Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği Başkanı İspir, ‘Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısı’nı Eleştirdi…
İskenderun Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkan Süheyla İspir, halen görüşülmekte olan Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Önceki gün Hayvan Hakları Federasyonu temsilcileri tarafından 81 ilde eş zamanlı olarak yapılan açıklamalar kapsamında, yönetim kurulu adına açıklama yapan İskenderun Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkan Süheyla İspir, tasarı ile kedi-köpek katliamının kapıda olduğunu öne sürdü.
Orman Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve meclise sunulan, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Taslağı üzerindeki TBMM Çevre Komisyonu çalışmalarında ilk 5 maddenin oylandığını hatırlatan İspir; “Oylanan maddelerde, neticesi ‘on binlerce hayvanı ölüme götürecek’ olan, sahipsiz kedi ve köpekleri de deney işkencesine yollayacak kararlar alındı. STK’lara görüş sorulmasına rağmen, kendilerine iletilen tüm görüşler yok sayıldı. Daha önce ki, Sayın Başbakan tarafından durdurulan ilk yasa tasarısında yer alan ve on binlerce köpeğin öldürülmesi demek olan adı ‘Doğal Park’ olan tecrit kamplarının adı bu kez ‘Besleme Noktaları’ olarak değiştirildi. Biz hayvan hakları savunucuları biliyoruz ki; besleme noktaları adı altında yine hayvanlar toplanacak, açlık ve ölüme gönderilecektir. Türkiye’de hayvan deneylerinin, gerçek anlamda bilimsel araştırma için değil, üniversite mensuplarına ‘Akademik Kariyer’ sağlamak için hayvanlara uygulanan bir işkence olduğu bilinen bir gerçektir” dedi.
Tasarının kanunlaşması durumunda yüzyılın en büyük kedi-köpek katliamının yaşanacağına vurgu yapan İspir; “Bizler, fareleri, tavşanları, domuzları bu işkenceden kurtarmaya çalışırken, Orman Su İşleri Bakanlığı çıkardığı deney yönetmeliği ile ve sonra da onu bu yasa tasarısı ile destekleyerek ‘sahipsiz kedi ve köpeklerin de’ üzerinde deney yapılmasının yolunu açtı. Hatta bizim sahipsiz kedi ve köpeklerimiz, bu yönetmelik ve yasa ile deneylerde kullanılmak üzere aynı zamanda ihraç da edilebilecek. Yunus Park’larına yasak önerisi verilen bir önerge ile kaldırıldı, tamamen serbest bırakıldı. Yunus terapisinin iyileştirici özellikleri olmadığı bilimsel raporlarla kanıtlandığı halde, bu parklarda ‘sağlığa iyi geliyor’ sahtekarlığı ile yunuslar hapsedilip acı çekmeye, vatandaş da istismar edilip kandırılmaya devam edecektir. Bu tasarı kanunlaşırsa, 2004 yılında Cumhuriyet Tarihinde ilk kez Hayvanları Koruma Kanununu çıkarma başarısını gösteren AKP ve hükümeti, hiç hak etmediği halde maalesef ‘yüzyılın en büyük kedi-köpek katliamının’ sorumluluğunu almış olacaktır. Bizim beklentimiz, geçen defa olduğu gibi Sayın Başbakan’ımızın tasarının bu şekli ile çıkmasını da engellemesidir. Yani, hayvanları yok etmeye yönelik bu yasa tasarısında son umudumuz Sayın Başbakanımızdır” dedi.
