Uyuşturucuya Karşı Hatay Toplantısı Büyük İlgi Gördü
Prof. Dr. Tülin Oygür; “Uyuşturucuyu Önlemede, Esas Koruyucu Ailedir!”
Cumhuriyet Kadınlar Derneği (CKD)’nin Türkiye genelinde başlattığı “Madde Bağımlığına Karşı Anneler Hareketi” çalışmalarını anlatmak üzere ilimiz Hatay’da da bir toplantı düzenlendi. CKD Hatay Şubesinin “Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi” kampanyasının toplantısına CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür de katılarak konferans verdi.
Anneler Hareketi toplantısına çok sayıda siyasi parti, dernek ve kurum temsilcileri katıldı.
Saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşının okunması ile başlayan konferans can kulağı dinlendi. Her yaştan katılımın sağlandığı konferansın açılış konuşmasını CKD Hatay Şube Başkanı Filiz Akın yaparak, katılanlara ve gösterilen ilgiye teşekkür etti. Akın, mücadelenin ilgi görmesinin sevindirici olduğunun altını çizerek devam ettirilmesi gerektiğini de ifade etti.
Etkinlikte ayrıca uyuşturucu ile ilgili sanatçı Mansur Er bir skeç sundu. Er, skecinde uyuşturucunun insanlık tarihindeki başlangıcı, gelişmesi ve emperyalizmin uyuşturucudaki yerini anlattı.
Dah sonra söz alan CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür’ün uyuşturucuya karşı mücadele konuşması ilgi ile izlendi. Prof. Dr. Tülin Oygür, uyuşturucu ile mücadelede bir eğitim seferberliği başlattıklarını ve bu mücadelede başta annelere, devlete ve kurumlara önemli görevler düştüğünün altını çizdi. Oygür, devletin uyuşturucuya karşı mücadelesini desteklediklerini, Hatay’ın bir sınır ili olmasından ötürü uyuşturucu kaçakçılığının yapıldığı yerlerden biri olduğunu ama devletin göz açtırmadığını belirtti.
Bütün doğruların ancak tam bağımsızlık üzerine kurabileceğini de sözlerine ekleyen Oygür; “Bizim için tam bağımsızlık ve Mustafa Kemal milliyetçiliği her şeyin üzerindedir. Biz anneler hareketini ve bu çalışmayı neden başlattık? Bu çalışma, bağımlılığı tedavi çalışması değildir. Bizim haddimiz değil, işimiz değil ve bizim boyumuzu aşan bir iştir. Bağımlı gençlerin kurtarılması devlete ait bir iştir.
Bizim derneğimiz uyuşturucuyu önlemede görevlerini yapmaktadır. Uyuşturucuyu önlemede, esas koruyucunun aile olduğunu ortaya koyalım. Uyuşturucuda aile amma esas öne çıkardığımız çocukla özel bağlarından ötürü annedir. Biz aile bağlarımızdan ötürü uyuşturucuda Avrupa ülkelerinden daha gerideyiz” dedi.
Emperyalist Devletler Milli Devletin Zayıflamasını İsterler…
Sistemin, çocuklarımızın aileden kopmasını istediğini de vurgulayan Oygür; “Biz bu düşünceyi masa çalışmalarında saptadık. Sahadan aldığımız çalışmalarda bu kampanyaya orta yaş grup daha çok ilgi göstermiştir. Onların yüreklerinde hala aile değerleri vardır. Gençlerimiz için ise bunlar ıvır-zıvır şeylerdir. Tespitini ortaya çıkarmıştır.
Uluslar arası şirketler uyuşturucu ilgili mücadeleden hoşlanmazlar. Onlar aile bağları kopan gençleri daha çok tuzaklarına düşürürler. Emperyalist devletler milli devletin zayıflamasını isterler. Yollardan birisi emperyalizm silahları ile girerler ve bunu yaptılar. Suriye ve Afganistan örneğinde, toplumuna ve durumuna göre yapılıyor. Bir yolda toplumu çürütmedir. Çürütmek için aile değerlerini yok etmek ve küçültmektir. Bu değerleri anlamsızlaştırarak, yok ederek gençliği kendilerine çekerler” diye konuştu.
Toplama ve Gençliğimize Zarar Vermektedir
Tüm uyuşturucu maddelerinin toplume ve gençliğimizezarer verdiğini de kaydeden Prof. Dr. Oygür; “Biz Avrupa’dan birkaç yüksek uyuşturucu yakalayan ülkelerden birisiyiz. Uyuşturucu baronları ülkemize bol, bol uyuşturucu sokmaya gayret etmektedir. Baronlar ‘ben uyuşturucuyu arz edeceğim ve gençlerden talep yaratacağım’ demektedir.
Bu sistemi yürütenler ‘özgürsün’ ‘çek kafanı dünya böyle güzel’ diyerek özendirmekte ve etkilemektedir. Uyuşturucuyu esrardan başlatıyorlar. Esrarın şöyle bir yalanı vardır. Esrarın bitkiseldir, kimyasal değildir.
Esrarın etken maddesi kimyasal madde içerir. Onun ot olduğu kimyasal madde olmadığı anlamına gelmez. Bu külleyen yalandır. İkincisi esrar ‘bağımlılık yapmaz’ diyorlar, kocaman bir yalandır, esrar diğer ağır uyuşturucuya göre bağımlılık biraz daha zaman alır. Bunun dışında bir fark yoktur. Bütün uyuşturucular toplama ve gençliğimize zarar vermektedir” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)
