Kutsal Vatanımız

0
51

Bir zamanlar şaka gibi gördüklerimiz sonunda başımıza bela oldu. Doğu ve Güney Anadolu seyahat yaptığımızda veya oralarda yaşayan vatandaşlarımız bir yerden bir yere gittiklerinde, nereden geldiği bilinmeyen eli silahlı eşkıyalar tarafından araçları durduruluyor ve kimlik kontrolü yapacak kadar kepazelik yapıyorlardı. Kendi taraflarından olmayanları araçlarından indiriyor ve en ufak karşı koymada vicdansızca oracıkta şehit ediyorlardı. Karşılarında duran birde Türk Askeriyse sorgusuz sualsiz öldürüyorlar ve o öldürdükleri kişilerin çoluk-çocuğu, anası-babası var mı diye soruşturmadan katlediyorlardı.

İçimiz kan ağlıyor ama maalesef elimizden bir şey gelmiyordu. Harekâtlar neticesiz kalıp, bit gibi her yerde var olma telaşındaydılar. Şimdi Diyarbakır anneleri PKK tarafından dağa kaldırılan evlatlarını istiyor ama çoğu kayboldu. Anneler, olayların farkına geç vardılar. Onlar da Kürdistan diye sözde bir devlet kurulacak ve evlatları Kürdistan içinde yer alacaklarını sandılar.

PKK, Türk devletinin gücünü hiçe sayıp, vatanımızın doğusunu ele geçirdik sandılar ama yanıldılar. Olaylar karşısında hep düşündüm. Bize ne oldu? Bizlere ne oldu? Onlar bunca serbestliği nereden buluyor diye çok hayıflandığım gün ve saatler oldu. Kendisini Dünya efendisi sayan ABD küstah şekilde PKK denilen eşkıyaları gözümüze baka-baka besledi ve halende beslemeye devam ediyor. İnşallah bir gün bu besledikleri şer güçler onların gözlerini oyacak diye düşünüyorum.

Rusya ve ABD o şer güçlerden halen medet ummakta. Ukrayna işgalinde şer güçler tıpkı Çeçen denilen yalaka güçlerle birlikte, masum insanları acımadan öldürüyorlar. ABD ise Suriye içlerinde şer güçlerle birlikte bir şeylerin provasındalar. ABD-Rusya bence dünya genelinde güç paylaşımında! Her iki devlet Çin ve Hindistan ile ilişkileri sesiz ve derinden birlikteler. Gözlerinden kaçırdıkları bir şey var.

Türk ulusunun paçavralara karşı dik duruşunun farkında değiller. İster atom ister nötron bombasıyla tehdit etsinler neyle ederlerse etsinler Türkiye Cumhuriyeti öyle bir yerde göründüğü gibi değil. Özellikle Vatan mevzu bahis olduğunda, Türk insanının siyasi duruşu ne olursa olsun ateş olur her şeyi kökten yakar geçer.

Pençe Harekâtı gözlerimizin önünde cereyan ediyor. Vatanımız uğruna canını seve-seve feda eden yiğitlerimizin varlığıyla göğsümüz kabarıyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz yıl söylediği ‘Ansızın gelebiliriz’ sinyalini kulak ardı ettiler ve küstahça eylemlerine devam ettiler. Ne oldu? Ansızın Türk Mehmetçiği postallarıyla hangi ülke olursa olsun gözünü kırpmadan pençe harekâtına başladı. Şer odaklarının inlerine kadar indiler. Sözde PKK sorumlusu Murat Karayılan sosyal medyada paylaştığı imdat haykırışlarında Türkiye’de taraflarından yardım bekliyor. Komünist Partisinden ve diğer yandaşlarından, ABD ve Rusya liderlerinden aman diliyor. Düşmanımız Türkler diyor. Bu savaşta yanımızda olun diye yalvarıyor. Artık çok geç. Geçmişi unutmadık ve unutamıyoruz. Doğu ve Güney doğuda, kahpece kurulan tuzaklarla binlerce Mehmetlerimiz şehit edildi. Ya ufacık masum çoluk çocuk ve siviller, çiçeği burnunda öğretmenlerimiz, sağlık görevlileri vatanımızdan kopartıldı.

İçimizde hala kavrulan bu ateş söner mi? Şimdi çıkmış HDP Milletvekilinin biri sözde Ermeni soykırım yasasını hiç utanmadan sıkılmadan Türkiye Cumhuriyeti meclisine “soykırım tanınsın” diye küstahça önerge vermiş. İçimizde beslediğimiz bu asalaklar tıpkı Ermeni Asala gibi olmuş. Nerede yaşadığının farkında değil gibi.

Asırlar boyu yedi düvele hükmetmiş bir ülke için terör hangi kaynaktan gelirse gelsin, terörün başını ezecek güç ve yapıya sahip. Şayet olay akışlarını daha da çok ileriye taşırlarsa sonunda olacakları düşünmek dahi istemiyorum. Bir anda çok büyük bir uyanış olur. Nerden ve nasıl olduğu bilinmez derecede ayağa kalkış olur. Yüz binler yeniden toprağa düşer. Kalan sağlar yeni destanlar yazar. Bu cennet vatanı sizlere bırakacak nesil daha ortaya çıkmadı çıkmaz da.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here