CHP Hatay Milletvekili Aday Adayı Dr. Ender Çolakoğlu, Partisinin Arsuz İlçe Teşkilatını Ziyaret Etti
Seçim çalışmaları kapsamında, CHP’nin ilçe teşkilatlarını ziyaret eden milletvekili aday adayı Dr. Ender Çolakoğlu, Arsuz ilçe teşkilat başkanı ve partililer tarafından coşkuyla karşılandı.
CHP Arsuz İlçe Teşkilatı’nda gerçekleştirilen programda konuşan Çolakoğlu; “Yıpranmış, yozlaşmış, yolsuzluk ve israf bataklığına saplanmış, halkından kopmuş olan AKP iktidarına karşı demokratik yollardan mücadele etmek için, CHP ‘den aday adayı oldum. AKP, 12 yıllık iktidar döneminde “Çiftçiyi İmha Planı” uygulamıştır. İşsizlik, istihdam, geleceğe yönelik güvence, korku ve huzursuzluk çok ciddi boyutlara gelmiştir” dedi.
Ak Partinin dış politikasını eleştiren Çolakoğlu; “AKP’nin dış politikadaki tutarsızlığı, komşularla ilişkileri sıfır sorun noktasından kanlı bıçaklı olma noktasına getirmesi, Suriye’de yaşanan karışıklıklar, narenciye üretiminin önemli bir yer tuttuğu bölgemizin de ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Ortadoğu ülkelerine; komşulara yapılan ihracatta da sıkıntı yaşanması, arz fazlası yoluyla iç piyasada dengeleri bozmuştur. Üretici komisyoncuya, ilaççıya, gübreciye, fideciye, ambalajcıya, bakkala, markete, toptancıya borçlu durumdadır. Çiftçi, tarım kredi kooperatiflerine, bankalara, herkese borçlu. Bu maliyetler ve fiyat düzeyleri ile de üreticinin borçlarını çevirebilmesi zordur” dedi.
Gıda üretiminin dünyada giderek stratejik bir önem kazandığı süreçte, Türkiye’nin artan ölçüde dışa bağımlı hale geldiğini ifade eden Çolakoğlu; “Üretim düşerken, ithalat patladı. Özelleştirmeler sonucu birçok fabrika kapandı. Çiftçimiz haciz-icra kıskacına alındı. Tarımla uğraşan üretici sayısı, ekim alanı ve üretim miktarı azaldı. Tüketici yetersiz ve dengesiz beslenme gerçeği yanında, beslenmeden kaynaklı sağlık sorunları ile karşı karşıya kaldı. Doğal kaynaklarımız ve çevre üzerindeki rant baskısı, geriye dönüşü olanaksız tahribat yarattı. Sonuç; tarımda net ithalatçı olduk. Son 11 yılda tarım ve gıda ithalatına 267 milyar lira ödendi” şeklinde konuştu.
AKP iktidarının 12 yıllık uygulamalarını eleştiren Çolakoğlu, CHP’nin neler yapacağını tek tek sıraladı. CHP nin 2015 tarım politikalarının “Güçlü Çiftçi, Güçlü Türkiye” dediğini vurgulayan Çolakoğlu; “CHP’nin “yeni tarım düzeni”; önce kendi kendine yeterliliği, üretim artışını, ihracatla büyümeyi, kırsal kesimde refahın artırılmasını, üreticinin örgütlenerek rekabet gücünün yükseltilmesini ve katma değeri yüksek, talep edilen ve rekabet şansı olan alanlara yöneltilmesini, tarım piyasasının istikrara kavuşmasını ve doğal kaynakların korunmasını hedeflemektedir. CHP tarımı ayağa kaldıracak bir bütçe programı uygulayacaktır, 2015’te 17.7 milyar lira öngördükleri tarımsal destekleme bütçesini her yıl artırarak 2026′da 26 milyar liraya çıkaracaktır. Mazottan Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi almayarak çiftçiye mazotun litresini 2 liradan verecektir. Arazi toplulaştırma, sulama yatırımları, araştırma-geliştirme yatırımları ile altyapı sorunları çözülecektir. Ülkeyi ithalattan kurtaracak bir politika benimseyecek, hayvancılıkta yerli, üretici ve tüketici yararına bir politika uygulayacaktır.
Çiftçiler, yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üretim yapamıyor. Ürettiği ürünün, alınterinin karşılığını alamıyor. Bu yanlış politikalardan vazgeçilmezse ve üretimi destekleyen, çiftçiyi destekleyen politikalar uygulanmazsa tarım da batar, çiftçi de batar. Çiftçi batarsa, Türkiye batar” şeklinde konuştu
CHP’nin vadettiği “yeni tarım düzeni”nin; üretimi artırmayı, üreticiyi zenginleştirmeyi amaçladığını kaydeden Çolakoğlu; “Tarımda zincirin en önemli halkası üretimdir.Bu ülkede hem doğal hem de mali kaynak var. Sorun, bu kaynağı nerede ve kimin için harcadığınızdır. Biz kaynağı üretimden yana, çiftçiden yana kullanacağız. Özetle, Cumhuriyet Halk Partisi çok kapsamlı bir tarım programı açıkladı. Bu programı uygulayabilmek için partimizin iktidar olması şart. İktidar olabilmek için de bu programı topluma anlatarak oy almamız gerekiyor.
2015 seçimleri Türkiye’ye CHP iktidarını getirecektir. CHP iktidarında demokrasi, özgürlük ve eşitlik değerleri; ülkenin her yanına yayılacak, bilim ve akla dayalı çağdaş yönetim anlayışı ile ülke sorunları çözülecektir. Türkiye ile birlikte bölgemiz de barış ve huzura kavuşacaktır” dedi.
