Kara, Dörtyol’da Kurulması Planlanan Doğu Akdeniz Petro Kimya Tesisi İle İlgili Konuştu;
“Bölge Umursanmıyor, Önemsizleştiriliyor!”
İskenderun Çevre Koruma Derneği (ÇKD) Başkanı Nermin Yıldırım Kara, Dörtyol’da kurulması planlanan Doğu Akdeniz Petro Kimya Tesisi ile ilgili çok bilgi sahibi olmayan bölge halkının kaygılı olduğunu söyledi.
Dörtyol ilçesi, Yeniyurt ve Yeşilköy Mahalleleri Mevki’nde kurulması planlanan Doğu Akdeniz Petro Kimya Tesisi (Kıyı yapıları, Derin Deniz Deşarjı ve Enerji Üretim Tesisi dahil) projesinin planlandığı alana ilişkin ÇED sürecinin başlatıldığı Halkın Bilgilendirme toplantısında katılım oldukça az olduğunu kaydeden Kara; “Bölgede yaşayanlar neler olup bittiğinden habersiz ve kaygılı bir ortam vardı. ÇED ön dosyası derinlikten uzak, içerisinde pek fazla bilgi barındırmayan gelen yetkililerinde talihsiz diyeceğim şekilde argümanlar ile biz toplantıya katılanlara savunma yapması şaşırtıcı bir o kadar da yaşadığımız bölgenin ne kadar umursanmazlığının, önemsizleştirildiğinin bana göre ispatı idi” dedi.
Körfez Ciddi Bir Çevresel Tehdit Altında
Petrokimya Sanayinin, petrol rafineri ürünleri ve doğal gazdan başlayarak plastik, lastik ve elyaf hammaddeleri ve diğer organik ara mallar üreten, ambalaj, elektronik, otomotiv ve tarım gibi diğer birçok sektörlere girdi sağlayan önemli bir endüstri kolu olduğunu ancak tesisin yeri ve konumunun da bir o kadar da önemli olduğunu söyleyen Kara; “Belirlenen koordinatlarda tarım arazilerinin varlığı, sit alanları, tatlı su kaynakları, deniz ve tatlı su kaplumbağaları, deniz kumulları, İskenderun kertenkelesi ve narenciye bahçelerimizin varlığı sürdürülebilir bir yaşam ve gelecek kuşaklara aktarılacak kültürel miras olma gerçeğini asla değiştirmeyecektir.
İskenderun Körfezi, hâlihazırda Demir-Çelik, Metal, Metalurji, Çimento, kimya ve Tekstil gibi farklı endüstri kollarından havaya, suya ve toprağa salınan kirleticiler yeraltı ve yüzey su kaynaklarının aşırı kullanımı ve çevresel unsurların baskısı sonucu, biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler üzerinde oluşan olumsuz etkiler nedeniyle ciddi bir çevresel tehdit altındadır.
Bölgemizin en önemli sorunu zaten fosil yakıt kullanımı sonucunda salınan gazlar ve oluşturdukları seragazı etkisiyle meydana gelen çevre sorunlarıdır. Yani İskenderun Körfezi hali hazırda çeşitli kirleticilerin etkisi altında olup ayrıca açık denizlerden gelen kirliliğin yanı sıra körfezde yapılacak yeni bir yatırımın kümülatif olarak ek katkı koyacağı kirliliği de kaldıracak durumda değildir” diye konuştu.
Toplumun Haklı ve Kaygılı Talepleri Değerlendirilmeli
Toplumun haklı ve kaygılı taleplerinin, insan ve toplum sağlığı açısından yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Kara; “Körfezdeki hava hareketleri sonucunda Erzin ve Dörtyol’da ki narenciye bahçelerine ve tarım alanlarını nasıl olumsuz etkilendiği, faaliyette bulunan Termik santrallerin bacasından çıkan zehirli gazlardan kaynaklanan asit yağmurlarının, narenciye bahçelerindeki narenciyeleri dalında çürüttüğü ortadayken Türkiye’nin Narenciye üretiminin yaklaşık % 20’ye yakını üretim ve ihraç arzı bölgemizden karşılanırken söz konusu tesisin bölgenin tarımına, meyve bahçelerine, deniz suyuna ve hava kirliliği hususunda yaratacağı olumsuz etki açıktır.
Projenin planlanan uygulama alanının yakın çevresinde yine ağır endüstriyel formdaki başka faaliyetlerin olması, ilgili alanın çevresindeki su kaynaklarının aşırı kullanımı arttıracak ayrıca çevresindeki alanları habitat olarak kullanan kuş, balık, deniz kaplumbağası ve diğer deniz canlıları için risk teşkil etme potansiyeli taşıyacaktır. Toplumun haklı ve kaygılı talepleri, insan ve toplum sağlığı açısından yeniden değerlendirilmelidir.
Biz İskenderun Çevre Koruma Derneği olarak süreci yakından takip edeceğimi ve ilgili görüş ve itirazlarımızı yetkili makamlara ileteceğimizi duyururuz” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
