinde, Osmanlı’dan bu yana bir geleneğimiz var. Bir kenarda ihtiyaç akçesi tutulur, kefen parası da denir. Niye tutulur, zor duruma düşeriz bir gün diye, bir kıtlık, bir savaş, bir hastalık, salgın olur diye. O anda kullanmak için o kenarda tutulur. Ne yaptılar çatır çatır onu da hiç ettiler, harcadılar. Hiç bir Cumhuriyet hükümeti o paraya dokunmamıştır, dokunmak aklına bile gelmemiştir. Zor günler geçirdik, sıkıntılı günler geçirdik ancak hiç bir Cumhuriyet hükümeti o paranın bir kuruşuna dokunmamıştır. İşte zor günler geçiriyoruz, pandemi ile karşı karşıyayız. Bir yılı neredeyse aşacak. Bütün ülkeler, bütün devletler, fakirinden tutun en zenginine kadar bir tedbir aldılar, bir çare aradılar. Aşıya gidip kayıt oldular para yatırdılar aylar öncesinden. Nerede aşı soruyoruz? 11 Aralık’tı 11 Ocak bitti bugün 13 Ocak… Perşembe-Cuma başlanacak… Gelen aşı miktarı ne kadar, 3 milyon! Bu Türkiye’nin dişinin kovuğuna yetmez. Gerisi nerede ucu açık belli değil. Devlet bu şekilde yönetilmez. Devleti yönetmek bir liyakat işi, bir devlet adamı işi, bir öngörü işi… İyi değerlendirip çare bulacaksın. Bir an önce sadece Çin aşısı değil, diğer ülkeler ile temasa geçip birkaç tane alternatifi Türk milletinin önüne sunmak lazımdır, bu işin çaresi budur” diye konuştu.
“Yönetemediniz, Yönetiyor Gibi Yaptınız”
Ülke ekonomisi ve vatandaşların durumları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yüksel, ülke gerçeklerinin gizlenerek yapay gündemler oluşturulduğunu savunarak; “Yapay gündem yaratarak günü kurtarmaya çalışıyorlar. İktidarda kalmak, bu nimeti terk etmemek için, yandaşa, kendine, sülalesine para aktarmaya devam etmek için ülkeyi yapay gündeme mahkum ettiler. Türkiye’deki gerçek gündem açlık, sefalet, yokluk, işsizlik… Canlarımız intihar ediyor, gençlerimiz mutsuz, huzursuz, ülkenin gerçek gündemi bu… Ülke açlıkla, yoklukla, sefaletle savaşıyor. Birçok insanın elektriği, doğalgazı kesik… Gerçek gündem bu… Ne ile övünüyoruz Türkiye’nin genç nüfusu var, gurur duyulacak bir şey evet ama ülkemizdeki gençlik, yetişen nesil, canlarımız, mutlu mu, huzurlu mu, geleceğe güvenle mi bakıyor? Hayır! Umudunu yitirmiş ve gençliğimiz ızdırap içinde, acı içerisinde.
Türkiye’deki enflasyonun, işsizliğin, pahalılığın, vurgunun, talanın, israfın bitmesi gerekir. 18 yılı aşkın süredir ülkemizdeki insanların ruh ve beden sağlığını bozdular. İnsanlar kendi kendine konuşuyor, insanlar bir gecede hüngür hüngür ağlıyor ve insanlar intihar ediyor, kendini yakıyor. Ne yaptılar asgari ücretliye küçük bir zam, memuru, emekliyi kaderiyle baş başa bıraktılar. Çay kaşığının ucu ile bir damla damlattılar onu da hemen kepçe ile geri aldılar. Elektriğe, doğalgaza her şeye A’dan Z’ye zam geldi. Şimdi bütün umutlar yeni yılda kesilecek cezalar… Trafik cezaları, sokağa çıkma kısıtlamasından dolayı kesilecek cezalar, her türlü ceza… Şu kadar gelir elde edeceğiz, şu kadar para toplayacağız, yani ceza yazacağız. Türkiye’nin gerçek gündemi bu… Ülkemizdeki manzara içler acısı… Çiftçiyi, tarımı yok ettiler. Ülkenin milyonlarca dönüm arazileri boş kaldı, dışarıdan ithal ettik. Türkiye’yi ithale mahkum ettiniz. Hayvancılık sektörü ile uğraşan insanımız inim inim inliyor. Esnafımız perişan, esnafımız kirasını ödeyemiyor, Bağ-Kur’unu yatıramıyor, kepengini açamıyor. Bu ülkeyi bu hale nasıl getirdiniz? O yastığa kafanızı nasıl koyabiliyorsunuz? Ama sizde vicdan yok, halktan utanma yok, Allah’tan korkma yok. Yediniz doymadınız, yandaşlara yedirdiniz, bu ülkenin gelir kaynaklarını peşkeş çektiniz. Üretmediniz tükettiniz. Bir tane baca tüttürmediniz ama bu ülkeye bol bol hapishane kazandırdınız. Yönetemediniz yönetiyor gibi yaptınız. Ülke onun için bu halde” şeklinde konuştu.
“Hain Görmek istiyorsan Aynaya Bak”
İktidar yetkilileri tarafından herkesin hain ilan edildiğini söyleyen Yüksel; “Herkes terörist, herkes hain… Üniversitesine sahip çıkan öğrenci terörist, hain; hakkını arayan işçi, emekçi, emekli sesini yükselttiği anda terörist; gazeteci doğruyu yazdığı, doğruyu haber yaptığı anda en büyük vatan haini… Kim kaldı geriye? Ülkemiz bu yönetimi, bu anlayışı hakketmiyor. Bir ülke bu şekilde yönetilemez. Terörist kim, vatan haini kim bunu da iyi irdelemek lazım…
Terör örgütleri ile her türlü pazarlığı yapacaksınız, çadır mahkemesi kurup Türkiye’nin adalet sistemini çürüteceksiniz ve teröristleri şehir şehir gezdireceksiniz, Türkiye düşmanı Barzani’yi kongrenizde alkışlatacaksınız, kırmızı halı ile karşılayacaksınız, o Salih Müslüm’ü bir devlet yetkilisi gibi Ankara’da ağlayacaksınız… İşte terörist… Aynanın karşısına geç bak, yaptığını kafanda tart, ölç aynanın karşısında teröristin kim olduğunu göreceksin.
Devlet büyük bir kavramdır, devlet kutsaldır. Yapılması gereken, kurallarıyla, kurumlarıyla Devleti tekrar ayağa kaldırmaktır. Türkiye’deki devletimizi aynı eski yıllarda olduğu gibi, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün zamanında olduğu gibi, onun çizdiği yolda olduğu gibi tekrar tam bağımsız devlet, tam bağımsız Türkiye yapmak zorundayız. Devleti tekrar ayağa kaldıracağız. Bu devlet büyük badireler atlattı, büyük sıkıntılar çekti ama bu devlet ayakta kaldı ve kalacak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Bunu yaşatacak cevher, yürek Türk milletinde vardır.
Milleti karşılıksız sevenler, Hakkı ve halkı düşünenler, Devleti düşünenler, vatanseverler, bayrak severler ve geleceği düşünen insanlar bir araya gelecek. Direneceğiz, dik duracağız ve bu devleti tekrar en yüce sınıra yükselteceğiz” şeklinde konuşmasını tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)
