Ben, 82 Milyon Türk Vatandaşından biriyim. Birlikteliğimizle siyasi seçimler yapılır ve aramızdan görev yapacakları görev başına getiririz. Bu bizim vatandaşlık görevimiz.
Seçimden on beş gün evvel başlayan cazırtılarda neler konuşulur neler. Sabah, öğlen ve akşam megafonlardan çıkan, volümü yüksek bağırtılardan başımız şişer de şişer. Çoğunun içi boş seçim anons araçlarında genelde şu bağırtılar oluşur. Milletvekilimiz, Belediye başkanımız, muhtarımız size günaydınlar diyor. Akşam olunca iyi akşamlar serenatları sürer de sürer.
Her mahallenin en canlı yerinde toplantılar yapılır. Yani ufak mitingler düzenlenir. Aman Allah’ım ne sözler verilir ne sözler. Seçim günü tüm bu kargaşalıklar sona erer.
Vatandaş olarak vergimi öderim. Vatandaşlık görevimi yerine getiririm. Seçimlerde galip gelenler mazbatalarını alarak görevlerinin başına gelir. Seçilenler görevlerine ancak altı ay sonra başlayabilir. Altı ay kutlamalarla bulunduğu şehri tanımakla geçer. Tam manasıyla bir yıl geçtikten sonra seçildiği koltuğa ısınmış olur.
Toplantılar, kurum toplantıları, basın toplantıları, mahalle toplantıları ardı ardına hızla devam eder. Seçilmişin taraftarları başlar makamı zorlamaya. Ben şöyle yaptım, böyle yaptım şu işimi size sunuyorum diye beklentilerin ardı arkası kesilmez. Müdürler, şefler, sekretarya değişimleri başladığında tamam göreve başlıyor deriz. Boy-boy resimler biz vatandaşlarla çekilir basına dağıtılır.
Sosyal medya kendi başına bir reklam aracıdır. Facebook, WhatsApp, Messenger, Twetter, Inn gibi sosyal medya mecralarında seçilenlerin her dakikası anında görüntülerde… Yalakalar boş durur mu? Her yayında muhakkak bir şeyler yazarlar. Öbürleri yapılanları karalar bizlerde onları oturur seyrederiz.
Burada her yapılan ve yapılmayan işleri yazmayacağım. Garibime giden bazı şeyleri yazacağım o kadar. Çocukluğum gaz lambaları altında geçti. Teknoloji denilen şeylerden, hiç nasibimizi almadık. 1995 yılında ikametim olan Arsuz ilçesine bağlı Arpaderesi mevkiinde halen oturmaktayım. Evimde oturdum oturalı şu elektrik enerjisi denilen teknolojiden bir türlü faydalanamadım. Yazın toz oldu kesilir. Kışın rüzgâr oldu kesilir. Hava güzel trafo patladı kesilir. Gece olur kesilir. Gündüz olur kesilir. Kesilir de kesilir.
Aradığımız 186 ile tamamen akraba olduk. Telefona bakanlar artık telefona bakar bakmaz ismimle hitap ediyor. Son bir yıldır ise “hatlar değişiyor” diye yine kesildikçe kesiliyor. CİMER ve bağlı kuruluşlara şikayetler yapılıyor. Oralarda oturan yaklaşık bin hane aynı acı ile cebelleşiyor. Bakan yok, gelen yok, giden yok. Derdimizi anlattığımız üst düzey seçilmişlerde pes etti. Güç yok, yaptırım yok.
Ama reklâmlara geldiğinde mangalda asla kül bırakmazlar. Bir gün Hatay Valisi sitemizin önünden geçtiğinde durdurayım derdimi anlatayım dedim. Kavşağa çıktım korktum. Durdursam belki beni art niyetli sanırlar birde bu yaşta vurulurum dedim ve geçerken vali beye esas duruşta baş selamı verdim. Milletvekillerimiz de öyle eskortla birlikte hızla kavşaklardan geçer giderler.
Millet elektriksiz bir ortamda cebelleşirken, seçilmiş ve atanmışlarımız hızla görev yerlerinden geliyor ve önümüzden geçip gidiyorlar. EnerjiSa veya Toroslar EDAŞ Bu özelleştirmeyi almadan evvel, devletimizin kurduğu sistemle bayağı rahattık. Enerji kesildiğinde iş bilen kişiler anında arızaya müdahale eder ve konutlar elektriksiz kalmazdı. Şimdi öyle-böyle değil. Elektrik kesildiğinde yaklaşık sekiz veya on saat elektriklerin gelmesini bekleyeceksin. Elektrik gelir bu sefer tek faz. Haydi tüm elektrikle çalışan aletlerin fişini çek dur.
Yani anlayacağınız şu zamanda yontma taş devrindeyiz. Derdimizi kime anlatacağımızı bilmiyoruz.
Yapılan görevlere diyeceğim bir şey yok. Yalnız yeni açılan Samandağ-Arsuz yolunun bir bölümlerinde heyelan oluştuğunu sosyal medyada okudum ve üzüldüm. Bunca masraflarla yapılan bu yolda jeolojik çalışmalar yapılmadan nasıl proje ortaya çıkartılır anlamakta güçlük çekiyorum. Yapılan bu yol, tarihi bir yol! Yapılması yıllardır gündemde olmasına rağmen Hatay iline yeni atanan Valimiz Rahmi Doğan’ın şahsi girişimleriyle bu proje ortaya çıktı ve yapılmaya başlandı. İnşallah yeniden gözden geçirilir ve yapılan yol yeniden vatandaşlarımızın hizmetine açılır.
Kimse kusura bakmasın. Türkiye Cumhuriyetinde yaşıyorum. Bu ülkenin vatandaşı olmaktan dolayı doğduğumdan beri gurur içirişindeyim. Yurdumuz sorunlarına çare olabilecek seçilmiş ve atanmışları göreve davet ediyorum.
