Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Aydınlık Gazetesi yazarı Prof. Dr. Mehmet Yuva Ayna Kültür ve Sanat Derneği, Evimiz Süpürge Derneğinin Konuğu Oldu
İskenderun Ayna Kültür ve Sanat Derneği, Evimiz Süpürge Derneğinin her hafta geleneksel olarak sürdürdükleri toplantılarından biri daha dernek binasında gerçekleşti. Bu hafta gerçekleşen toplantıya konuşmacı olarak Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Aydınlık Gazetesi yazarı Prof. Dr. Mehmet Yuva katıldı. Toplantının konusu ise Türkiye-Suriye ilişkileri ve bölgedeki etkileri oldu.
Konuşması ilgiyle dinlenen Yuva, Suriye’nin tarihte yerini ve önemine dikkat çekti ve günümüz açısından ne ifade ettiğini, halen önemini koruduğunun altını çizdi. Yuva konuşmasını üç bölüme ayırarak konuşmasını tamamladı.
Cenevre görüşmeleri, Kıbrıs sorunu ve Suriye’de yaşanan terör eylemleri ile merkezi hükümetlerin rolünü anlatan Yuva; “Anadolu’nun kaderi ile Suriye’nin kaderi ortaktır. Irak, Suriye’deki olumlu ve olumsuz gelişmeler Anadolu’nun tümünü ilgilendirmektedir. İskenderun körfezini elinde tutan güç tarihte imparatorluklar kurmuştur. Yıkılan imparatorluklar ise İskenderun körfezini yitirdikten sonra yıkılmıştır. Yine tarihte ilk kardeş anlaşması Samandağ ilçesinin Kel dağ Uğarit denilen Lazkiye bölgesinde gerçekleşmiştir. Babil Krallığı yine İskenderun’u ele geçirdikten sonra büyümüştür. Osmanlı imparatorluğu İskenderun sancağını ele geçirdikten sonra cihan imparatorluğu olmuştur. Osmanlı bu bölgeyi kayıp ettikten sonra yıkılmıştır” diyerek önemli bir merkeze dikkat çekti.
Mehmet Yuva yine Batı Asya’nın merkezinin İskenderun bölgesi olduğuna dikkat çekerek; “Mustafa Kemal, Şam coğrafyasını iyi bildiği için Kurtuluş Savaşı planlarını Şam’da bulunduğu dönemde yapmıştır. Emperyalist devletler yine Ortadoğu’yu parçalamak için Irak ve Suriye merkezlerinden başlamışlardır. Bu merkezde savaşlarını sürdürmektedir” dedi.
Mehmet Yuva, Batı Asya birliğinin emperyalist devletlerin saldırılarını önleyeceğini belirttiği konuşmasında; “Batı Asya’nın kalbinden emperyalist kamayı çıkaralım, ne Kürt meselesi, ne Alevi meselesi, ne terör meselesi kalır. Ekonomik sefaletten de kurtuluruz. Bugün Diyarbakır Sur’da sürdürülen teröre karşı savaş ile Suriye’de sürdürülen terör savaşının ortak noktası ise her iki ülkenin teröre karşı yürüttüğü savaştır. Terör savaşı sürerken İsrail Doğu Akdeniz’de doğal gaz çıkarmaktadır. Biz doğal gazı dışarıdan alırken, doğal gaz ise Lazkiye-İskenderun hattındadır. Bizim bağımsız dış politikamız olsa, yani emperyalist merkezlerden yönetilmesek, doğal gaz ve terör sorununu kolayca çözebiliriz” dedi.
Yuva, Cenevre görüşmelerinden bir sonuç çıkmayacağı düşüncesini şöyle anlattı; “Bu görüşmelerden bir şey çıkmaz. ABD ve Batılı devletler Cenevre’ye PKK’nın kolu PYD’yi toplantıya çağırmıştır. Ama Türkiye kabul etmemiştir. Yine Suriye PYD’nin kantonlar kurmasına izin vermeyecektir. Suriye sorunu silahla çözülecektir. Bu silahlı güç ise Suriye’nin Silahlı Kuvvetleridir.”
Yuva, 2016 yılının Suriye meselesinin daha çok tartışıldığı yıl olacağının altını çizerek, bölge halkının ve bölge devletlerinin bu soruna çözüm getireceğine inandığını belirtti.
