Yerel Sporumuz ve Sponsorluk (4)

0
57

Değerli okurlarım, sponsor hadisesini sizlere ayrıntılı anlatacağım ama okurlarımın ısrarla istedikleri şu “Lobi” konusunu da anlatmadan geçemeyeceğim. Şimdiye kadar anlattıklarım da birbirine böbrekten bağlı bildiğiniz gibi. Futbolun kriterleri süratle değişiyor, bu tamam da bir iki önemli konuda hiçbir değişiklik görülmüyor. Değişimler olgun düşünce ile medeni ve sosyal olmakla gerçekleşir.

Şu anda aklıma geldiği için söylüyorum. Gelişmiş ülkelerden birinin başkanının hanımını ordudan bir onbaşı dansa kaldırabiliyorsa orada durmak lazım. Onlar sosyalizmin zirvesinde bulunuyorlar. Bizde öyle bir hadise söz konusu olabilir mi? Acaba yanılıyor muyum? Dünya futbolunda ve yerli futbolumuzda da büyük gelişmeler oluyor. Bizim futbol oynadığımız dönemde 6 km. koşan parmakla gösterilirdi. Şimdilerde en az koşan 10 kilometrenin üzerinde koşuyor. Hakemlerimizin bile temposu arttı.

Doğal olarak bunun nedenleri var. Yıllarca önce, futbol sahalarımızda futbol oynamak değil, yürümek bile zordu. Hele futbolcuların teçhizatları bir hamallıktı. O sahalarda gel de 10-12 km koş bakalım. O kadar koşan oyuncu hastanelik olurdu ya da ertesi hafta futbol oynayamazdı.

Evet, ne demiştim yukarıdaki paragrafta… Ülkemizde popülizm hep önde gidiyor, bunun önüne de geçebilmek mümkün değil. Bir futbol sever, tuttuğu futbol takımının tüm oyuncularını sayamayabilir ama kulüp başkanının kim olduğunu tek kalemde bilir. Hele bu kişi Aziz Yıldırım olunca…

Okurlarımın sorusunu gelmek istiyorum; ansızın gündemimizi çok önemli ve üstünde durulması gereken bir konu işgal etti. Arap bedevileri, Kutup ayıları… ne alaka diyeceğinizi biliyorum ama bu iş bildiğiniz gibi değil… Arap Bedevisi deyip de geçmeyin dünyanın en bahtsız insanlarıdır. Kâinatı ısıtan güneş bedevilerin ülkesine sanki beş metre yüksekte çıtır-çıtır kavuruyor o koyu esmer insanları. Daha bitmedi…

Bizler dünyaya yeni geldiğimizde, tabi ki çok daha önceleri de İngilizler bedevi şeyhlerini nasıl kafaya almıştı, biliyor musunuz? “Sizler yumurtayı pişiren bu kum tepelerinde neden yaşıyorsunuz? Sizler akıllı ve zeki insanlarsınız, yaşadığınız bu çölü yeşil alana çevirebiliriz. Futbolu biz yönlendiriyoruz. Buralara dilediğiniz kadar futbol sahaları, spor salonları yapabiliriz…” diyerek onları en sivri kazıkla tanıştırmışlardır.

Aslında, o zavallı bedeviler bırakın yeşil alanları spor sahalarını bir vahaya “Fıt”ler… Daha bitmedi! Avrupa’nın en batısında ve Başkentleri Paris’in ara sokaklarıyla meşhur olan Fransızlar bedevilere tebelleş oldular ve bedevileri nasıl şey ettiler, yani kandırdılar biliyor musunuz? “Sizler bu karan çarşaflılarla ne yapıyorsunuz? Bunların her yanı kapkara ne anlıyorsunuz bu insanlardan? Bakın pembe avratlar var, hepsi de sizin olsun…” Onlarda lejyonerlerini göndererek bedevilere ait petrol yataklarına sahiplenmeye çalıştılar. Cezayir’i örnek verirsem daha iyi anlaşılır. Bu önemli konuya yarın devam edelim.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here