Dünyanın hiçbir yerinde terörle bir yere varılamamıştır. Terörle bir amaç güdülmüştür ve acımasızca estirilmiştir ama sonuçta boyun eğerek son bulmuştur. Almanya, İtalya, Amerika, İspanya, İngiltere gibi ülkelerde, mafya, siyasi, sosyal ya da bileşimi olan güçlü terör örgütleri, uzun yıllar devam etmiş nihayetinde son bulmuştur. Bizde de farklı değildir. 30 yıldır acımasızca devam etmektedir ve aldığı destekle gücü inkâr edilemez hale gelmiştir.
Diğer ülkelerin terör örgütlerinin arkasında hiçbir ülkenin desteği görülmemiş olup bir iki ülke istisnası olmuştur ama hiçbir zaman küresel destek görmemiştir. Türkiye’de ise mevcut küçük illegal örgütler dışında, tüm dünyanın desteğini almış olan PKK, küresel ve emperyal güçlerin vurucu gücü haline gelmiştir. AB ülkelerinin tamamı, ABD ve kanatları altında Barzani, komşu ülkelerin tamamı ile birkaçı hariç, Arap İslam aleminin desteği sayesinde, güç odağı haline gelmiştir.
Özellikle Avrupa trafiğinde yürütülen uyuşturucu ticareti, örgütün mali kaynaklarının bankalarında tutulması, her türlü propaganda için görsel ve yazılı medya desteği ile patlayıcı ve silahlarının ve de elbiselerinin Avrupa menşeli olması, ABD tarafından kol kanat gerilerek Barzani kanalı ile her türlü teknolojik silahların temin edilmesi, bölgesinde de birçok kampın ve silahlı eğitimin verilmesi en büyük destekleridir.
Kaçak sigara, kaçak mazot ve bazı özel sektörlerin de kontrollerinde olması, oldukça mali kaynak temini sağlamaktadır. Ülke içerisinde siyasi destek bulması ve temsilcilerinin gurup oluşturması gücünü ortaya koymaktadır. Çok devletlerden ekonomik ve silah gücünün fazla olduğu, her şartta da yaşama imkânlarına alıştıkları da ortadadır. Siyasi temsilcileri ‘silahlı örgüt bizim varoluş sebebimiz, teminatımızdır, örgüt başı Öcalan bizim önderimizdir, bağımsızlık istiyoruz’ diyebilmektedirler. Bu kadar büyük destek hiçbir örgüte verilmemiştir. Örgütün mensubu katiller, kendileri ile vuruşan Askerler hakkında gizli tanık dahi olabilmektedirler.
Bu kadar açık destekle küresel güç haline gelmiş olmasına rağmen, TSK karşısında, perişan olmaktadırlar. TSK normal operasyon yapsa çok kısa, bir ay gibi bir zamanda çökertir ama yuvalandıkları sınırımızın bitişiği ABD toprağı gibidir. Verdiği istihbaratların hepsi boş hedefler ve Türkiye’nin ekonomisini çökertmek için vurdurulan, kayıp verdirmeyen hedeflerdir. Sadece bir kez, ciddi olarak, kış gününde operasyon yapma için Türk Askeri kara harekâtı başlattı. Tüm olumsuz kış şartlarına rağmen, örgüte 287 kayıp verdirerek, karargâh ve merkezlerine doğru ilerleme ile tarumar edeceği anlaşılınca, bizzat ABD Başkanı tarafından, kanlarına dokunduğu için, sanki askerleri öldürülmüş gibi operasyonun durdurulması istenmiştir. Askerimiz geri döndürülmüştür. İşte ABD ve Avrupalı dostlarımız bunlardır.
Terörü anlamakta neden güçlük çektiğimiz ve bitiremediğimiz ortadadır. Demek ki, terörle geçici de olsa, bir yerlere hatta müzakereye kadar varılabiliyor. Tanrım daha çok fazlasından saklasın diyerek, yok olması dileğiyle, hoşça kalın, Allah (cc)’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.
e-mail: nurettincan1453@hotmail.com
