Yaklaşık on bir ay önce kentimizde duvar kenarına bırakılan valizde kimliği belirsiz kadın cesedi bulunmasıyla ilgili tutuklanan Suriye uyruklu sanığın yargılanmasına başlandı. İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Abdurrazak Klahou (42) ve avukatlar katıldı.
Cinayet suçlamasını kabul etmeyen sanık savunmasında, ismini hatırlayamadığı söz konusu kadına fuhuş yaptırdığını itiraf etti. Evinde kalan söz konusu kadını parasını çalarken yakaladığını iddia eden Klahou, şunları söyledi: “Kadını hırsızlık yaptığı için evden kovdum. Kovduktan sonra kadın ile Suriyeli arkadaşım Hüseyin Şeyh eve geldi. Kadını neden dövdüğümü sordu, durumu anlattım. Şeyh, evde kalacağını söyleyip eşimle beni evden gönderdi. Bir süre sonra bana telefon ederek kadının banyo yaparken düştüğünü, kafasından yaralandığını söyleyip beni eve çağırdı. Eşyalarımızı da almak için eşimle iki valizle eve geldik. Şeyh kapıyı açtı, bana ‘Karını gönder sen gel’ dedi. Eve girdiğimde kafama silah dayadı ve ‘Bu kadın öldü. Senin yanında çalışıyordu. Başın belaya girecek’ dedi. Bana iki valiz verdi ve taksiyle cesedi bilmediğim bir yere bırakmamı istedi.” Kadını kendisinin öldürmediğini savunan sanık, cinayeti Suriyeli arkadaşı Hüseyin Şeyh’in işlediğini ileri sürdü.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, firari sanık Haldiye Caım’ın (30) yakalanması ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Muradiye Mahallesi’nde 13 Ocak’ta bir binanın yanına bırakılan valizde bazı uzuvları kesilmiş ve kısmen yanmış kadın cesedi bulunmuş, soruşturma kapsamında İstanbul’da gözaltına alınan Suriye uyruklu Abdurrazak Klahou tutuklanmıştı. Klahou hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, firari sanık Haldiye Caım hakkında ise ‘Kasten öldürmeye yardım ve delilleri yok etme’ iddiasıyla 25 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
