Yüksel; “Mühürsüz Yumurta Yasak, Mühürsüz Oylar Serbest”

0
98

Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Mühürsüz Yumurta Yasak, Mühürsüz Oylar Serbest”

Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, Nisan ayı değerlendirme toplantısını partililerin yoğun katılımıyla gerçekleştirdi.

Her ay düzenli olarak düzenlediği toplantıların Nisan Ayı oturumunu parti binasında gerçekleştiren İlçe Başkanı Yüksel, yine cesur açıklamalarda bulundu.

Açıklamasında ilk olarak Genel Başkanları Kılıçdaroğlu hakkında söylenenlere değinen Yüksel; “Ne demişti muhterem birkaç gün önce; ‘CHP’nin genel başkanının, bir memur maaşından başka hiçbir şeyi yok, başka bir geliri yok’ ‘Hiçbir şeyi başaramamış’ diyor. Bunu ben şuna yorumluyorum, bunu Allah söyletiyor, bu Allah’ın takdiri, kendi ağzıyla itiraf ediyor. Yani ‘Anadolu’nun Kemal’i, Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı bir memur maaşıyla şu ana kadar geldi, kul hakkı yemedi, Türkiye’yi sömürmedi, işi bilmiyor’ diyor. İşte bu itiraf yeter… Kulakları duymayanlara, görmeyenlere bu sözü duymaya davet ediyorum” dedi.

Yaklaşık iki yıldır devam eden OHAL ile ilgili de konuşan Yüksel; “Geçtiğimiz gün 16 Nisan referandumunun yıldönümüydü. Ne olmuştu o zaman, mühürsüz pusulalar, anayasaya aykırı, yasalara aykırı bir şekilde kabul edilmişti. Şimdi tekrar tarihi bir seçime giderken, bu defa yasayla dediler ki mühürsüz pusulalar kabul edilecek. Neden korkuyorsun? Hile mi yapacaksın? Yine sahtekarlık mı yapacaksınız? Size onu yaptırmayacağız. Bu millet, vatanseverler, ülkesini düşünenler, çocuğunu düşünenler, o sandığa, her bir oya sahip çıkacak. O hileyi size yaptırmayacak, yaptırmayacağız.

Bir taraftan mühürsüz oy pusulaları geçerli sayılacaktır diye yasa çıkarılıyor, bir taraftan da mühürsüz yumurta satışı yasaklanıyor. Şu aymazlığa bakın, vatandaş sağlıklı yumurta yesin diye yumurtanın önünde mühür olacak mühürsüz yumurtayı satana ceza var, mühürsüz oy pusulasını sayana af geliyor. 16 Nisan Günü Türkiye’nin 81 ilinde Cumhuriyet Halk Partisi örgütleri Türkiye’deki yönetim şeklini, yani Olağanüstü hali protesto etmek için oturma eylemi yaptı. Nedir olağanüstü hal? Olağanüstü hal ‘Ben dilediğimi yaparım, dilediğimi içeri atarım, dilediğimi çıkarırım, dilediğimin burnunu sürterim, yasa tanımam, hukuk tanımam, anayasa tanımam, hakim tanımam’ demektir. Olağanüstü hal uygulandığından bu yana Türkiye perperişan, dolar 4 liranın üstünde Euro 4 liranın üstünde. Olağanüstü halde Türkiye’de yatırım olmaz, ekonomi dibe çöker, işsizlik artar, enflasyon artar ki artıyor…

Bir ülkeyi olağanüstü hal ile yönetmek acizliğin ifadesidir. Ülkeyi ben yönetemiyorum demektir. Ne ile yönetecek; kanun üstünde kararname ile emirle, hukuk olmadan, adalet, eşitlik olmadan yönetmek istiyor. Onu da yönetemiyor, onu da yüzüne gözüne bulaştırıyor. Liradan sıfır atılmış, daha önce tuvalete bir milyonla gidiyordunuz şimdi 1 lira veriyorsunuz diyor. Bu dalga geçmeyi düşünebiliyor musunuz?

Elektrik ve doğalgaz faturaları, bir ülke kendi vatandaşını soyar mı? 100 liralık bir elektrik faturasının 60 lirası vergi. Kendi vatandaşını tırtıklayan bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Kalem kalem vurgun kalem kalem soygun ve halkını tırtıklayan bir yönetim anlayışı, yazıklar olsun. insanlar mutsuz, insanlarımızın yüzü gülmüyor, bir karamsar tablo ile karşı karşıyayız.

1863 yılında Mithat Paşa tarafından çiftçilere, tarıma destek vermesi için kurulan Ziraat Bankası, Doğan Grubu’nu satın alması için bir aileye 700 milyon dolar kredi veriyor. Çiftçi perişan, köylü perişan… Köylüyü ve çiftçiyi desteklemesi gereken Ziraat Bankası, Doğan Grubunun peşkeş çekildiği aileye iki yıl ödemesiz 700 milyon dolarlık kredi veriyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Şeker fabrikalarının satışına izin verilememesinin de önemine vurgu yapan Yüksel; “Güzel ülkemin güzel insanlarına sesleniyorum, artık duyun, bir silkelenin ve hayır deyin. Bu satılan fabrikalar senin, çocuğunun, beşikte yatan bebeğinin fabrikaları, kimsenin babasının malı değil, artık sattırmam, sana bunu yedirmem, sana haram zehir zıkkım olsun deme zamanı” dedi.

Partilerine saldırıların her geçen arttığını ifade eden Yüksel, bunun sebebini de karşı tarafından oylarının düşmesine bağlayarak; “Bir saldırı başladı partimize ve genel başkanımıza. Neden bu çıldırma? Çünkü yapılan bütün kamuoyu yoklamalarında bu ittifak, bu korku ittifakı, koltuk ittifakı tüm kamuoyu yoklamalarında % 45’in altında. Çıldırıyorlar, daha da çıldıracaklar, daha da aşağı düşecekler. Çünkü ben milliyetçiyim diyen, ben ülkemi, vatanımı seviyorum diyenler, bu ittifaktan her gün biraz daha uzaklaşıyor. Vatanseverler, milliyetçiler, ben ülkücüyüm diyenler, ben vatanseverim diyenler, ben ulusumu seviyorum diyenler, gerçek vatanseverlerin, gerçek milliyetçilerinin yanında saf tutuyorlar ve saf tutmaya devam edecekler.

Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü var, ‘Umutsuzluk yok, umutsuz insan var’. Umudumuzu yitirmeyeceğiz. Atatürk ve silah arkadaşları hiçbir zaman umudunu yitirmedi, bizler de umudumuzu dik tutacağız, umudunuzu yitirmeyeceğiz. Yine Mustafa Kemal Atatürk demiştir ki ‘Türk milleti sabırlıdır, Türk milleti sakindir ama bu Türk milletinin sabrı bir taşarsa, ayağa bir kalkarsa kimse önünde duramaz’. Bu duygularla, dik duracağız, diri duracağız, Cumhuriyetimize, geleceğimize ve Atatürk’ün miraslarına olanca gücümüzle, olanca Umudumuzla sahip çıkacağız. Ve ben inanıyorum ki, zafer dik duranların, direnenlerin olacaktır” şeklinde açıklamasını sonlandırdı. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here