İkinci, 6 Şubat deprem felaketinin yıldönümüne üzüntü ve beklentilerle ulaştık. Elbette iki yıl içinde hiç bir şey yapılmadı demek haksızlık olur.
Geçen iki yılda, enkazlar kaldırıldı, yıkımlar gerçekleştirildi, arsa tesviyeleri yapıldı. Olabildiğince alt ve üst yapı onarımları gerçekleştirilmeye çalışıldı. Ara-ara mıntıka temizlikleri yapıldı. Bazı bulvarlarda ışıklandırma ve çevre düzenlemeleri yapıldı. Ancak evsiz yurttaşların öncelikleri mesken olduğu için bu tür düzenlemeler onların ilgisini çekmedi. Şehircilik Bakanlığı, Belediyeler, imar müdürlükleri, çevre il müdürlükleri, AFAD ve diğer birimler oldukça yoğun mesai yaptılar halen de yapıyorlar.
İki yıl içinde Hatay genelinde ihtiyaç duyulan meskenlerin sadece yaklaşık yüzde 30’u inşa edilebildi. Yüzde 70 mesken halen inşa edilmeyi bekliyor. İskenderun ve Hatay’da ticaret durmadı ama küçük ahşap ya da portatif yapılarda sürdürülen esnaf faaliyetleri diğer bazı iş dalları, tatminkar ekonomik kazancı temin edemedi.
*Herkes Üzerine Düşenin Fazlasını Yapmalı…
Depremzedeler de sabır artık kalmadı. Bu nedenle bürokratik engeller tamamen ortadan kaldırılmalı, ihale, yerinde dönüşüm süreçleri hızlandırılmalı ve imar sorunları en seri biçimde giderilmelidir.
6 Şubat depreminin ikinci yılında, hâlâ temeli bile atılmamış çok sayıda konutun olması ciddi bir sorun. Bu noktada, hem devlet hem yerel yönetimler hem de sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar olarak herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor.
Şeffaf bir yeniden inşa takvimi açıklanmalı, hangi bölgelerde ne zaman temel atılacağı, ne kadar sürede tamamlanacağı net olarak paylaşılmalıdır. Konut yapımı için ayrılan bütçeler artırılmalı, düşük faizli krediler ve kira yardımları devam etmelidir.
*Diğer Beklentiler…
İnşaat kalitesinin yüksek olması ve yeni yapıların güvenli hale getirilmesi için bağımsız denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır. Beton, demir ve diğer inşaat malzemelerinin tedariki konusunda, stokların sürekliliği sorun olmadan sağlanmalıdır.
STK’lar, bölgede yapılan veya yapılmayan projeleri takip edip kamuoyuna düzenli raporlar sunmalıdır. İnsanların barınma, gıda ve eğitim ihtiyaçlarına yönelik projeler hız kesmeden devam etmelidir.
Depremzedeler, yerel ve ulusal yönetimlerden taleplerini yüksek sesle dile getirmelidir. Bölgedeki insanlara yardımlar sürdürülmeli, sosyal medya ve kamuoyu aracılığıyla tüm aksaklıklar gündemde tutulup süreç hızlandırılmalıdır.
*Paydaşlar Birlikte Hareket Ederse…
Tüm bu paydaşlar birlikte hareket ederse, sürecin hızlanması ve insanların bir an önce güvenli evlerine kavuşması mümkün olur.
Yeni binalar, en güncel deprem yönetmeliklerine göre inşa edilmelidir. Isı ve ses yalıtımı güçlü olmalı, doğalgaz yerine güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları temin edilmelidir. Asansörlü, geniş kapılı, yaşlı ve engelli bireyler için erişilebilir konutlar inşa edilmelidir.
Yalnızca apartman değil içinde park, okul, sağlık ocağı, pazaryeri gibi sosyal donatı alanları olan mahalleler dizayn edilmelidir. Depremzedelerin ihtiyaç ve talepleri alınarak projeler geliştirilmelidir.
Konut sahibi olmak isteyenler için faizsiz kredi, uzun vadeli ödeme planları gibi kolaylıklar temin edilmelidir. Hak sahipliği ve tapu süreçleri hızlandırılmalıdır. Hasarlı binalar hızla yıkılıp yeniden yapılmalıdır.
Uluslararası destek fonları ve özel sektör yatırımlarıyla yakın gelecek içinde finansman sağlanmalıdır. Küçük işletmeler için hibe ve düşük faizli kredi imkanları oluşturulmalıdır. Yeni konut projelerinde yerel işgücüne öncelik verilmesi desteklenmelidir.
Bu adımlar, insanların sadece bir eve değil, sağlam, konforlu ve yaşanabilir bir geleceğe kavuşmalarını sağlayacaktır.