Değerli okurlarım, attığım bu başlık için sorulacak sorular, verilecek cevaplar oldukça fazla. O soru ve cevapların hiç birine itibar etmeden sizlere ilginç bulacağınız paragraflar sunacağım. Tarih temel bir yanlışla başlıyor. Tarihin her döneminde doğaya hakim insan, konuşma, düşünme, teknoloji geliştirme yeteneğine bakarak, insan aklının mutlaka doğruyu bulacağına inanıyor. Keşke bütün yanlışlar böyle olsa.
İçinde yaşadığımız modern çağda bile yanlış yapan, çılgın projeler üretmeye çalışan insanlar zaman zaman çıksa da, insanlığın kolektif aklının mutlaka doğruya ulaşacağına, bireylerin değilse bile toplumların akıl temelinde akılcı davranacaklarına inanılıyor. Yaşamımızda ve de yaşamımızın her alanında; aileyi, siyaseti, ulusu, devleti, hep ön planda tutmuyor muyuz? Başka bir ifadeyle, eninde sonunda akılcı davranarak doğruyu bulacağımız, inancıyla düzenlemiyor muyuz?
Yeşil zemin üzerinde ve de müsabaka esnasında bir futbolcunun rakibini sağa yatırıp solundan geçerek golünü atması, taraftarları zevkten dört köşe edebilir ama akıllı bir sporcuyla bir çalımşoru aynı anda örtüştürmek de mümkün değildir. Çok ciddi bir hataya düşmüş oluruz. Bütün bu güzel gelişmelere rağmen, insanların tümüne “Bunlar Akıllıdır” diyemiyoruz. Bildiğiniz gibi, bunlar yaşadığımız gezegende yaşamı zorlaştırmak ve hatta yok etmek için önemli adımlar atmayı yeğleyen zavallılardır.
Bir örnek vererek iddiamızı güçlendirebiliriz… Şu yaşlı dünyada, insanların ulaştığı teknolojik düzeye karşın, sosyal yaşam alanında ne yaptığı, ne de vardığı yer ilkel insanın vahşetini geçemedi. Devam ediyoruz… Sağlanan teknolojik gelişmelerin, insanları mutsuz ettiği de bir gerçek. Fakat bundan mutlu olan ya da öyle gözüken bir azınlığın bulunduğu da tamamen bir gerçek…
İnsanlar, hem yanlış ve hem de akılsız davranışlarıyla iklim değişikliklerini ve doğal felaketleri tetikliyor. Aynı zamanda akılsız oluşlarından öte, İnsanları korku da sarmış sarmalamış… İnsanlar silahsız gezmeye korkuyor! Ülkeler silaha yaptıkları yatırımla sonsuza kadar mutlu olacaklarını düşünüyorlar. Ülkelerine karşı görev yaptıkları algısına varıyorlar. Oysa silaha harcanan para, sağlık hizmetlerine ayrılsaydı, muhtemelen en ölümcül hastalıkların tedavisinde önemli yol alınırdı.
Söylediklerim akla yakın bir soru olsa bile, söylendiği yerde kalıyor, şimdi artık “Zavallı” durumunda, bu yapılanlar akılsız insanların işidir diyoruz. Yarın da akıllı sporculardan söz edeceğim. Orucun spora ve akla olan katkılarını da sizlere sunacağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
