Değerli okurlarım, gücü sınırlı ya da yetersiz olanlar ile gücü bir noktada bulunanların yaptıkları işlerde, başarılı oranları da farklıdır. Genç ya da yaşlı kişilerin konumlarını değerlendirmeyeceğim. Çünkü güç gündem oluşturunca, aklımıza gelen ilk olgu gençlik olacaktır.
Gücün sinir sisteminin uyarısıyla oluştuğunu ve üç gurupta oluştuğunu dünkü sayımızda belirtmiştik. -Birim Güç, -Çabuk Güç, -Güçte devamlılık. Bu üç madeninde birbirine ağır basan yanları yoktur. Birisinin noksanlığı, diğerini zaafa uğratır. Güçlü bir hamalın, güçlü devamlılığı yoksa sık-sık dinlenmek zorunda kalır.
Futbol ağır bir spordur. Bu ağır işi de güçlü olanlar yapar. O nedenle gücün hiçbir unsurunun yokluğu ya da zafiyeti düşünülemez. Örneğin, son vuruşta (gollük vuruş) gücü kalmamışsa ağları sallayamazsın, takımına faydalı olamazsın. Bu kadar basit!
Genel olarak, bir futbolcunun, antrenmanlarda, 60-80 kg. arasında bir yük altında ve maksimal surette yaptığı çalışmalara çabuk kuvvet çalışmaları denir. Bu çalışmaların bölümleri arasındaki dinlenme süresi sadece 5 dakikadır.
Çabuk kuvvette ise dinlenme süresi 2 dakika olmakla beraber, ağırlık kaldırma çalışmaları büyük süratle yapılır. Uzun süren çalışmalarda oluşan yorgunluğa karşı koyabilme özelliğine “DAYANIKLILIK” denir. Buna genel olarak kondisyon diyoruz.
Bir müsabaka boyunca 10-15 Km koşan bir futbolcu olarak hem kendisinin ve de takımının başarılı olmasını sağlar.
Bir sporcu iki şekilde kondisyon kazanabilir. Uzun mesafe koşuları ve Kros koşuları!
Kondisyon Çalışmaları
Kondisyon kazanacağım derken, bir sporcuyu aşırı yormak, çok yorulmasına neden olarak hiç doğru değildir. Bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Futbolcuda fiziksel rahatsızlıklar kendini gösterir. Adale ağrıları, lif atmaları bunların başlarında gelir. Yarın aynı konuya devam edeceğiz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
